3. Bölüm: Düşmanın Kızı

1.1K 68 9
                                    

Yazarın Anlatımından...

"Öncelikle, hepiniz hoş geldiniz." dedi kalın sesiyle. Sonra önündeki zarflardan herkese birer tane dağıttı.

"Bunlar ne Ferit?" diyen Kenan'a göz ucuyla bakıp, "Açın." dedi. Kendisine de bir tane ayırmıştı.

Önce Arif açtı. İçinden bir adamın fotoğrafı çıktığında merakla fotoğrafa baktı. Adam küvette kanlar içinde yatıyordu. Ne yapacağını anlamamıştı.

"Yani?" diyerek masanın en uç köşesinde oturan Ferit'e baktı. "Bunu yapanı bulup öldürecek miyiz?"

Her zamanki gibi cevabı netti. "Bu sefer hayır."

Arif hâlâ anlamamış şekilde masanın ucunda oturan Ferit'e bakmaya devam etti. "Kaçıracak mıyız?"

Ferit, Arif'e cevap vermeden masadakilere gözlerini dikti.

"Sizler de açın."

Masada oturanlar önünde duran zarfları açmaya başladılar.

Zarftan yine bir adamın kanlar içinde baş aşağı asılmış fotoğrafının çıktığını gören Kemal, "Ne yapacağımızı söyler misin artık?" dedi ve gözlerini devirerek Ferit'e baktı.

"O gözlerini oymamı istemiyorsan şu siktiğimin kulaklarını açıp beni iyice dinleyeceksin, anladın mı?"

Bu sefer konu her zamankinden daha ciddiydi ve adamlarının da ciddi olması gerekiyordu.

"Bu kadar basit bir konu olsaydı önce düşüncelerinizi almazdım." diyerek Tuna'ya baktı. "Sen de aç."

Bu fotoğraf da bir adamın fotoğrafıydı ama diğerlerinden biraz daha gençti. Adam her yerinden bıçaklanmış, organları gözükmüş bir şekilde can vermişti.

Ferit, "Bence bunları yapanı bulup kesin öldüreceğiz." diyen Tuna'ya bakıp gözlerini ayırmadan, "Öldürmek yok dedim." diyerek çıkıştı.

Tuna'dan sonra Emre zarfı açtı.

"Bu da erkek." diyerek somurttu. Şah damarı yırtılmıştı. Kimsenin hiçbir şey anlamadığı kesindi.

Kemal zarfı açtığında boğularak öldürülen bir adam gördü. Yine gözlerini devirdi. Bu adam hiçbir şeyden memnun olmuyordu, her halinden anlaşılırdı.

Arif, "Senin zarfında ne var?" diyerek Ferit'e baktı ve yaslandığı sandalyesinden doğruldu.

"Zarftaki adam, bu gördüğünüz adamların katili." diyerek çıkarttığı fotoğrafı panoya yapıştırdı.

"Kazım Şanlı."

Herkes bu kadar yaşlı bir adamın bunları neden yaptığını merak ediyordu. Sebebi ne olabilirdi?

"Neden yapmış?" diyerek söze girdi Tuna.

Ferit, "Biz de onu bulacağız zaten. O fotoğraflara iyi bakın. Adamların yanında bir kağıt var. Üstünde Ferit Korhan'a armağanımdır yazıyor. Yani, bu adamın derdi bizimle. Daha doğrusu benimle. Neden yaptığını bulup, adamı öldürmüyoruz. Öldürmekten beter ediyoruz, görev budur. Anlaşılmayan?" diyerek sol kaşını havaya kaldırdı ve adamlarına baktı.

"Neden bunu polisler yapmıyor da biz yapıyoruz?" diye soran Kemal'e sırıtarak cevap verdi.

"Bu soruyu sadece sen sorduğuna göre fotoğrafı dikkatli incelemeyen tek sensin ha Kemal? Ne yazıyor orada?"

"Polisler beni bulursa seni bulurum Ferit yazıyor."

"Ee?"

"O zaman... Polislere haber vermeyin mi demek istiyor?"

Ferit, "Geç oldu ama anladın. Bir gelişme var sende. Biraz daha gayret et, başaracağına inanıyorum." dedi ve konuşmasına devam etti.

"Bakın beyler, o fotoğraftaki adamları tanıyorum. Hepsiyle bir yakınlığım var. Belki de benim yüzümden öldürüldüler... İşin ucunda sizler de olabilirsiniz. Kendinize çok dikkat edin ve kimseyler muhattap olmayın. Görüyorsunuz, yakınlarınızın böyle canice öldürülmesini istemezsiniz bence. Şimdiden başlayın, ne yapıyorsanız yapın. Tekrar ediyorum, kimseyle muhattap olmuyorsunuz! Kazım iti her yerde olabilir. Var mı anlaşılmayan?"

Sözünü bitirdikten sonra telefonuna gelen ardı arkası kesilmeyen bildirim sesleriyle ortamın ciddiliği bozuldu.

Ferit, "Abi benim hanım bile bu kadar mesaj atmıyor." diyen Emre'ye ters bir bakış attıktan sonra istemese de mesajlara girdi. Bu sabah aldığı o saçma mesajı atan kişidendi yine.

0533*******: Ya alt tarafı bir mesaj attık ne abarttın be.

0533*******: Bir de mafyayım diyor ĞQMZBWXAQ

0533*******: Kıçımın mafyası.

0533*******: Ayrıca Winx'e laf edebilecek insan daha anasının karnından doğmadı.

0533*******: İzin vermem!

0533*******: Ne olmuş profilimde Muisa varsa?

0533*******: Seninki gibi baklava yok en azından.

0533*******: Baklava dediğim de tatlı olandan olsa keşke.

0533*******: Resmen karnını görüyorum şu an!

0533*******: Neyse ne.

0533*******: Konumuz bu değil şu an.

0533*******: Canım da baklava çekti he.

0533*******: Ya senin yüzünden iyice saçmaladım!

Atılan mesajları sırıtarak okumaya başladı. Bunlar da neydi böyle?

"Kenan." dedi, gözlerini hâlâ gelmekte olan mesajlardan ayırmayarak.

"Ferit?"

"Bana şunu araştırsana. Kimmiş, neciymiş." diyerek telefonu uzattı. Mesajlar hâlâ gelmeye devam ediyordu.

Kenan, "Ferit, kusura bakma kardeşim. Mesajları okudum ama başın belada bence." deyince Ferit sırıtarak cevap verdi.

"O zaman bul şu başımın belasını Kenan."

----

Ayy kimmiş acaba başının belası 🤭

Vote ve yorum atmayı unutmayın bebekler woaagg 💃

Vote ve yorum atmayı unutmayın bebekler woaagg 💃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Sanırım Winx'e kafayı taktım...)

Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin