intikam

11 4 0
                                    

° Selamlar, selamlar, selamlar. Nasılsınız? Nasıl gidiyor? Yine, yeni, fakat gecikmiş bir bölümle karşınızdayım efenim. Söylediğim gibi ufak tefek gecikmeler olabiliyor bazen, bunu için özür dileyerek sizleri bölümümüzle baş başa bırakıyorum. 

° Bu bölümümüzün şarkısı 

' Sezen Aksu- Vay' 

Kitaba ithaf ettiğim çoğu şarkı Sezen Aksu'nun olacak sanırım.

° Yorumlarda bölüm hakkında fikirlerinizi belirtmeyi ve yıldızımıza basmayı unutmayınn!!!

&&

Hayat bir kumardı, kimi parasıyla oynardı bu kumarı, kimisi canıyla. Tahmin edeceğiniz üzere parasıyla oynayan zengindi ve asla kaybetmezdi, kaybetse dahi pekte bir şey gitmiş sayılmazdı ondan. Canıyla oynayan ise korkuyla oynardı bu kumarı, eğer bir gün kaybederse vereceği şeyin son nefesi olduğunu bilirdi. Bu ikisinin arasındaki farka gelirsek, parasıyla oynayan keyfine de oynardı yeri gelirse zorunda kaldığı için de oynardı, fakat canıyla oynayan her daim bu kumarı oynamak zorunda kalırdı çünkü bilirdi eğer oynamazsa yine verirdi son nefesini. Canıyla oynayan için tün olumsuz yollar ölümdü.

Ben Duman Özal'dan intikamımı almak için bu kumara girecek, gerekirse canımı, gerekirse parayı koyacaktım ortaya. İntikam ateşiyle yanan yüreğim canımı verecek dahi olsam almamı istiyordu o intikamı. Onun kanının damarlarımda dolaştığı gerçeği kendimi dahi öldürme isteğimi devreye geçiriyordu, fakat biliyordum ki onun kanından fazla annemin kanı vardı damarlarımda, bana güç veren annemin kanı.

Derin bir nefes verdim ve uyuma numarası yapmayı kesip Olcay abiye doğru döndüm. "Sıkıntıdan patlayacağım şimdi, uyuyamadım da bak." dedim yanaklarımı şişirip sıkıntıyla nefesimi yüzüne doğru üflerken. Olcay abi saatlerdir araba sürüyor yetmezmiş gibi birde benim mızmızlanmamı çekiyordu fakat asla şikayet etmiyordu, onun yanında şımarık bir kız çocuğu olmayı seviyordum.

"Ayağımda mı sallayayım yavru kuş ne bekliyorsun benden?" dedi gülerek. Onun beni ayaklarında salladığını düşününce bir kahkaha koptu dudaklarımdan, "Ay bir hayal ettim de, çok iyi olur." dedim gülmeye devam ederken. O da gülüşlerime katılırken, "Ankara'ya gittiğimizde hatırlatta sallayayım." dedi gıcık gıcık. "Dikkat ette ben seni sallamayayım." dedim ciddi olmaya çalışarak. Gülüşü yüzünde dondu ve birkaç saniye gözlerime baktı. "Yapma ya, nasıl sallayacakmışsın sincap?" dedi alayla.

Sincap ne alaka ya?

"Hee orasını bilemem havalı olsun diye dedim ben." dedim ve tatlı tatlı güldüm. Olcay abi sabır çeker gibi derin bir nefes aldı ve verdi. Bıktırmış mıydım acaba adamı? Olabilirdi, canım sıkıldığı için biraz fazla uğraşıyordum onunla. "Doğruyu söyle abi, hiç dedin mi keşke bu kızı kurtarmasaydım da karşılaşmasaydık diye?" Sorumu sorarken yerimde dikleşmiş ona doğru dönmüştüm, başımı koltuğa yasladım ve vereceği cevabı bekledim.

Birkaç saniye sonra cevap verdi. "Kızımın yerine koyduğum kişi için mi diyecekmişim kurtarmasaydım diye? Söyleseydim dilimi keserdim Atlas ve emin ol onu söylemekten daha az acı verirdi." diye konuştu fazlasıyla ciddi bir sesle, ne yani beni baş belası olarak görmüyor muydu?

"Ne yani sen şimdi iyi ki kurtardım mı diyorsun bana baktığında?" diye sordum bu seferde.

Yüzüme merhamet dolu bir gülümsemeyle baktı, gamzeleri ortaya çıkmıştı. "Elbette iyi ki diyorum yavru kuş, 5 yıl önce senin dişlerinin olduğunu dahi tahmin etmiyordum ben asla gülmüyordun ki, birde şimdi bak gözlerin bile gülüyor ve aynı ışık bende de var. Biz bize çok iyi geldik Atlas'ım." Sevgi dolu konuşması kalbimi bir oyuncak ayıcık kadar yumuşatırken şımarık bir sesle sordum. "Atlas'ın mıyım gerçekten." Son e harfini uzatmıştım konuşurken.

DİLHUN; Geçmişin AlametiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin