Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkes kendi sohbetine geri dönerken yemeği bittiği için Maya kalkmak istedi ve kadehini alıp sessizce uzaklaştı. Maya'nın ardından Çağrı, Utku'ya gitmesini işaret etti. Utku başta omuz silkse de kendisi de konuşmak istiyordu. Maya'nın peşi sıra kadehini ve şarap şişelerinden birini alıp havuz kenarına gitti. '' Ysebelle?''
Maya elindeki kadehi sakince yere bıraktı. Nasıl bir açıklama yapacağını merak ediyordu. ''Oturabilir miyim?'' Maya başıyla onayladı. Utku bakışlarını Maya'nın mavilikleriyle buluşturduğunda kafası daha da karışmıştı. Yaptığı saçmalığın bir açıklaması bile yokken donakalmış gibiydi. Utku'dan hala daha ses çıkmazken pekala Maya söze girdi. ''Özür dilemen gereken kısımdayız.''
Utku Maya'nın sesiyle dikkat kesilmeye çalıştı. ''Evet. Evet haklısın. Özür dilemeliyim. Yaptığım şey saçmalıktı. Evet uzattıkça uzattım ama sen de söyleyebilirdin.'' Maya'nın kaşları çatıldı. ''Söyleyebilirdim mi? Sapık gibi bir sürü hesap açtın. Engelledikçe. Ve gerçekten mi ya? Söylemeli miydim? Ben sana söylemedim mi? Ne saçmalıyorsun sen?''
İkisinin konuşmasının harareti gittikçe artarken arkadaşları da uzaktan ikisine dikkat kesilmişti. ''Evet söyledin.'' Utku iç çekti. ''Bilmiyorum , büyük saçmaladım. Neden yaptığımı bilmiyorum.''
Maya hala bir özür bekliyordu. Dakikalardır saçmalamak dışında bir şey söylemiyordu Utku. Kafası karışmıştı. Cidden kapılmıştı tamamen bu duruma. Gerçek olmadığına inandığını söylese de biliyordu ve kabullenmek istememişti. Başta herkes onun varlığını kanıtlamak istemişti. Çağrı'nın onu gördüğünü söylemesi inanması için yeterliydi ama başladığı saçmalığı sürdürmek istemişti. Onu merak ediyordu. O kafasında cümleleri toparlamaya çalışırken Onur yanlarına adımlamaya başlamıştı. ''Maya.''
Maya, Onur Arda'nın sesiyle Utku'dan aldı bakışlarını. Maya'nın sorgulayan bakışları karşısında cümleleri ardı ardına sıraladı. ''Film izleyeceğiz birlikte. Bir şeyler hazırlayacağız Sanemle. Yardım eder misin?'' Maya, Utku'ya döndü. Öylece Onur'a bakıyordu. Herhangi bir açıklama yapmadan kalktı ve Onur'un peşine takıldı. İkisi içeri girerken arkalarından Sanem'de gelmişti. Utku yalnız başına oturmaya devam etti. Ne diyecekti ki? Ne hissettiğini bile bilmiyordu. ''Ağabey.''
Çağrı diğerlerinin yanından ayrılıp Utku'nun yanına gelmişti. ''Ne konuştunuz? Affetti mi?'' Utku histerik bir gülüş attı. ''Özür bile dileyemedim ki.'' Çağrı anlayamamıştı. Utku asla böyle biri değildi. Her zaman arkadaşlıklarının mantık abidesi kısmı O'ydu. Çağrı saçmalar, Utku arkasını toplardı ama şu anda ona anlam veremiyordu. ''Ne demek özür bile dilemedin? Utku ne oluyor sana? Önce o saçmalıklar sonra doğru dürüst konuşamamak. Ne için gittin yanına be ağabey?'' Utku omuz silkti. Bunların da cevabını bilmiyordu. Ne için yapardı ki biri? Haklıydı Maya. Sapık gibi taciz etmişti. İkili konuşmaya devam ederken Onur'un da kafasında sorular vardı. ''Maya, sen ve o çocuk ne konuşuyordunuz?''
Maya, elindeki buz torbasını açıp içindekileri kovaya boşalttı. ''Neden soruyorsun?'' Maya, bunun cevabını bilse de Onur'u ilgilendirmiyordu. Bunu kendisi anlasın istiyordu. Onu üzecek şeyler söylemek istemiyordu. ''Merak ediyorum. O yaptığı saçmalıklardan sonra, bir de aynı evdeyiz. Üstelik gelip seninle konuşma cüretinde bulunuyor. Ne amaçlıyor yani?'' Maya omuz silkti. ''Beni ve seni ilgilendirmiyor.'' Maya'nın buzları doldurduğu kovalara biraları yerleştirdi. Sanem çoktan mısırları hazırlamış ikisi yalnız kalmıştı. ''Maya. Benim umurumda. Rahatsız oluyorum o çocuktan. Seni rahatsız etmesinden. İçim içimi yiyor. Seni seviyorum.'' Maya rahatsızca kıpırdanırken davetsiz bir misafirleri vardı. Çağla sessizce ikisinin konuşmalarını dinliyordu. Maya'dan herhangi bir yanıt gelmezken Çağla saklandığı yerden çıkıp içeri daldı. ''Her şey hazır mı?'' Saçma bir neşeyle söylemişti bu cümleyi. İkisi de umursamazken Onur Arda hala Maya'nın mavilerine bakıyordu. Maya rahatsızca kıpırdandı. ''Hadi Onur.'' Hazırladıklarının bir kısmını alıp içeri ilerlerken Çağla onlara göz devirmişti. Yine de keyfi yerindeydi Çağla'nın. Duyduklarından bir hayli memnundu. İkili önünden ilerlerken hala bahçede olan Utku'nun yanına adımladı Çağla. Söyleyecekleri vardı.
''Bilmen gereken şeyler var. O kızla ilgili.'' Anlamsızca Çağla'ya baktı Utku. ''Ne bilmem gerekiyor?'' Sinsice gülümsedi. Zafer kazandığını düşünüyordu. Utku'nun o kıza olan ilgisinden hoşlanmıyordu ve o kızdan kurtulabilmek için bir sebep bulmuştu. ''Onur. O ikisi sevgili. Gördüm onları mutfakta.'' Tam olarak gördükleri ve duydukları bunları ifade etmese de Utku'nun bunu bilmesine gerek yoktu. Utku'nun hiçbir kıza yanaşmayacağını bilen Çağla bu kızı büyük bir rakip olarak bellemişti kendine. Aradan çıkartmak için de bu gayet yeterliydi. İkisinin arasındaki diyaloğun devamını bilmese de Onur kıskandığına göre bir şeyler var diye düşünmüştü kendince. Evet bu gayet yeterliydi.
''Öyle mi?'' Utku tekrar iç çekti. O yüzden gelip Maya'yı götürmüştü. Rahatsız oldu diye düşündü Utku. Bir yandan da içindeki kıskançlığa söz geçirmeye çalışıyordu. ''Hadi! Film izleyeceğiz gel. Her şey hazır.'' Utku kafasını salladı. ''Siz izleyin. Ben hava almak istiyorum.''
''Olmaz öyle. Sensiz izleyemem.'' Çağla'nın bu hallerine anlam veremese de bunu düşünecek durumda değildi. Çağla hızlıca üzerindeki elbiseden kurtulup bikinileriyle kaldı. Utku'nun elindeki şarap şişesini alıp bir kenara bıraktı. Utku karşı çıkmamıştı. Çağla ardından Utku'yu havuz kenarına sürükledi. İkisinin sesi yankılanırken Maya'nın bakışları ikisine kaymıştı. ''Birileri eğleniyor.'' Onur, Maya'ya bakarken kurmuştu bu cümleleri. Maya'yı seviyordu ve o çocuğun ondan uzak durması gerektiğini düşünüyordu. Maya'nın onunla ilgilenmediğini bilse de düşünmekten kendini alamıyordu. Herkes yorumunu eklerken Maya sessizce filmin başlatılmasını bekliyordu. Arkadaşlarının konuşmaları sırasında arkadan Çağla'nın gülüşleri duyuluyordu. Bu çocuk ne yapmak istiyordu Tanrı aşkına?
