Merhabalar! Umarım bölümü beğenirsiniz! Çok içime sinmedi ama sizi daha fazla bekletmek istemedim.Şu sıralar yengenizle zaman geçirdiğim için bölümü bir türlü bitirip atamıyordum:((
Keyifli okumalar dilerim! Bol bol yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın! Düşünceleriniz benim için çok önemli!
Vücudumun ağrısıyla gözlerimi zorlukla araladım.Nerede olduğumu algılamaya çalıştım ilk önce.
Kolumda olan serumu farkettiğimde kaşlarım çatıldı.Bakışlarım odada doktorla konuşan Bayan Baker'a takıldı.Olanlar aklıma bir bir dolarken gözlerimi kapattım.Tüm boğazım kurumuştu.
Olanlar kabus değil miydi?
Gözlerimi tekrar açtığımda Bayan Baker benimle göz göze geldi ve birden duraksadı.Hızla yanıma gelip oturup ellerimi tuttu.
"Sonunda uyandın."elimi tutan ellerine kısa bir bakış attıktan sonra gülümsedim.
Doktor yanımıza gelip yüzündeki tebessümle konuştu.
"Kendini nasıl hissediyorsun Ashley?"
Kısık sesle konuştum.
"Yorgun..Her yerim ağrıyor."
kafasını sallayıp tekrar konuştu."İyi atlatmışsın.Karnında izlere rastladık,biraz daha darbe gelseydi iç organlarında hasar oluşabilirdi.
Bu kanamaya bile yol açabilirdi."
Sıkıntıyla dudaklarımı ısırdım."Kendini daha iyi hissetmen için ağrı kesici verdik.Yaralarına her gün pansuman yapman gerek.Onun dışında bol bol dinlenmelisin sadece.Vücudunun kendini toparlaması lazım."doktorun dediklerine kafamı salladım.
"Anladım.Teşekkür ederim."
Bayan Baker'a dönüp konuştu.
"İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
Ve,seni görmek güzeldi Scarlett.Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa bana ulaşabilirsin."Bayan Baker ayağa kslkıp kafasını sallayıp gülümsedi ve elini sıktı."Aynı şekilde sende."
"Tekrar geçmiş olsun"dedi ve odadan çıktı.
Bayan Baker bana döndüğünde iç çekip bir elini saçlarıma götürdü ve okşadı.
"Bayan Baker,bana su verebilir misiniz?"yanımda olan komidine uzandı ve bardağa su doldurdu.
Bana yaklaşıp belimden tuttu ve oturur hale getirdi.Dokunuşuyla nefeslerim hızlanmıştı.
Su bardağını alıp yanıma oturdu ve bardağı ağzıma doğru götürdü.
Yardımıyla bütün bardağı hayvan gibi içmiştim.Bardağı tekrar sehpaya bırakıp bana döndü.
"Yorgun hissediyorsan biraz daha kalabilirsin"dediğinde kafamı iki yana salladım sessizce.
Yarım saat sonra hastaneden çıkmış onun arabasıyla bir yere gidiyorduk.
Sormamıştım.Açıkcası kendimi garip hissediyordum.Zaten o yanımda olduğu sürece beni cehenneme bile göterse giderdim.
Arabanın durduğunu farkettiğimde bskışlarımı ona çevirdim.
"Nereye geldik?"
"Evime"deyip gülümsedi bana.Kaşlarım havalanırken şaşkın bir şekilde kalmıştım.
Pahalı residence'ine girdiğimizde belimden tutup beni ilerletti.
Evi çok geniş duruyordu.Genel olarak koyu renkler hakim olduğu lüks bir evdi.
Ben evi incelerken bir anda elimden tutmasıyla ona baktım.
Beni bir yere doğru götürüyordu.Ben hala anlık olarak elimi tutmasının şokundayken yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
only you (gxg)
Dragoste"Çok yoruldun artık kızım,savaşı bırak,gardını indir,kollarımda dinlenme vaktin geldi" Başımı boyun girintisine gömüp ağlamaya devam ettim.Kokusunu içime çektim. Şu halde bile kokusunu duymak, yanımda olması saniyelik her şeyi unutmama sebep oluyord...