-ALYA-
Arkey'in hapse girmesinden dolayı günah keçisi ilan edilmiştim, hem basın hem de ailemdeki bazı şahıslar psikolojik şiddette bulunuyordu. açık olmak gerekirse ablam ve aile dostumuz Roma,onun yerine benim hapse girmemi bile istediler. çünkü ablam, arkey kadar başarılı bir yıldız olmak istiyordu. arkey'in asistanı ona bırak arkeyle çalışmayı bu sektörde asla çalışamayacağını belirtmişti ablam tarafından büyük hakaretlere mağruz kaldığım yetmemiş gibi kapı dışarı edilmistim.Meydanda bir ruh gibi yürümeye başladim çoğu vaktimin geçtiği meydan terasına doğru yol aldım Yağmur şiddetini arttırmaya başlamıştı. ama pek de dert etmedim kısa bir sürenin ardından, terasa varmıştım. ve devasa manzaraya bakarken, ismim ile seslenen biri vardı arkamda, Sezerin ne işi vardı burada? arkamı ona döndüm ve uzun bir süre bakakaldım dakikalarca
bakışmamızın ardından sakat bir şekilde topallayarak bana doğru geliyordu söze girerek "Sezer senin burada ne işin var?" Sezer Hızla atılarak "alya ben senden özür dilerim annemi neden öyle yaptığını bilmiyorum sana söyledikleri yüzünden utanıyorum gerçekten çok utanıyorum." diyerek mahcupluğunu belirti söze girerek "Hayır bu annenin hatası değildi." sözümü devam ettirecekken gözlerim bir anda sezer'in sakat koluna kaydı.
"Iyi ama Sezer hastaneden nasıl çıktın sen? hem burada ne yapıyorsun?diyerek sorularımı yönelttim sezer söze girerek "Ben aslında seni aramaya gelmiştim Alya" şaşkın bir şekilde "beni mi arıyordun? neden peki? Dedim korkmuş bir vaziyette "Seni sonsuza kadar kaybettiğimi sandım Alya" bitkin bir şekilde "asıl alyayı kaybeden benim" diyerek cevapladım itiraz edercesine "annem yüzünden üzüldüğünü biliyorum Alya ama ben gerçekten-"
Lafını keserek "annenle ilgili değil yanılan kişi benim sadece, evimdeki herkes benden nefret ediyor."Sezer hızla atılarak "ama ben seni çok seviyorum Alya, gözlerim tamamen kilitlenmiş maziyetteydi hemen sonrasında gözlerimi kaçırarak arkamı döndüm. tam yol almış gidecektim ki beni durdurdu kahretsin bunu neden yapıyorsun?
Sezer heyecanla söze girerek "Alya arkanı dönüp gitmeden önce gerçeği bilmelisin.dedi "Alya Ben sana aşık oldum bunun benim sonum olduğunu biliyorum. seni hak etmediğimi de biliyorum. Alya ama ne yapabilirim ki Ben sana gerçekten aşığım Seni seviyorum." sinirle atılarak "annenin suçlamalarını haklı çıkardın sessizliğinle."
"seninle olan ilişkim yüzünden hiç kimseye dürüst olamadığımı gösterdin bana" hızla söze girerek "Alya sen adaletsizlik yapmadın, sen doğru olanı yaptın.onu tınlamadıgımı
Anlayarak söze girdi "Sezer alakaş alyayı seviyor, ama Alya, Sezer alakaşı sevmiyor belki de bir daha asla sevmeyecek." son sözlerini söyledi ve yavaş adımlarla yürümeye başladı.beklenmedik bir anda yere yığılıverdi Sezer. arkasından" Sezer!" diye bağırdım ve hızla yanına doğru yol aldım kalkmasına yardımcı olduktan sonra söze girdim "seni sevmemin bir önemi yok seviyorum sen çok iyi bir insansın ve ne zaman desteğe ihtiyacın olursa veya düşersen şunu bil ki Hep yanında olacağım."dedim
"ama tek bir şartla" Sezer büyük bir heyecanla "neymiş o?" dedikten sonra meraklı gözlerini gözlerime kilitledi Neşe ile söze girerek "bilinçli olarak düşmeyeceksin" İkimiz de aynı anda kahkaha attık uzun bir gülüşün ardından yollarımızı ayırdık
-ARKEY-
4 gün ardından kilidi açtılar ve sadece açmakla kalmadılar elbette özgürlüğümün anahtarını da bana bağışladılar gözlüğümü taktım ve sert adımlarla ilerledim artık çıkma vakti gelmişti Hayır değiştir İntikam vakti gelmişti polislere dönerek alayla teşekkür ederim beni çok iyi agirladiniz değişimin ardından sert adımlarla karakoldan ayrıldım ve alya'nın evine doğru yol aldim"Şimdilik uzaktan izleyeceğim sizi Alya" Arabamla alya'nın evinin önündeki durakta belirdim alya ve Sezer birbirlerine aşk duyarcasına gülümsüyorlardı sessizce mırıldanarak "Gül bakalım alya istediğin kadar Gül, mutluluğun için geri sayım başladı." tik tak tik tak
Değişimin ardından evime doğru yol aldım. Bir saatin ardından artık evime varmıştım önümde bir sürü çalışan belirdi hepsinin elinde tepsi vardı sevdiğim yemeklere göre sıralanmışlardı. onları es geçerek bittunun uzattığı havluyu aldım Ve yüzümdeki teri silmeye başladım ve ardından hızla odama çıktım
Odama varır varmaz çalışanları çağırarak her şeyi boşaltın diye gürledim ardından bittu atılarak "ne oldu patron? Sinirle bittuya cevap vererek "bittu senin kulaklarında bir sorun mu var?"bittu daha fazla zorlamayarak çalışanlara Emir yağdırdı "gelin odada ne var, ne yok dışarı çıkarın derhal!"dedi
Ardından komodine uzandım ve sürahideki suyu elime dökerek yüzüme püskürttüm duraksadıktan sonra sürahiyi elime doğru hızla boşalttım ve içmeye başladım Bittu endişeli bir şekilde "patron neler oluyor?" dedi doğrultuğu soru sonrasında herhangi bir cevap alamayınca tekrardan söze girdi
"Lütfen sakin olun, biliyorum olanlar çok kötüydü, gerçekten çok üzgünüm patron o alyayıda lütfen dert etmeyin ona öyle ağır bir ders vereceğim ki görün bakın tüm dünya görecek zaten lütfen kendinize dikkat edin lütfen bittu sözünü bitirdiği esnada oda boşaltılmıştı küçük bir halı aldım odamın tam ortasını örttüm ve dizlerinin üzerine çökerek oturdum.
Bittu tekrardan atılarak "patron ne yapıyorsunuz öyle? merak etmeyin alya ve sevgilisiyle, Ben ilgileneceğim hatta gerekirse, ikisini de birden kaçırttırırız. siz her şeyi bırakın lütfen daha fazla gerilmeyin."diyerek oturduğum halıya doğru çömeldi unutun o alyayı ben onunla ilgileneceğim ardından sinirle elimi bittunun ağzına götürdüm ve sıkarak konuşmaya başladım
Söze girerek "bir kaza oldu zabıt tutuldu hiçbir şey yapamadın unuttum. polisler buraya kadar gelip beni aldılar.yine hiçbirşey yapamadın unuttum kefaletimi geciktirdin senin yüzünden tam dört gece o leş kokulu hücrede yattım yine bir şey yapamadın ve şimdi de o lağnet Alyayı asıl sen unut bir daha onun adını bile söylemeni istemiyorum onu bir tek ben hatırlatacağım anlaşıldı mı?
Bittu korku dolu bakışlarla onaylarcasına bir bakış attı "tamam patron Sakin olun" sinirle "yemeğim nerde?" diye bir soru yönelttim "yemeğiniz masada efendim" dedi bittu yemeği masadan aldım ve tekrardan halıya çömeldim püreden bir lokma aldım ve hapishanedeki yediğim sıradan ve tatsız yemekler aklıma geldiği esnada ve yemeği kestim ve sesimi yükselterek "bittu şoför arabayı çıkarsın, bittu atılarak "tamam patron birazdan arayacağım. Sesimi daha gür çıkararak derhal bittu!"
Ardından bittuya soru yönelterek "alyanın adresi nedir?"bittu hızla cevaplayarak "adasaray no 24 efendim"oyun başlasın o zaman
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIN İHANETİ
Novela JuvenilO bir kara delik gibiydi herşeyi içine çeken herşeye kara gözlerle bakan intikam için ant etmiş hırslı bir star ve düşünün ki bu star görüldüğü gibi değil aileme hiç dokunmadan ama fiziksel ve ruhsal olarak parçalayan bu starla aramızda geçen bu sav...