-Arkey-
"Hayatım beni istiyorsan galibini senin okuman lazım. onun güzel bir şiiri vardır. sana birazını okuyayım. bu ateşten dereye geçmelisin, seni kıyıda bekliyorum. senin de o dereye geçmen gerekiyor. ateşten dereyi, canım her neyse benim çekimim başlıyor.kapatıyorum hoşça kal." kapatır kapatmaz,arkey diye bağıran hayranlarıma kolumu kaldırıdım
ve çığlıkları kat ve kat arttı.bana doğru gelen bir eleman "patron bittuyu gördün mü?çok endişeli görünüyor." Dedi sonrasında bittuya merak dolu bakışlar attım. "bittu? "efendim buyurun."anında doğruldum ve elime omuzuna atarak "neler oluyor bittu?" efendim her şey yolunda"dedi gergin bir tavırla "öyle mi, bu nedir peki?"
"efendim o stres topu, gerginliğe çok iyi geliyor da"alayla atılarak "gerginlik arkeyleykenmi? o kız şikayetini geri çekmezse ne yapacağız dersin? Arkey tutuklanacak mı? sence sonra ne olacak, hapse mi girecek? peki sonra ne olacak hiçbir şey,film endüstrisi topu atacak olacağı bu işte,artık film falan çekilmeyecek çünkü, insanların gözünde bu sektörü ayakta tutan ve onların göz bebeği kimmiş görüyorsun. kimmiş bittu?" biddu ağzını açmadan atıldım söze, "arkey tabii ki"
"o müfettiş gidip, o adamın ailesine para teklif etsin. sonra oradan kırık bacaklarıyla benim karşıma gelip diyecek ki,arkey arkey lütfen diğer bacagimida kır paraya ihtiyacım var. diyecek."dedim alayla mistik bir kahkaha patlattıktan sonra elimi bittunun omzuna koyarak "Bırak endişelenmeyi bırak, endişelenecek bir durum yok. arkeyin karşısında o kadar endişeli durmak arkeye hakarettir." bittu mahçup bir şekilde "efendim estağfurullah"dedi
"bana bu şekilde hakaret edecek misin?dedim"olur mu efendim nasıl edebilirim."gülerek bidduyu tembihledim "gülümse bittu, dinle benim yanımda olan güvendedir, rahattadır." bittu onaylarcasına "tabii efendim kuşkum bile yok" konuyu saptırıp bidduya bir soru doğrulttum. "çekim devam ediyor mu, bitti mi?"
"devam ediyoruz efendim"dedi net bir şekilde gülümseyerek "Hadi hazırlıkları yap"dedim karavana doğru yol aldım~&~
-Alya-
Kantinden sezere tost aldım ve üst kata doğru ilerledim. sezerin odasına tam girecekken, müfettiş selim'i gördüm içeri girmiş sezer'in ailesine birşeyler, anlatıyordu bende dinlemeye karar verdim."Bakın Bay Kemal'in suratına bakın yüzündeki o çizgiler, hep stresten çok iyi biliyorum."dedi müfettiş bay Kemal söze girerek "oğlum iki ay hiç çalışmadan, bu şekilde yatacak."dedi müfettiş, şaşkına uğramış bir şekilde, "düzenli bir iş de yok öyle mi? bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm." ardından,sezer'in kardeşi konuya atılarak "bizim için endişelenmenize gerek yok bayım." diyip ters bakışlarını üzerine doğrulttu.
müfettiş öne atılarak "ben buraya canınızı sıkmaya gelmedim. aksine acınızı daha çok hafifletmeye geldim. para lazım nereden bulacaksınız? böyle pahalı bir hastanenin faturası, abinin masrafları, senin okul masraflarını nasıl ödeyeceksiniz?dedi "Yani baban uzun zamandır seni nasıl evlendireceğinin,planını yapıyor öyle değil mi?" Bu adamın derdi neydi öyle? neyin peşinde bu müfettiş? ve neden görevini yapmıyor?dedim içten içe
Ve ardından sezer'in babasına dönerek "siz erkenden emekli olmuşsunuz öyle mi?orta gelirli bir aile emekli maaşıyla nasıl gecinebilirki?"dedi sinsice
Daha fazla dayanamadım ve içeri girdim."Herkes nasıl yapıyorsa öyle" diye cevap verdim hızla "hükümete bağlı her vatandaş gibi, yani tıpkı sizin de yaptığınız gibi müfettiş Selim? Bana ne demiştiniz Selim bey?" diye söze girdim." Bana ne demiştiniz gerekirse o sürücüyü evinde yakalayacaktınız.
Ee ne oldu? ne değişti."yalakasınınz müfettiş bey! Anında müfettiş Selim doğrulduğu yerden kalkarak "Alya otur lütfen ayakta durma otur."dedi
"Teşekkür ederim böyle iyiyim diye belirttim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIN İHANETİ
Teen FictionO bir kara delik gibiydi herşeyi içine çeken herşeye kara gözlerle bakan intikam için ant etmiş hırslı bir star ve düşünün ki bu star görüldüğü gibi değil aileme hiç dokunmadan ama fiziksel ve ruhsal olarak parçalayan bu starla aramızda geçen bu sav...