"Günaydın." diyerek merdivenlerden indim. Koltukta değildi. Nereye gitti la bu?
"Ferit? Neredesin?"
"Mutfaktayım."
Adımlarımı mutfağa doğru attım.
"Ne yapıyorsun?" dedim ve mutfağa girdim.
"Kahvaltı hazırlıyorum."
"Masayı kurmamı ister misin?"
"Hayır, kurdum zaten."
Ellerimi bangonun kenarlarına koydum ve kendimi yukarı çektim.
"Ben ne yapayım o zaman? Çay demleyeyim mi?"
"Hayır, onu da yaptım."
"Tamam, menemen yapayım o zaman. Onu yapmamışsın."
"Gerek yok Seyran. Sen geç otur, geliyorum birazdan."
"Aa, menemensiz kahvaltı mı olur?"
"Ben yaparım, otur sen."
Elini bıçağı almak için uzattığında kolundaki ısırığı gördüm. Kim yaptı ya bunu?
"Kolundaki ne?"
"Sinek ısırmış." diyerek gülmeye başladı.
"Sinek mi? Sineğin bu kadar büyük dişleri var mı ya?"
"Varmış." Salatalığa tuz döktü.
"Ya şaka mı yapıyorsun? Sinek değil bu." Ağzıma üzerine döktüğü tuzlu salatadan attım.
Gözlerini gözlerime diktiğinde bakışları ciddileşti.
"Yoksa..." diyerek gözlerine baktım.
"Yoksa ben mi yaptım!" Yüzümü avucumun içine alarak arkamı döndüm. Rezillik!
"Sarhoştun, sorun yok." Gülmeye başlayınca daha da utandım.
"Off! Ben çok özür dilerim..." Avucumun içinden gülmeye başladım.
"Özür falan dileme. Sarhoştun, olabilir." Göz kırpıp doğradığı salatalığı masanın üzerine bıraktı.
"Ne demek olabilir! Kim bilir daha neler yaptım! Yok, bu böyle olmaz. Ben gidiyorum." Adımlarımı kapıya doğru atarken Ferit'in sözleriyle duraksadım.
"Üzerinde elbise gibi duran tişörtümle mi gideceksin?" Gözleriyle beni süzdükten sonra kahkaha atmaya başladı.
"Giderim ne var?"
"İyi, git de gör gününü."
"Bak giderim."
"Git."
"İyi, gidiyorum." Kapıyı açıp dışarı çıkmamla yağan yağmurun altında ıslanmam bir olmuştu.
Yağmurda ıslanmak istemediğim için kapıyı çalmaya başladım. Bravo! Hem git hem de geri dön!
"Noldu, niye geldin?" Gülerek kapıyı açan Ferit'e sırılsıklam bir halde gözlerimi devirdim.
"Neden yağmurun yağdığını söylemedin!" Hızla içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾ
HumorO gün Seyran, bir oyun için bilmediği numaraya attığı mesajla hayatının bu denli değişebileceğinden habersiz bir şekilde yatağında uzanıyor, nefret ettiği yaşamına kaldığı yerden devam ediyordu. ... 0537*******: Bundan sonra senin için pek öyle olac...