BAHARIN İHANETİ

1. BÖLÜM :STAR

-Arkey-
"Şu anda kervan'da cezaevinin önündeyim. ekranda göreceğiniz polis aracı, Dilaver adındaki azalı suçluyu buraya getiriyor.Dilaver bugüne kadar tam 6 kez cezaevine girdi. ancak bu cezaevinin müdürü İbrahim çağdaş çok net konuştu, dilaver'in hayatının burada geçireceğini ve bugüne kadar kimsenin de bu
cezaevinde kaçamadığını ekledi."diye ekledi muhabir.

Polis arabasından, çıkar çıkmaz,
Özgür bir mahkum gibi ellerimi havaya uçuşturdum ,Dilaver diye bağıran mahkumlarıma.
DİLAVER!DİLAVER!DİLAVER!DİLAVER!DİLAVER!DİLAVER!

Ceza evi müdürü, üstüme dikilerek

"Üstündeki pislik ve çamur yağmurda üzerinden silinip gidecek dilaver, ama sen burdan kaçarak benim kariyerime leke süremeyeceksin."dedi müdür.
Mahkum topluluğunun susması için, ellerimi havaya Kaldırdım.

Söze girerek "Şuanda beni kaçmam için beni resmen kışkırtıyorsunuz, bu dört duvarın arasında herkes cesur rolü yapabilir elbet." Ellerimi havaya kaldırarak, kelepçeyi çıkarmalarını istedim.

Görevliyi çağırarak kelepçeleri çıkarması için yönlendirdi "gelin çıkarın." müdür sızlanarak "burada birkaç gün, kalınca elbet hayal kurmayada, bir son vereceksin,
Buradan kaçman, mümkün değil" dedi müdür(kaçacağım).

"Birkaç gün ha! o zaman kadar sabredecegimi hiç sanmıyorum buraya selam vermeye gelmiştim
Bu kadarı bana yeterde artar bile"dedim alayla.
Müdür Büyük bir öfkeyle "ne dedin sen"!
Yağmurun ıslak zeminlerine öne atılarak birkaç adım ilerledim ve etraf büyük bir sessizliğe büründü
Ellerimi havaya kaldırarak iki kez şaklattım.komutun gelmesiyle bombalar atıldı. büyük bir patlama sonrası koşar adımlarla ilerledim.

"Kesin kesin!"diyerek çekimi durdurdum yağmur suyu neden soğuktu, ahmak herifler!
"Yönetmen, yağmuru kesin diye emir verdi."efendim birşeymi oldu? bir hatamızmı oldu beğenmedinizmi?"
Yönetmenin sözünü aldırış etmeden havluyla nemli saçlarımı kurutmaya devam ettim.
"Japon ben tam olarak sizden kaç kere sıcak su olmasını istedim"diyerek söze atıldım.japon hemen"oda sıcaklığında efendim" dedi.japona dönerek
"Genel su neden buz gibiydi oda sıcaklığında su istiyorum çekime ancak o zaman devam ederim"dedim.

"efendim bu saatte nereden sıcak su tankı bulup getireyim ne kadar büyük bir setteyiz siz de biliyorsunuz efendim çekim iptal olursa hayatım mahvolur." Dedi hüzünlü hüzünlü.
Alayla cevaplayarak"Bu sektörde Star çok mahvolmazsın merak etme"dedim.

Elimi japonun omzuna atarak
"Ne diyeceğim köpeğimle çalışmak ister misin o bile karlı iştir"dedim gülerek.
Karavana doğru ilerleyerek "çocuklar toplanın"diye bağırdım.
Karavana geçtim ve sıradan bir çalışandan bittuyu çağırmasını emrettim."Bittu söyle"dedim. "efendim biz çekimleri iptal ettikte-" atılarak "mevzuya gel biddu"dedim. "e-efendim müfettiş selim sizinle konuşmak istiyor."dedi.

Müfettişin bana uzattığı eli reddederek,
"Lütfen akşam akşam keyfimi kaçırma şu işi kendin hallet"dedim.
"Ama efendim konu geçen haftaki kazaymış efendim. o olayla ilgili konuşmak istiyormuşda-"
Bittuya dönerek"Bittu ben hiç geçen hafta konuştummu hayır. o yüzden beni karıştırma"dedim

Müfettiş mızmızlanarak
"ama efendim bu seferki durum çok farklı yani zor"dedi."Zor mu?" Dedim.
"görgü tanığı bir kız var ve onu ikna etmek biraz zor efendim."dedi müfettiş.müfettişe tekrar dönerek,
"Görgü tanığı bir kız ha ve onu ikna edemiyorsun demek"dedim alayla.
Müfettiş "Hayır ederimde-"sözünü keserek
"Nasıl edeceksin?" Dedim.
Müfettişin öne atılan göbeğini dürterek
"Bu ne böyle?"dedim iğrenerek
Müfettiş anlam veremeyen bir vaziyette bana bakıyordu.
"Anlamadım?"dedi
Ayağa kalkıp"İyi bir poliste böyle bir göbek olurmu sence?
Bir polis fit olur, daima egzersiz yapar, ve formunu korur."dedim.

Biddunun kıkırdama sesi kulaklarıma ermişti ."Sen bu ara çok iyi piştin herhalde"dedim. Kolunu dürterek "hadi gel egzersiz yapalım?" Dedim.
Müfettiş bidduya gülerek,"tabi takılıyor şaka yapıyor"dedi biddu bu sözün hemen ardından"Arkey hiçbir zaman böyle yapmaz"dedi.

Müfettişe dürterek"doğru egzersize yüzüme niye bakıyorsun? pozisyon al!" dedim müfettişe."mızmız müfettiş"ama efendim böyle önünüzde-"
Biddu lafa atılarak "hadi oyalanma hadi dedi"dedi hızla.
Şınav pozisyonunu alarak müfettişe eşlik ettim.
"Biddu"diyerek ona soru yönelttim.
Biddu hemen"buyurun efendim "dedi.
"Sana bir sorum var?"dedim.
Bittu herzamanki gibi kekeleyerek
"t-tabi buyurun" dedi.

"Soru arkeyin satın alamayacağı birşey söylermisin bana."dedim sırıtarak
Bittu "öyle birşey olabilir mi hiç "diye atıldı.
Yavaş,yavaş "yanlış bay bittu arkeyin satın alamayacagi tek şey kendisi."dedim.
Bittu doğruyu anlayarak "Aa doğru efendim,arkeyi kimseyi satın alamaz
Ama geri kalan herşey ona satılıktır."dedim.
"Bittu, sadece doğru fiyatı belirlemeye bakar"dedim.

Diyerek sınav çekmeye devam ettim. müfettiş yorulmuş bir şekilde yere çömülerek nefeslenmeye başladı.
Müfettişe gülerek "ne oldu takıldın mı
Devam etsene?"dedim.
Müfettiş tekrar şınav pozisyonunu alarak "ediyorum" diyerek devam etmeye başladı.Ahmak şey

Tekrardan konuşmaya başladığım zaman"o kızıda unut kurbanın ailesinin evine git ailesine ne kadar para isterlerse ver"dedim. ve müfettişe baktım bu sefer pes etmiş gibiydi tekrardan,
"Ne oldu neden yayıldın"dedim.
Müfettiş tok Bir sesle" üzgünüm ben yapamam"diye öne atıldı.

"Biddu" dedim alayla "Evet efendim "dedi.
"Yapamayacağım diyor bana başkasını çağır."Müfettiş büyük bir hızla doğruldugu yerden kalkarak yanıma geldi müfettiş, yalvarır bir ses tonuyla
"Hayır efendim ben yaparım efendim siz ne kadar verebileceğiniz söyleyin, gerisi kolay diye söylendi.

"O zaman bir kısmını biddu halleder." dedim. ve müfettişe dönerek "ne kadar isterlerse daha üstüne çıkın" diyerek karavandan ayrıldım.
Arabaya doğru yöneldiğimde arabanın önünde bir sürü arkey hayranı belirmişti.
Çapkın bir tebessümle arabaya doğru yol aldığımda çığlık sesleri yükseldi.

"ARKEY!ARKEY!ARKEY!ARKEY İMZA LÜTFEN!"
Güvenlikler hayranları ne kadar geri plana atmaya çalışsa da hayranlar pes etmeden üzerime doğru geliyorlardı. kiminin eline,kiminin sırtına,kiminin koluna koskoca ARKEY RİŞAB KUNDRA damgasını bıraktım.ve gözlüğünü takarak arabama atlayıp hızla uzaklaştım..