Filmin başlamasıyla birlikte ortam biraz sessizleşti. Herkes kendi düşüncelerine daldı. Maya, neşeli bir film seçmişti, umarım arkadaşları da keyif alırdı. Ancak zihni hala dışarıda kalanlarla doluydu. Herkesin tuhaf davranışları Maya'nın rahatını kaçırıyordu.
Film ilerledikçe havuz kenarından gelen sesler daha da belirginleşti. Çağla'nın gülüşleri ve Utku'nun ara sıra kıkırdaması dikkatini dağıtıyordu. Maya, bir süre daha filmi izlemeye çalıştı ancak içindeki rahatsızlık arttı. Sessizce ayaklanıp odasına çıktı. İkili eğlenmelerine ara verip kurulanmak için yukarı çıkarken Utku, Maya'nın olmadığını fark etti fakat Onur hala diğerleriyle film izliyordu. Onları bölmeden sessizce odasına çıktı. Utku'nun kafası yeterince karışıktı. Çağla sayesinde biraz dağılsa da düşünmek istemiyordu. Hızlı bir duşun ardından yatağına uzandı. Telefonuyla uğraşırken Maya'ya mesaj gönderdiği hesabına girdi. Mesajlara göz gezdirirken ne kadar saçmaladığını fark etti. Erkek arkadaşı varsa söylemeliydi. Hala daha saçmalamaya devam etse de farkında değildi. İçinden çıkılması zor bir hal almıştı bu durum. Utku'nun içindeki karışıklık gitgide artıyordu. Maya'ya yazdığı mesajlar, Çağla'nın söyledikleri zihninde fırtınalar kopartıyordu. Duygularının farkında olmaması, Utku'nun kalbini daha da karartıyordu. Utku ne hissettiğini bilmiyor saçmaladıkça saçmalıyordu.
Yatağında uzanırken telefonunu elinde tutuyordu. Maya'ya mesaj göndermeyi düşündü, ancak bir yandan da Onur'un varlığını göz ardı etmek istemiyordu. İçindeki karmaşık duygularla başa çıkmak zorundaydı, ama bu hiç de kolay değildi.
Bu sırada, aklında bin bir türlü senaryo dönüyordu. Maya'yla konuşmalı mıydı? Ona bir açıklama borçluydu. Yoksa sessizce hayatına devam mı etmeliydi? Karar vermek zorundaydı ama hangi seçeneğin daha doğru olduğunu kestiremiyordu. Sonunda, kafası yorgun düşmüş bir halde, telefonunu kenara bırakıp gözlerini kapadı ve uykuya dalmaya çalıştı.
Saat öğlene yaklaşırken evde büyük bir gürültü hakimdi. Herkes kendi köşesine çekilmişti. Günlerdir bir aradalardı ve bazıları bu durumdan sıkılmıştı. Birkaçı gitmeye hazırlanmış ve eşyalarını toplamıştı. Aslı bu durumdan pek hoşlanmasa da onlara hak vermişti. Kalabalıklardı, eğleniyorlardı ama bunalmışlardı.
Maya bu durumdan hoşnuttu. Kalabalıktan hoşlanmıyordu. Kendi arkadaşlarıyla da öyle çok buluşmazdı. Aslı hariç. Diğerleri dağılırken sessizce merdivenlerden indi. Gece geç uyumuştu. Kendine kahve yapmak için mutfağa ilerlerken Utkuların gitmemiş olduğunu gördü. Herkes salonda muhabbet ediyordu. ''Günaydın Arı Maya!'' Aslı'ya gülümseyip ilerlemeye devam etti. Onur, Maya'nın ismini duymasıyla bakışlarını telefonundan kaldırmıştı. Peşi sıra mutfağa giderken ikili sohbet ediyordu. ''Geç mi uyudun? Kahvaltıya da gelmedin.'' Maya başıyla onayladı. Kahve makinesini çalıştırırken Onur ona bir espresso bardağı uzatmıştı. Teşekkür edip kupayı yerleştirdi. ''Bir şeyler hazırlayayım mı? Sandviç ister misin, sevdiğinden?''
''Canım istemiyor.'' Onur güldü. O hep böyleydi. Uykusuz olunca mızıkçı olurdu. Espressosunu içtiğinde kendine gelirdi. Kahve makinesi öterken Utku yerinde duramamış su alma bahanesiyle mutfağa gelmişti. Buzdolabından bir şişe alırken ikisine kulak kesilmişti. ''Konuştun mu sizinkilerle.''
''Uyandığımda faceTime yaptık. İyiler.'' Onur gülümsedi. Adanın üzerindeki meyvelerin arasından yeşil bir elma alıp Maya'ya uzattı. ''En azından bu.'' Maya itiraz etmedi. İkisi uzaklaşırken Utku arkalarından bakıyordu. Anlam vermeye çalışıyordu. Hep mi böyleydi Maya? Yalnızca bir iki cümle ile iletişim. Üstüne daha fazla düşünmek istemiyordu. Onu ilgilendirmezdi. Maya sıkça bunu dile getirmişti. Üstelik erkek arkadaşı vardı. Onları daha fazla rahatsız etmek istemedi. Gözden kaçırdığı birkaç şey olsa da umursamadı. Ne bekliyordu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAKE HESAP // Yarı Texting
Short Storyutkudemiraksoy size mesaj göndermek istiyor. utkudemiraksoy: Fake hesap mı? utkudemiraksoy: Gerçekten mi? utkudemiraksoy: Komiksiniz. utkudemiraksoy: Ne yapıyorsun bu hesapla? utkudemiraksoy: İnsanları işletip eğleniyor musun? utkudemiraksoy: Sapıkl...