Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirimm.🩷
Keyifli okumalar...🌙
Hayatımdaki sevdiklerimin çoğunu kaybetmiştim. Onlar geri dönmeyecekti. Ailemin hepsini kaybettiğim gece duygu karmaşıklığı içerisindeydim. Ben onları sonsuza dek kaybetmiştim ama benim gözümden bir damla yaş akmamıştı. Çünkü ben o zaman anladım bu hayatın çok acımasız olduğunu ve benim bu hayata karşı güçlü olmam gerektiğini.
Güç neydi? Fiziken kuvvetli olmak mı yoksa ruhen yıkılmamak mı? Bana kalırsa hiç biri değildi. Ne fiziken kuvvetli olmanın ne de ruhen yıkılmamanın bir anlamı yoktu. Çünkü gerektiğinde insan mola vermeli, üzülmeli, kızmalı, bağırıp içindeki acıyı çıkartmalıydı. O yüzden ben o günüme geri dönmek isterdim. O acıları yeniden yaşamak için değil, o üzüntüyü bir şekilde içimden çıkarmak için.
Şu an tekrar o günlerime dönmüş gibiydim. Ama bu sefer içimdeki acıyı çıkarıyordum.
Uyandığımda ağlamaktan gözlerim yanıyor, bağırmaktan boğazım ağrıyordu. Etrafa baktığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Hemen yataktan kalkmaya çalıştığımda biri beni engelledi. "Asena kalkmaman gerekiyor." Ayaz yanımda oturuyordu. Ona döndüm. "Kumsal nerede? O iyi mi?" Cevap vermedi. Gözlerimden yaşlar akmaya yeniden başlamıştı. Korkarak konuşmaya başladım. "Ayaz cevap ver. Kumsalım, kardeşim iyi mi?" Nefesini verip konuşmaya başladı. "Ameliyata aldılar. Sadece durumu biraz kritikmiş." Yaşlar gözümde çoğalmaya başladı. "Ayaz. O dayanır, iyileşir değil mi?" Beni kendine çekip sarıldı. "Kumsal iyileşecek inan bana."
Gözümdeki yaşları silip Ayaz'a baktım. "Yazgı ile Doruk nerede?"
"Onlar ameliyathanenin oradalar. Kumsal'ı bekliyorlar."
"Bizde onların yanına gidelim."
Tam kalkacağım sırada Ayaz yeniden beni durdurdu. "Olmaz Asena. Dinlenmen gerekiyor."
"Kumsal orada canı ile savaşırken ben burada kendimi düşünemem Ayaz. Ailemi kaybettim onuda kaybedemem"
Ayaz yüzüme anlayışla baktı. "Tamam ama kendini çok yorma lütfen."Ayaz ile birlikte hastane odasından çıkıp Yazgı ve Doruk'un yanına geldik. İkiside perişan haldeydi. Koşup ikisinide sarıldım. Ağlayarak sordum. "Ne zaman çıkacakmış?" Yazgı cevap verdi. "Bilmiyoruz."
Bilmemek. En kötüsüde buydu. Ne olacağını bilmeden öylece beklemek acı vericiydi.
Doruk'a döndüm. "Nasıl oldu bu? Yani Kumsal'ı kim vurdu?" Doruk'un gözündeki yaşlar arttı. " O kendini vurdu."
"Niye Kumsal intihara kalkışsın?" Yazgı ağlayarak cevapladı. "Siz odaya çıktığınızda annesi aradı. Kardeşine araba çarpmış ve o ölmüş. Biz daha ne olduğunu anlayamadan o masadaki silahı alıp kendine sıktı." Son cümlesinde ağlaması şiddetlenmişti. Yazgı'ya sarıldım. Tam o sırada ameliyathaneden bir doktor çıktı. Hemen doktorun yanına gidip konuşmasını bekledik. Doktor bize bakıp konuşmaya başladı. "Kumsal Soylu'nun yakınlarısınız değil mi?" Hemen cevapladım. "Evet. Kumsal nasıl? O iyi mi?" Doktor yeniden konuşmaya başladı. "Kurşun çok derindeydi. İlk başlarda durumu kritikti. Ama ameliyat güzel geçti. O şu an odaya alındı. Dinlenmesi gerekiyor. O yüzden lütfen hastayı yormayın." Gülümsedim. "Yormayız. Çok teşekkür ederiz." Doktorda gülümsedi. "Ne demek. Görevimiz." Doktor gittiğinde Yazgı ve Doruk'a sarıldım. Bir yandan gülüyor bir yandan mutluluk gözyaşları döküyorduk. Arkamı dönüp Ayaz'a sıkıca sarıldım. "Onu kaybetmedim Ayaz. O dayandı." Ayaz'da bana sıkıca sarıldı. "Ben sana dedim Rapunzel. Her zaman dediklerim çıkar." Kafamı kaldırıp dudağının kenarını öptüm.Dördümüzde Kumsal'ın alındığı odaya girdik. Koşarak Kumsal'ın yanına gittim. Uyanmıştı. Gülümsemeye çalışarak konuşmaya başladım ama başaramadım. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile. "Kumsalım. Sana bir şey olacak diye çok korktuk. Lütfen bir daha böyle bir şey yapma." Kumsal da gülümsemeye çalıştı. "Ağlamak yok. Bakın hala hayattayım. Ne yazıkki." Gülümsemem soldu. "Kumsalım. Yapma böyle. Seni çok iyi anlıyorum ama hayat çok acımasız kardeşim. Bizi sevdiklerimizden ayırır, bizi üzer, kızdırır ama günün sonunda bu acılara alıştırır. Kardeşine olanlar için çok üzgünüm. Senide çok iyi anlıyorum. Ama hayatımıza devam etmeliyiz." Kumsal ağlamaya başlamıştı. Yarasına dikkat ederek ona sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı
RandomBir kolyenin hayatımı değiştireceğini bilemezdim. Artık gerçekler ağır gelmeye başlamıştı. Ben Asena Ateş. Bu gerçeklere asla boyun eğmeyeceğim. Düştüğümde kendim kalkacak başkalarından yardım istemeyecektim. Hak edene hak ettiği gibi davaranacak, b...