1: BÖLÜM

298 91 46
                                    


♤♤


"Dilek!" Evin içinde yine yengem ismimi bağırırken odadan çıkıp yanına gittim.

"Efendim." Bana dönüp üzerimi süzdü. Bu kadını şuan boğmak istiyordum.

"Bir yere göndericem seni." Koltuğa oturup ayaklarını üst üste attı. Ayrıca bir yere mi göndericem dedi o?

"Anlamadım?" Sıkıntıyla derin bir nefes verip bana baktı.

"Nesini anlamadın?" Şuan istese üzerime atlayacak gibi duruyordu.

"Nereye göndereceksin?"

"Sokağa." Söylediği şeyle gözlerim irice açılırken doğru söylediğini algılamaya çalışıyordum.

"Sokak mı? Neden?" Aslında nedeni gayet açıktı ama ben yine de sormak istemiştim.

"Hatırlarsan eskiden orada yaşıyorduk ve eşyalarım orada kaldı gidip bir kaç eşyamı buraya getirmelisin." Bu muydu?

"Yenge orası fazla tehlikeli." Oraya hiç kimse gitmezdi. Aynı zamanda orada olanlar da evlerini taşırlardı.

Aynı bizim gibi..

"Tehlikeli olması umurumda değil. Bana eşyalarımı getireceksin!" İnce kaşlarını çatıp cırtlak sesiyle bağırdığında yüzümü buruşturdum.

"Yenge oraya gidenin gidip bir daha gelmediğini sende biliyorsun." Doğruydu. O sokağa giren kişi bir daha çıkmazdı.

"Sana umurumda değil dedim. Hem eğer gitmezsen olacakları anlatmama gerek yok." Alayla gülüp konuştum.

"Ne yaparsın?" Gerçekten öz yengem bile değildi. Ne yapabilirdi ki?

"Tahmin edemeyeceğin şeyler." Histerik bir kahkaha atıp tekrar ona baktım.

"Allah allah neymiş ya onlar?" Ayağa kalkıp yine küçümseyici bir gülüş takındı.

"Öğrenmek mi istiyorsun? Peki söyleyim o arkadaşlarınla aranı bozabilirim ya da fuhuş yapmakla seni suçlayabilirim. Bilirsin buralar küçük yerdir. Hemen yayılır." Sırıtarak konuşması dişlerimi sıkmama sebep olmuştu.

"Gidersem ve dönmezsem?" Tekrar otururken ellerini iki yana açıp dudaklarını bilmiyorum dercesine büzdü.

"Eğer gidip de dönmezsen yapacak bir şey yok." Pislik.

Arkamı dönüp odama girdim. Arkadaşlarımın zayıf noktam olduğunu biliyordu. Neyse ki o kişilerden birisinin kardeşim olduğunu bilmiyordu. Eğer bilirse ne yapacağını düşünmek bile istemiyordum.

Küçük siyah sırt çantamın içine el feneri, düdük ve su koydum. O sokağa gireceğim an beni ne gibi tehlikeler bekleyecek bilmiyordum. Onun için içine iğne ile bir pergel koydum. Elimde kesici aletlerden sadece bunlar vardı. Çantayı kollarıma geçirip evin kapısına ilerledim. Spor ayakkabılarımı giyerken evin kapısını açıp dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımda önümde neşe ile ada vardı. Onlarında sırtlarında çantaları vardı. Kaşlarımı çatıp onlara anlamazca baktım. Nereye gideceklerdi?

"Hayırdır, nereye?" Neşe gülüp konuştu.

"Seninle geliyoruz ablacım." Benimle mi? Kapının önünde durup konuşursak yengem duyabilirdi. Onun için ikisini arkadan itip yürümeye zorladım. Evden biraz uzaklıştıktan sonra onlara bakıp konuştum.

"Kafayımı yediniz? Ne demek seninle geliyoruz?" Neşe koluma girerken ada açıklamaya başladı.

"O yengen olacak kişinin söylediklerini duyduk. Ve biz..." İşaret parmağıyla kendisini ve kolumu tutarak yürüyen neşeyi gösterdi.

SOKAK /+18  ~Askıya Alındı.~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin