"Maşallahın var yenge. Toparlanmışsın hemen. İyi görünüyorsun." diyen Kenan'a gülümsedim ve saçımı kulağımın arkasına alıp sahte bir kendini beğenmişlikle, "Estağfurullah." dedim.
Bu halimize Parla şaşkınlıkla bakıyordu.
Sevgilinle olan yengesinin gülü adlı ilişkimize alışacaksın Parla'cığım, inan bana.
Biz, içeride benim ne kadar mükemmel bir insan olduğum hakkında konuşurken Ferit mutfaktan elinde içecekle geldi ve yanıma oturdu. Bir tanesini bana verdi.
Bardağı elime alıp, "Bu ne?" dedim.
"Soda."
Kaşlarımı çatıp, "Kırmızı soda mı?" diye sordum.
Bugün de çok soru sorasım geldi ha.
Kafasını olumlu anlamda salladı.
İçecekten bir yudum aldım. Gerçekten de çok güzeldi. Tam da kocama, 'çok güzelmiş, her zaman içelim be bunu' diyecektim ki, Parla ve Kenan'ın atışmaları romantikliğimizi bozdu.
Parla sinirle, "Niye öyle bakıyorsun? Dün bu güzel kızımı kurtarmaya gitmemek sığdı mı delikanlılığına? Kim bilir ne yaptı adamcağız tek başına. Helal be Ferit, adamın dibisin len!" dedi.
Parla:1, Keno:0.
Helal be Parla'm!
Kenan, üzgün bakışlarını yere çevirdi.
Ben ve Ferit ise dedikodu dinlermişcesine içeceklerimizi heyecanla içiyorduk.
Kenan, cebinden bir kutu çıkarıp Parla'ya uzattı. Parla, 'ne var' anlamında kafasını salladı.
Kenan gülümseyerek kutuyu açtı. Kutunun içinden daha önce hiç görmediğim kadar nadir ve pahalı bir kolye çıkınca ağzım açık bir şekilde bakışlarımı Parla'ya çevirdim.
Sanırsın yerin yüz kat altını kazdı da öyle getirdi kadına. Ne bu heyecan Seyran?
"Özür dilerim aşkım, affeder misin beni?" diyen Kenan'a öylece bakıyordu Parla.
Ay inme mi indi acaba kıza?
Parla, yüzüne aptal bir gülümseme yerleştirerek, "Ben ne zaman maddiyata önem verdim dağ ayısı görünüşlü kurbağam?" dedi ve kolyeyi almayı reddederek devam etti.
"Bir sarılsan yeterdi."
Parla bunu söylediği anda, aldığım bir yudum içeceğin hepsini karşımda duran Kenan'a püskürttüm.
NE DEMEK BİR SARILSAN YETERDİ? BEN O KOLYE İÇİN KURŞUN ATAR KURŞUN YERİM BEĞ!
Tamam, sakin.
Daha sonra da art arda öksürmeye başladım. Ferit panikle, "Karım ölüyor." dedi ve yavaşça sırtıma vurarak gülümsedi.
Ben ölüyorum ve gülümsüyorsun? Boşanıyoruz.
Bu arada hızlı vurman lazım hayatım. Ne bu böyle bebeği uyutur gibi vurmak?
Sonunda öksürüğümü kontrol altına alarak Kenan ve Parla'ya nefes nefese, çatık kaşlarla baktım.
Kenan kıpkırmızıydı. Hayır, sinirden değil. Soda kırmızı olduğu için kıpkırmızı olmuştu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve Kenan'a doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾ
HumorO gün Seyran, bir oyun için bilmediği numaraya attığı mesajla hayatının bu denli değişebileceğinden habersiz bir şekilde yatağında uzanıyor, nefret ettiği yaşamına kaldığı yerden devam ediyordu. ... 0537*******: Bundan sonra senin için pek öyle olac...