Bölüm 5

47 7 25
                                    

Bu zamana kadar kendimi hiç değerli hissetmemiştim. Kendimi beğenmez, aynaya bile bakmak istemezdim. Ama bana Doruk, Kumsal ve Yazgı her geçen gün dahada değerli hissettiriyorlardı. İnsanların size olan sevgileri iyileştirir miydi? Bence evet, iyileştirirdi. Bana o üç kardeşimin bana olan sevgileri ilaç gibi geliyordu. Onlara kardeşim diyordum çünkü bana aile sevgisini çok iyi veriyorlardı.

Ve Ayaz. Onu sadece bir kaç gündür tanıyordum. Ama bana nedense sanki onu önceden tanıyormuşum gibi geliyordu. Anlam veremiyordum.Onun bana olan bu yakınlığını ve benim ona hissettiğim şeylere. Hayır, ona aşk beslemiyorum. Sadece bana değerli olduğumu gösterdiği için ona minnet duyuyorum. Ayaz aşırı yakışıklı biri. Bütün kızları peşinde koşturacak kadar yakışıklı. Ben şu an ona karşı bir hoşlantı hissetmiyordum. Ama o bana neden bu kadar yakın davranıyordu anlam veremiyordum.

Üç gün önce olan Balodan sonra hemen benim evime gelmiştik. Üç gündür evimin önünde iki tane siyah, lüks arabalar vardı ve evimin önünden hiç ayrılmıyorlardı. Belki birileri arabalarını park edecek yer bulamayınca buraya park etmiş olabilirlerdi.

Doruk bana aşağıdan bağırarak "Asena hadi çabuk hazırlan. Okula geç kalıcaz" deyince bende "Tamam" deyip dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım. Dizimin hizasında açık mavi elbisemi alıp hemen giyindim. Aynanın karşısına geçip elbisemi düzelttim. Bacaklarım biraz kalındı ve belim inceydi. Ne çok kiloluydum ne de zayıftım. Elbise fiziğime tam uymuştu. Uzun saçlarımı tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım. Çekmeceyi açıp makyaj malzemelerimi çıkardım ve hemen hafif bir makyaj yapmaya başladım. Sadece rimel, allık ve ruj sürdüm.

Hemen salona indim. "Ben hazırım"

"Bizde hazırız. Hadi çıkalım"

"Tamam Doruk."

Ben hemen ayakkabımı giyerken yanıma Yazgı ve Kumsal gelip beni her günkü gibi incelemeye ve sonrasında iltifat etmeye başladılar. "Asenam yine çok güzelsin. Bu güzelliğin sırrını banada verir misin?"

Yazgı'ya gülümsedim ve "O senin güzelliğin Yazgım" Yazgı dizinin biraz üzerinde bir etek, üzerinede ceket giymişti ve kıvırcık saçlarını açık bırakmıştı.

Bu sefer Kumsal konuşmaya başladı "Asenam sen bence git güzellik yarışmasına falan katıl" "Bence sen katıl Kumsalım. Kesin birinci olursun" Kumsal da altına kot pantolon, üzerine de gömlek giyip önünü açık bırakmıştı ve kumral saçlarını örmüştü.

"Neyse hadi Doruk'u bekletmeyelim" deyip evden çıktık. Arabaya bindiğimizde hiç bir şey konuşmadık. Balodaki olaydan sonra üç gündür o olay hakkında konuşmuyorduk. Şu anda sessizliğimizi koruyorduk.

Yazgıyla Kumsal'ın üniversitesinin önüne geldiğimizde onlar arabadan indi. Yazgı ile Kumsal "Görüşürüz" deyince bizde Dorukla onlara el salladık. Doruk yeniden arabayı çalıştırdı ve bizde okula doğru gitmeye başladık. Okulun önünde durduğumuzda arabadan inip okula girdik.

Okula girdiğimizde herkes bir şeyler konuşuyordu. Bende sınıfa ilerlerken bir grubun konuşmasına kulak misafiri oldum. "Kızlar bugün okula yeni biri gelecekmiş. Aşırı yakışıklı olduğu söyleniyor. Artık kim o yakışıklı kişiyi kaparsa çok şanslı. Umarım ben kaparım" diyorlardı. Başka bir grup ise "Adam çok zenginmiş. Mafya tipli ve ben mafyalara resmen aşığım" diye konuşuyorlardı. Kimdi bu kişi? Bende merak etmiştim. "Doruk sende duydun mu?" Diye Doruk'a sordum.

"Evet. Sanırım yeni biri geliyor ama neden bu kadar abartıyorlar ki? Onu anlayamadım" Doruk da benim gibi merak içindeydi.

"Bilmem. Artık gelince görürüz. Ay bir de bizim sınıfa geliyormuş" dedim.

Ay IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin