Bugün sabah yorgun bir şekilde uyandığımda güneş gökyüzünün tam orta noktasında duruyordu.Ne ileride ne geride tam ortadaydı.hızlıca kahvemi hazırlayıp apartmanın teras'ına çıktım.Ve anneannemin tahta sandalyesine oturdum.Şimdi ise artık güneş tam karşımdaydı.Bana bakıyordu,bundan emindim.Ama gülümsüyor mu yoksa halime acıyor mu bilmiyordum.Sadece öylece bakıyordu.Acaba Aras ne yapıyordu şimdi?O da mı beni düşünüyordu?Nedenini bilmediğim bir şekilde aklım hep Aras'taydı.Uyanıyorum,aklıma ilk Aras geliyor,derste hep Aras'ı düşünüyorum,yemek yiyorum keşke Aras'ta benimle olsaydı diyorum.Uyuyorum,keşke kollarında başımı göğsüne yaslayarak uyusam diyorum.Kısacası ben farkında olmadan hiçbir şey iken herşeyim olmuştu Aras artık.Açıkçası bunu nasıl yaptığına dair hiçbir fikrim yok.Sadece aşık oldum işte o kadar...
Kahvemin dibinde kalan o son acı kısmını da içtikten sonra artık okula hazırlanmam gerektiğinin farkındaydım.Hızlıca aşağıya inip üzerimi değiştirip saçlarımı arkaya doğru topladım.Yüzüme de hafif bir makyaj yaptıktan sonra artık hazırdım.Hızlıca ayakkabılarımı giydikten sonra merdivenlerden iniyordum ki.O oradaydı,Aras...
Gülümseyerek bana,hatta gözlerimin içine bakıyordu.Hemen hızlıca yanına gittim.Ve hemen konuşmaya başladım.
"Selam.Hayırdır birisine birşey mi oldu?"
"Hayır hayır.Öyle yoldan geçiyordum.Senin evinin burası olduğunu söylemişlerdi.Burada mısın merak ettim."
"Yoldan geçiyordun,hmm anladım."dedim çok bilge bir ifadeyle
"Gördüğün gibi buradayım ve tek parçayım sanırım bu bilgi senin için yeterli."Saçmalama Elif napıyorsun.
O ise bunu hiç bozuntuya vermedi.
"İstersen seni ben bırakayım.Hem okul da yolumuzun üstü zaten."Tabi Elif Hanım hiç gururundan ödün verir mi.
Tabikide hayır diyecekti.Ama yinede tam emin olamıyordu."Hadii amaa"Aras'ın ısrarlarına daha fazla dayanamayıp teklifini kabul ettim.Birde bana kapımı açıyor inanabiliyor musunuz?Sanki benim kolum yok.Gerçekten saçmalamaya başladığımın farkındaydım.Ve ben bu ağırdan alma işini beceremeyecektim galiba.Gururumu bir kenara bırakıp konuşmaya başladım.
"Hiç aşık oldun mu Aras?"Deyiverdim birden.
"EVET"Sesi kalın ve tok tu.
"Kime?"Önce bir duraksadı sonra sakin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Bir ateş böceğine"tam konuşacaktım ki araba durdu.Ve o an okula ulaştığımızı anlamıştım.Arabadan inerken sanki kendimi tank'ın üzerinden iniyormuşum gibi hissediyordum.Ama Artık Aras'tan ayrılmam gerekiyordu.çünkü diğer öğrenciler bizi beraber görürse yanlış ama doğru anlayabilirlerdi.Bu sefer özgüvenli bir şekilde el sallayarak "Hoşçakal Aras"Gözlerimin içi gülüyordu farkındaydım."Sende hep hoşçakal Elif Korman"Gülümsedi.Bu neydi şimdi.Ama benim soyadım Korman değildi ki. Aklıma o ihtimali getirmek istemiyordum ama yinede kendime hakim olamıyordum.Ya onun soyadı Korman'sa?Ama bu ne şimdi yaa.Artık okula geçmeliydim.Ama bu işin peşini bırakmayacağımdan da adım gibi emindim.Sınıfa geldiğimde Ege ile Poyraz yine her zamanki gibi futbol sohbeti yapıyorlardı.Defne büyük ihtimalle telefonu çantasına koyacaktı ki hâlâ telefonu elindeydi.Yağmur ise bir kız arkadaşıyla sohbet ederken büyük bir merakla bana döndü ve gizlice "Beraber geldinizz."diye fısıldadı uzaktan.Bu kızın gözünden gerçekten de hiçbir şey kaçmıyordu.O sırada hoca derse başlayınca artık sınıfa sessizlik hakimdi.Ama benim içimde çok büyük çığlıklar kopuyordu aslında."ELİF KORMAN,ELİF KORMAN,ELİF KORMAN"İçimdeki sesleri bir türlü susturamıyordum.Hemen bir sonraki teneffüs Aras'ın sınıfından bir kız arkadaşımı gizlice yanıma çağırdım ve hemen konuya girdim.çünkü artık başka bir kelimeye dahi sabrım kalmamıştı."Aras'ın soyadı Korman'mı?"
"Evet"İşte o an artık içimdeki fırtınalar artarak devam ediyordu.Buna sevinmeli miydim yoksa üzülmeli miydim bilmiyorum.Ama ondan soğumaya başladığımı hissediyor gibiydim.Ve o gün onun yanına hiç gitmedim.Okuldan çıkarken onunla karşılaşmamak için bilerek geç çıkmama rağmen dış kapıda yine beni bekliyordu.Acaba çekip gitmeli miydim? Yoksa yüzüne karşı her şeyi konuşmalı mıydım? Tam birinci seçeneği seçmiş yanından geçerken aniden gelen "Dur"sesi beni olduğum yerde sabit bırakmıştı."Seni ben bırakayım istersen."
"Gerek yok."Sesim sert ve kararlıydı bu sefer."Ne oldu bari onu söylesen?"
"Yarın görüşmek üzere ARAS KORMAN"sanırım derdimi anlamıştı ama yinede hiçbir şey demedi.Bende demesini istemiyordum zaten.Çünkü bugün ona o kadar öfke doluydum ki biraz daha sesini duymaya dayanamazdım.Hızlı adımlarla eve doğru giderken arkamdan gelmediğini farkedip yavaşladım.Bu aralar kendimi bir iyi bir kötü hissediyordum.Ben yine herşey düzelecek,artık normal bir hayatım Olacak derken bıçak darbesi yine en yakınımdan gelmişti.Artık ben haini içimde aramalıydım sanırım.Eve geldiğimde yorgun ve bitik bir hâlde yatağıma uzandım ve telefonumu elime aldım.Onun hesabında gezindim birazcık.Onu takipten çıkmak bile aklımdan geçti ama yapmadım tabiki.Bu sefer Aras ters şerit gelmişti.Ve bu benim hiç hoşuma gitmemişti.Bana bir açıklama borçluydu ama ben artık ondan o kadar soğumuştum ki onun yapacağı açıklamayı da istemiyordum artık.Telefonumu şarja bıraktıktan sonra artık benim için uyku vakti gelmişti.O kadar garipti ki ben okuldan öğlen gelmeme rağmen yinede geldiğim gibi uyuyordum.Ve bu artık benim için normalleşmeye başlamıştı.Ama olsun yinede ben kendimden ve hayatımdan memnunum.Bu başka kimseyi ilgilendirmez.Onu bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
RomanceElif İle Aras'ın Akıllara Durgunluk Veren İmkansız Bir Aşk Hikâyesi.Bir gün Elif telefonunu düşürür ve arar durur.Oysa ki telefon Aras'tadır.Ve Bu Da Aşk Hikâyelerinin İlk Bölümü Olarak Karşımıza Çıkar.Ve Bu Kader'in oyunu Bize Bu Hikâyenin Zamanla...