32

4 1 0
                                    

Çok güzel bir haftadan geçtim.
Aylardır hayalini kurduğum günler bir haftaya sığdı sanki.
Hatta o kadar yolunda, güzel ki nazar değecek bozulacak diye ödüm kopuyor. Seneye bu ortamdan ayrılmak o kadar acıtıcı ki keşke diyorum. "Keşke hiç bitmese. "
Seneye herkes farklı okulda farklı kişiler ile olacak bense onunla olmak için dualar ediyorum aynı sınıfta olmam lazım farklı bir okulda yaşayabilecegimden emin değilim. Onu bu kadar seviyorken nasıl ayrı dururum.

05.05.24 / 08.05.24

Sınıfın bir çoğunluğu gelmiyor sınıfta 10-11 kişiyiz ve hepsi sevdiğim, sevildiğim kişiler.
Sadece dört gün içinde o kadar mutlu oldum o kadar güzel günlerdi ki.
Teneffüslerde nöbetçi hocadan gizli sınıfta voleybol oynuyor. Tahtadan şarkı açıyor, komik videolar açıyoruz.
Bahçede voleybol, futbol oynuyoruz.
Futbolu bizim becerdiğimiz pek söylenemez. Ama yinede egleniyoruz. Zaten o çok guzel oynuyor. Benden topu kaçırdı. Futbol oynadık, ondan topu almaya çalıştım. Sürekli voleybol oynadık. Onun normal bir şekilde attığı bana toplar bende kelebek hissi vermeye yetti zaten. Oyunlar oynadık. Dc oynadık hatta ben Furkan'a geldim ben ona sorucaktım.

"D mi C mi ?"

"D"

Düşündüm, düşündüm aklıma ilk geleni seçtim.

"Bir ay beklemenin sebebini çözemedim, neden bir ay bekledin ? "

Kırgındım aslında ama dalgaya alarak söylemiştim biraz.

Dc böyle devam etti tekrar şişe bize geldiğinde sen bana sorucaktı.

"D mi C mi ? "

"D"

Tam soru düşünüyordu. Sordu soracaktı. Dizilerde o sinir bozucu sahneler gibi içeri hoca geldi ve herkes yerine gitti. Daha da oyun devam etmedi. Evet hocaya sövdüm ama bu da bir gelişmedir.
Aylarca ne uzakdan ne yakından onunla bir ortamda bulunabilmistim.

"Hırsız Polis" adıyla bir oyun oynadık.
Erkekler kızları veya kızlar erkekleri yakalıyordu. Tabiki Furkanla oynama fikrini kaçırmadan oynadım. Erkekler hızlı olduğu için teneffüsün yarısından fazlasını biz kızlar kovaladık. Onu kovaladım o da beni kovaladı. O kadar güzeldi ki. Onunla diyalog halinle olup oyun oynamak.

Voleybol oynarken birbirimizin espirilerini devam ettirdiğimiz oluyor.  Diyalog kuruyoruz en azından.

Erkekler kızlardan topları kaçırıyordu bir ara. Basketbol oynar gibi benden, bizden top kaçırdın, kaçırdınız. Ben topu almaya koştuğumda sende koşmuştun ve çarpıştık.

İlk defa sesli güldüğünü duydum. Normalde hep sessiz gülerdin. Ve hayatımda gördüğüm, duyduğum en güzel gülüş sana ait o ksdsr tatlı, samimi, içten, nazik, beyefendi bir gülüşün var ki. Tekrar tekrar aşık olup hayran kaldım.

Hoşlandığım altıncı ay dolmak üzere. Ve onu hala çok istiyor ve seviyorum.
Hergün onunla yakınlaşıp, ondan ayrı kalmamak için dualar ediyorum.

Hatta beni red etmesinin sebebini de öğrendim. Ondan bu kadar hoşlanan varken sevgilisi olmamasını.
"Sevgili sorumluluğu almak istemiyormuşsun. Kendini hazır hissetmediğini. O sorumluluğa girmek istemediğini belirtmişsin. Sana zor gelmiş."

Bunu söylüceğim aklıma gelmezdi aslında ama gurur duydum.
Gelişi güzel sevgili yapmamana.
Önüne gelen her kızla çıkmamana.
Hazır degilken sevgili yapıp kızları üzme eylemine girmediğin için.
Gerçi ben seninle olup beni üzmene razıyım ama işte.

Birşey daha var. Aslında çok şey var.
Sen kartal da doğdun. Bir cümlenden ezberimde var.
Bende Kartal da doğdum. Hatta belkide aynı hastane de doğmuş bile olabiliriz. Beraber olmamız için bir sebep daha.
Sebep bulmak isteyen buluyor arkadaşlar.

Bu günleri ilerde çok arayıp özleyeceğim. İyki diyorum. İyki bu sınıf, bu arkadaşlar, Furkan.

Özleyeceğim mumla arıyacağım belki. Bu günleri iyki yaşadım. Ve umarım devamı gelecek. Daha bir ay var ama sona kendimi hazırlamam gerekiyor.


Dibine KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin