İyi ve keyifli okumalar!
Üçümüz birlikte içeriye girdiğimizde bütün gözler üzerimize çevrilmişti. Sınıfa bir göz gezdirdiğimde Atakan'ın yüzünün hali içler acısıydı. Bir gözü şişmişti, ayrıca dudağı patlamıştı.
"Oooo hoş geldiniz bücürler!"
Masaya yaslanan adam elindeki silahı bize doğrultup konuşmaya devam etti.
"Neredeydiniz bakalım?"
Hava karardığı için sınıfı sadece lambalar aydınlatıyordu. Bir gün içinde dört ölüm... Bir gün içinde dört ruh ebediyete intikal etmişti.
"Biz tuvalete gitmiştik."
"Yaaa öyle mi? Peki biz niye sizi göremedik?"
Yaslandığı yerden doğruldu ve Burak'ın yanına gelip silahı alnına dayadı. Aylin'in tiz çığlığı sınıfın içini doldurdu.
"Sen söyle bakalım Küçük Bey nereye gitmiştiniz?"
Burak alnına dayanan silaha bakıyordu. Kolumu öyle bir sıkıyordu ki kırılacak sandım. Korkuyordu. Gizem birden elimi tuttuğunda ona baktım. Sandalyede oturan pisliğe bakıyordu. O adam da yüzünde bir sırıtış ile Gizem'i süzüyordu. Midem bulanıyordu. Gözlerini Gizem'in üzerinden çektiğinde bana baktı aynı sırıtış ile. Kaşlarım çatık nefret dolu bir şekilde ona bakıyordum. O da tek kaşını kaldırıp bana aynı sırıtış ile bakmaya devam etti.
"Bence bu seferlik bu çocukları affedebiliriz Aras."
"Patron'u duymadın mı sen Cemil? Karşı koyanı, kaçmaya çalışanı vurun demedi mi?"
"Ama bu güzellikler bence kaçmaya çalışmıyordu. Değil mi kızlar?"
Yüzümü buruşturup ona tiksinirmiş gibi baktım. Bu adamı her gördüğümde midem altüst oluyordu.
Gizem bakışları yerde konuşmaya başladı.
"Kaçmaya çalışmadık. Sadece bodrum kattaki cesetlere bakmaya gitmiştik. Biz Ayla ile Sinem'in cesetlerinin içeriye getirilmesini istiyoruz. En azından arkadaşlarımızın cesetlerinin bir arada olmasını istiyoruz."
Gizem'in dediği mantıklı bir sebepti. Zaten bu şartlar altında istenilebilecek tek şey buydu.
"Demek istekleriniz de var? Benim de bazı isteklerim var."
"Cemil!"
"Ne oldu Aras?"
"Sakin aklından geçeni yapmıyorsun. Biz sadece onların kaçmasını engelleyeceğiz. O kadar. Başka şeyler düşünme!"
"Ama çok eğlenecektik. Bu kızlar da hayatlarında bir ilki yaşamış olacaklardı."
Aras denilen adam elindeki silahı Burak'ın alnından indirdi ve Cemil denen pisliğe doğrulttu.
"Patron emre uymayanı vur dedi hatırlarsan. Sen de şu an emre karşı geliyorsun bir nevi."
"Saçmalama Aras! Tamam yapmayacağım bir şey. İndir şu silahı!"
Aras elindeki silahı indirip bize başı ile oturmamızı işaret ettiğinde her ne kadar o ve onun gibilerden nefret etsem de yaptığı şey için içimde ona karşı ufak bir minnet duygusu belirdi. Belki bu adam gelecekteki kaçışımızın umudu olabilirdi.
Burak kolumu bırakmadan sıralara doğru ilerledi ve Aylin'in yanındaki boş sıraya benimle birlikte oturdu. Gizem de sağımızdaki sıraya, Mert'in yanına,oturdu. Aylin kollarını Burak'ın boynuna doladığında Burak kolumu bırakmak zorunda kalmıştı. Bu benim içimi biraz olsun rahatlatmıştı. Biri ile sürekli temas halinde bulunmak beni rahatsız ediyordu. Burak'ın kolumu tutması ise daha tuhaf bir his bırakmıştı üzerimde.
