1

2.6K 121 23
                                    

herkese merhaba umarım bu kitabı beğenirsiniz. Bir kaç küçük uyarıdan sonra bölüme ilk bölüme başlayabiliriz.

>Bu kitap üçlü bir ilişkiyi konu alır.
>Bu kitap içerisinde intersexual bir birey içerir
>Bu kitap içerisinde cinsellik bulundurur. (Minik okurlarım eğer yaşınız uygun değilse lütfen okumayınız.)
>Bu kitap içerisinde mpreg  bulundurur.
>Destekleriniz için şimdiden teşekkürler.
İyi okumalar dilerim

.
.

  Koştur koştur dershaneden çıkmış atıştıran yağmurun altında otobüs durağına yetişmeye çalışıyordum. Koştukça nefes nefese kalmıştım. Neyse ki son anda yetişerek binmiştim fakat otobüse binmemle  birlikte buharlanan kemikli gözlüğüm görüşümü tamamen kesmişti. Bir elimle gözlüğümü çıkarırken diğer elimle de cebimdeki kartı çıkarmaya çalışıyordum. Zar zor kartı çıkartıp okuttuktan sonra neredeyse ağzına kadar dolu olan otobüste arkaya ilerlemeye çalışmak yerine açılmayan kapının yanındaki boşluğa girmiş ve sırtımı cama yaslamıştım. Koştuğum için hala nefes nefeseydim. Birkaç derin soluk alışverişinden sonra az da olsa rahatlamıştım. Buğulandığı için çıkardığım gözlüğümü atkımın ucuna silmiş tekrardan takmıştım.

Birkaç durağın ardından arka tarafların boşalmasıyla arkaya doğru ilerlemiş boş koltuklardan birine oturmuştum. Son duraktan hemen önce inecektim bundan dolayı koltuğa iyice yerleşip yarım saatten fazla sürecek yolculuğu başımı cama yaslayarak sürdürecektim lakin bir müddet sonra başımın ha bire cama çarpmasıyla kafamı dikleştirmiş elimi çenemin altına koyarak elime yaslamıştım başımı.

Kulaklarımda çalan şarkı ile gözlerimi kapatmış dış dünyadan bağımsız kendimi dinlendiriyodum. Kapalı göz kapaklarım rahatlığın vermiş olduğu etkiyle sıcak otobüsün içinde ağırlaştıkça ağırlaşmıştı.

Başımın bir kaç kere öne doğru düşmesiyle gözlerimi açmış beni kolları arası alan uykudan sıyrılmıştım. Ne kadardır uyuyordum ben? Telaş ile durak adlarının gösterildiği ekrana bakmam ile kalkmam bir olmuştu. Kalkmaya çalışırken bir yandan da butona basmaya çalıyordum. Benim bu karmaşık halime dayanamamış olcak ki yanımda oturan teyze benim yerime butona basmıştı.

-Teşekkür ederim teyzecim.

-Ne teşekkürü evladım ben de ineceğim zaten.

Anlayışlı bir gülümseme ile teyzeden bakışımı çekmiş ve teyzenin de kalmasıyla bende kalkarak kapı önüne geçmiştim.

Kapının açılmasıyla yüzüme çarpan soğuk ve otobüsten inmem ile üzerimde noktalar oluşturmaya başlayan yağmur damlaları dudaklarımda bir tebessüm oluştururken ilerlemeye başlamıştım evime doğru. Yağmur hızlı yağmadığı için şemsiyemi açma gereği duymamıştım ama gözlüğümü çıkarmıştım.

Oturduğum siteye giderken kestirme olduğu için parkın etrafından dolanmak yerine içinden geçiyordum ki uzatma olsa da parktan geçerdim sanırım. Küçük çocukların oradan oraya koşturup oyunlar oynaması çok hoşuma gidiyordu. Severdim ben çocukları, bebekleri. Bu yüzden öğretmen olmuştum hatta. Gerçi ben daha çok gençlerle ilgileniyordum küçük bir çocuğa tarih anlatamazdım değil mi? Ama onlar da çocuktu sonuç olarak.

Şuan ise parkta kimse yoktu yağan yamurdan dolayı. Bir acalem olmadığı için yavaş adamlarla ilerliyordum parkta. Fakat duydum sesle duraksadım. Sanki bir şey mırıldanıyordu. Gözlerimi etrafta gezdirirken gördüğüm küçük köpekle kalakaldım. Cins bir köpek olduğu belliydi. Peki neden sahibi yanında değil? Küçük köpeği korkutmamak için yavaş adımlarla ona doğru yaklaştım. Küçük köpek ben ona yaklaştıkça bana doğru gelmeye başlamıştı. Ow kıyamam. Çok tatlıydı fakat bana doğru gelirken aksayan ayağını fark etmiştim.

my baby's fathersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin