9

1.3K 92 5
                                    

Helloosss 🙆🏽🍀⭐🌈🫧🫂✏️

__

Duyduğum zil sesiyle yerimde sıçramıştım. Tanrım çok korktum. Kimdi ki bu saate? Yani Tarıklar değildi çünkü az önce konuşmuştuk ve evdelerdi bu kadar kısa sürede gelemezlerdi ayrıca bana haber verirlerdi eğer gelselerdi. Yerimden kalkıp yavaşça kapıya doğru adımladım. Ben kapıya doğru yaklaşırken zil tekrar çalmıştı. Hiç ses çıkarmadan adımlarımı hızlandırıp kapıya ulaştım. Kapı dürbününden bakıp kim olduğunu görmek için bir gözümü kapatıp dürbünden bakmıştım. Gördüğüm beden ile gözlerim şaşkınlıkla açılmış kapıyı nasıl açtığımı bilememiştim.

"Teyzee. Hoşgeldin."

Kollarımı benimle aynı boyda olan teyzeme sıkıca sarmıştım. Fazla sıkmış olmalıyım ki kollarını bana sararken konuşmuştu.

"Oğlum dur, çok sıktın. Merak etme gitmiyorum bir yere."

"Teyze yaa çok özledim seni."

"Oh yavru kuşum ben de özledim seni ama hadi içeriye girelim oğlum. Kapıda kaldık."

Teyzemin dillendirmesiyle fark ettiğim gerçeklik yüzüme çarparken teyzemden ayrılmak istemesemde geri çekilmiş ve onun içeriye girmesi için alan yaratmıştım. Eğilip bıraktığı çantasını alacakti ki hemen onu durdurmuştum.

"Teyzem dur ben getiririm onu. Sen geç içeriye."

Neyseki itiraz etmeden içeriye giren teyzemin ardından ben de büyük sırt çantasını almış ve içeriye girmiş kapıyı da ardımdan kapatmıştım. Çanta da amma ağırdı. Nasıl taşımıştı teyzem bunu?

Çantayı koridordaki boşuluğa koymuş ve salona giden teyzemin yanına gitmiştim. Salona girdiğimde koltuğa oturmuş teyzemin yanına gidip oturmuş ve kollarımı ona sarmıştım.

"Çok özledim teyze seni."

"Ben de seni çok özledim yavrum. Nasıl ama beğendin mi sürprizimi?"

Başımı sallayarak onu onaylamıştım.

"Çok beğendim teyzecimm. Çok yorgun musun ya da aç mısın? Bir şeyler hazırlayayım hemen."

"Yok bebeğim aç değilim ama yorgunum biraz. 14 saattir uçaktayım otur otur gına geldi artık."

"Ayy uzun sürmüş baya. O zaman ben hemen senin yatağını hazırlayayım. Küveti doldurayım mı, yoksa sadece duş mu alırsın?"

"Şimdilik sadece duş alayım ben yavrum sen zahmet etme. Hem dur sana ne göstereceğim?"

"Ne göstereceksin ki?"

"Nerdeydi benim çantam Hah gördüm. Gel benimle."

Teyzem koltuktan kalkıp adımlarını çantaya yöneltmişti ben de onu takip ediyordum. Çantanın önüne geldiğimizde teyzem eğilip çantanın fermuarını açarken bende teyzemle beraber dizlerimin üzerine oturmuştum. Teyzem çantayı biraz kurcalamış sonra da istediğine ulaşmış olacak ki gülümsemiş ve mırıldanmıştı 'buldum seni der gibi'.

Çantadan çıkardığı minik kutuyla heyecanlanmıştım. Küçük işlemeleri olan kutu oldukça hoş görünüyordu.

Çıkardığı minik kutuyu açtığında şok olmuştum resmen. Hiç bu kadar güzel bir bileklik gördüğümü hatırlamıyordum. Tanrım bu gerçek miydi?

"Teyzee bu çok güzel ama..."

"Tam sana göre ama şuna bak. Gözlerin ile uyumlu olsun diye yeşilini seçtim."

"Yaa.. Çok beğendim teyzecim. Teşekkür ederim"

"Ne demek bebeğim getir bakalım bileğini."

Hemen bileğimi teyzeme uzatmıştım. Yeşilin farklı tonlarını içeren farklı boyutlarda boncuk ,doğal taştı sanırım, ve yaprak ve çiçek ve güneş motifinin olduğu bir kaç farklı çarma da ev sahipliği yapan bileklik çok güzeldi.

my baby's fathersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin