18. Bölüm: İmdat, Kıskanılıyorum

944 67 34
                                    

1 gün sonra...

"Kaldır şu ayağını!" diyerek elimdeki paspasla koltuğun altını da silmeye başladım.

"Ya kızım, hasta değil misin sen? Yatıp dinlensene."

"Ne hastası be, iyiyim ben. Evde otur otur içim sıkıldı."

Paspası temizlemek için su dolu kovaya soktuğumda kova düştü ve Ferit'in ayağına gelerek her yeri ıslattı.

"Ay yanlışlıkla oldu, kusura bakma." diyerek ıslanan çoraplarına bakmaya devam ettim ve kendimi gülmekten alıkoyamadım.

"Ben göstereceğim sana yanlışı!" dedi ve çorabını hızla çıkartıp bir köşeye fırlattı.

"Ya manyak! Orayı daha yeni sildim! Niye çorabını atıyorsun!" Paspasla karnına vurmaya başladım.

"E ama sen iyice delirdin!" Koltuğun üzerine çıkıp paspasın ona değmemesi için savaş verdi.

Benden kaçışın yok aslan parçası.

"Yapma şunu!" diyen Ferit'e side eye yapıp elimi 'hayırdır' şeklinde ona doğru salladım.

"Sinirlendirme o zaman sen de beni!"

Gözlerimi devirip attığı çorapların yanına doğru ilerledim. Çorapları elime alıp hızla Ferit'e doğru fırlattım.

"Atma şunu, sırılsıklam oldum!" diyerek üzerindeki siyah gömleğini çıkarttı ve çorabı attığı yere fırlattı.

O kaslar ne...

Yutkunamadım, iyi günler.

"Ne yapıyorsun manyak! Giy çabuk üstünü!" dedikten sonra ellerimle gözlerimi kapattım.

İmanın gücü.

"Islatmayacaktın o zaman bela." Gülmeye başladı.

"Of, git giyin! Tövbe estağfurullah!"

Gülmeye devam edip yanıma doğru geldiğini hissettiğimde yüzüm kapalı bir şekilde arkamı döndüm.

"Sanki hiç görmedin." dedi ve yeniden önüme geçti.

"Yalnız o fotoğrafı ben istemedim, kendi isteğinle attın."

"Altına taş gibi yazan ben değildim ama bela."

Yerin dibinden selam.

"Ben onu kendimden silmiştim di mi..." dedim ve iç çektim.

"Utanınca yanakların kızarıyor ve şu an kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyorum." Gülmeye başladı.

"Git Ferit. Git üstünü giyin!"

"Yüzünü açmadan gitmem."

"Açmıyorum, git!"

"Gitmiyorum, aç."

"Git!"

"Aç."

"Ferit!"

"Seyran."

"Of tamam!" diyerek ellerimi yüzümden çektiğimde karşımda gördüğüm kaslar, yüzüne bakmamı engellemişti.

"Oraya değil, yüzüme bak bela." diyen Ferit'e baktım.

"Oldu mu? Hadi, git giyin üstünü."

Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin