Bu sabah yeniden modum düşük bir şekilde uyandım.Penceremden dışarıya gözümü çevirdiğimde hafif yağmur atıştırdığını farkettim.İsteksiz ve umursamaz bir şekilde yatağımdan kalktıktan sonra bir ılık duş bana iyi gelecekti.Bugün iyice karamsal hissediyordum kendimi.Ama sanki bir yandan da abartıyor muyum acaba diyordum.Tüm bunlara rağmen yinede kızgındım Aras'a.Bu söylediği onun için sadece ufak bir şaka olsa da ben korkuyordum.Saçımı hızlıca kuruladıktan sonra yemek bile yemeden hemen okula doğru yola çıktım.Aslında zamanım vardı daha ama yağmurlu havalarda yürümeyi sevdiğim için bu anı kaçırmak istemedim.Okula geldiğimde daha kimse gelmemişti ve ben yine o efsane köşeme,cam kenarı en arka tarafa geçtim.Ve yağan yağmur'u izlemeye başladım sessizce.Tam yine derinlere dalmışken duyduğum bir araba sesiyle irkildim.Bu onun arabasının sesiydi.O gelmişti.Ben bu sefer içeri geçeceğini düşünürken yine aynı banka doğru ilerledi.İlk önce yağmur'dan ıslanan bankı cebinden çıkarttığı peçetesiyle güzelce sildikten sonra yine o banka oturdu.Ben bu sefer içerideydim.Belki o bunu bilmiyordu ama neden her gün bu bankta oturup yağan yağmur'a rağmen bekliyordu.Kafamdaki soruların cevabını sadece ona sorarak yanıtlayabilirdim ama bu sefer bunu yapmayacaktım.Bu sefer sorular cevapsız kalacaktı.Şimdi ise o tek başına bankta oturmuş etrafı izliyordu.O beni görmese de bende onu izliyordum.Sanki saklambaç oynuyor gibi hissediyordum.Ama kimin kimi bulmaya çalıştığı belli değil...
O sırada kapıdan giren Yağmur'u görünce rahatladım.Ama nasıl olduysa o da beni görmüştü.Biz 3.katta ders görüyorduk ve camlarımızda hafif te olsa cam filmi var fakat Yağmur yine beni görüyor ve bana gizlice işaret yapıyordu.Bu kız gerçekten de benim ruh ikizimdi.O sırada Aras'ta bizi farketmiş olacak ki bir süre sonra da o içeriye geçti.Nihayet sınıf artık dolmaya başlayınca rahatlamaya başladığında ben de rahatlamaya başlıyordum.Çünkü sessiz ortamlarda hep dalıyor ve bu da beni olumsuz etkiliyordu.Onu merdivenlerden çıkarken gördüğümde biraz kırgın gibi duruyordu.Ve bu tarafa hiç bakmadan sınıfa geçti.Sanırım artık daha fazla uzatmanın bi anlamı yoktu.Ders bitiminde ilk işim onun yanına gitmek olacaktı.Ve öyle de oldu.Onun böyle asık yüzünü gördüğümde bende üzülüyordum.yanına geldiğimi farkettiği an gülümsemeye başladı."Selam.Üzgün görünüyorsun birşey mi oldu?"
"Bilmem.Sence olmadı mı."ben şaşkın bir ifadeyle ona doğru bakarken o konuşmaya devam etti."Ben öyle söyleyerek gerçekten çok büyük bir aptallık ettim.Gerçekten senden çok özür dilerim."Hatasını anlamıştı ve benden özür diliyordu.En azından bu güzel birşey di."Önemli değil.Çok ta umursamadım zaten."Aynen Elif hiç umursamadın."Ben sana birşey söyleyecektim aslında"
"Dinliyorum"
"Acaba yarın akşam müsait misin?"
Evet,neden"Kalbim vücudumdan dışarıya çıkmak istercesine hızlı atıyordu.
"Sana kendimi affettirmek istiyorum.Acaba yarın akşam seninle bir akşam yemeği yeme şansımız var mı?"
Bu sefer kalbim gerçekten yerinden çıkıyordu.Titriyordum heyecandan ve bunu durduramıyordum.O bana bakıyor,ben ona.Ama buna hemen karar veremezdim."Acaba bana biraz zaman verebilir misin?"
"Tabi.Akşam yanıtını bekliyor olacağım.İyi dersler..."Aras yanımdan ayrıldığında ben olduğum yerde kalakalmıştım.İnsanlar yanımdan geçiyor,bana sesleniyorlardı ama ben onları duyamıyordum.Şu anda başka bir gezegendeydim.Aras'la Elif'in gezegeninde...
Okul çıkışında Biz Yağmur'la beraber çıkarken Aras'ta Ege'yle beraber çıkıyordu.Ege normalde benim arkadaşımdı ama çalmıştı adeta.Artık Ege her teneffüs bizim değil Aras'ın yanında dolaşıyordu.Aras belli belirsiz bana bakıyordu.Sanırım o da şaşırmıştı bu söylediğine.Olsun,yinede hayat duygularla güzel.Eve geldiğimde yorgun olduğumun farkındaydım ama uyumamalıydım.Çünkü bir karar vermem gerekiyordu.Gidecek miydim o akşam yemeğine? Gitmezsem ayıp olurdu.Ama yinede gitmesem daha iyi olacak gibiydi.Çünkü biz daha sadece arkadaştık.Tamam belki ben her gün onunla ilgili bin türlü senaryo kafamda kuruyordum.Ama sonuçta o benim sadece arkadaşımdı.Kalbim ile aklım arasında büyük bir savaşa giriyordum.Kalbim git Aklım gitme derken ben bu iki düşünce arasında kendimi boğuluyor gibi hissediyordum.Ama yinede davete icabet etmemek benim kendime yakıştırabileceğim bir durum değildi.Ve gitsem daha iyi olacak gibi hissediyordum.Hızlıca Aras'ın profiline girdim ve heyecandan titreyen ellerimle yazmaya başladım."Selam Aras.Teklifini kabul ediyorum.İyi akşamlar"Aslında uzun uzun mesaj yazmak isterdim sadece bu kadarı çıkmıştı parmaklarımdan.Mesaj ulaştığı an Aras Aktif oldu."Çok sevindim.Yarın akşam 6'da senin için de uygunsa seni almaya gelirim o zaman."o mu alacaktı beni.
"Anlaşıldı.Hangi mekâna gideceğiz?"
"Sürpriizzzzz"
"İyi akşamlar Aras."Barışmış olmamıza rağmen hâlâ ona soğuk yapıyordum yaa.Gerçekten ben çok garip birisiyim...
İşimi de hallettiğime göre artık yemek yiyebilirdim.Mutfağa geçtiğimde mutfak biraz dağınıktı, ama topladım.Hızlıca yemeğimi yedim ve masamı topluyordum ki yine başıma bir aksilik geldi.Elimden kayan tabak önce kendisi yere düştü,daha sonra beni cam kırıklarının üzerine düşürdü.Kesilen elim kanlar içinde kalırken aynı zamanda elimde cam parçaları da kalmıştı ve temizlenmesi gerekecekti.Ama hastane çok uzaktaydı ve o an aklıma Aras geldi.Arasam gelir miydi acaba? Sağlık bu neden gelmesin ki? Hızlıca Aras'ı aradım ve telefon ilk çalışında açıldı."Alo.Aras ben elimi kestim de hastaneye gitmem gerekiyor beni hastaneye bırakabilir misin rica etsem?"Sesim o kadar rahattı ki sanki Aras benden daha endişeli gibiydi."Kahretsin.Ben hemen geliyorum"Aras sadece iki dakika sonrasında yanımdaydı ve hemen hastanenin yolunu tuttuk beraber.Doktor dikişe gerek olmadığını söylesede canım çok acıyordu.Elimi sardırdıktan sonra hastane ortamını sevmediğim için daha fazla kalamadık ve Aras içine sinmese de beni tekrar evime bıraktı.Benim hep başıma bir şeyler geliyordu ve ben bu durumdan çok şikayetçiydim.Aras yolda akşam yemeğini ertelemeyi teklif etsede ben geri adım atmadım ve atmayacaktım.Artık kader bile bizim aramıza giremeyecekti.Benim tek bildiğim birşey varsa o da o akşam yemeği planlandığı gün ve tarihte yenecekti.Çünkü birbirimize açıklayamadığımız o sevgi ertelenmeye müsait değildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
RomanceElif İle Aras'ın Akıllara Durgunluk Veren İmkansız Bir Aşk Hikâyesi.Bir gün Elif telefonunu düşürür ve arar durur.Oysa ki telefon Aras'tadır.Ve Bu Da Aşk Hikâyelerinin İlk Bölümü Olarak Karşımıza Çıkar.Ve Bu Kader'in oyunu Bize Bu Hikâyenin Zamanla...