KORKU

15 2 0
                                    

Kızlar önde erkekler arkada olmak üzere içeriye girdik. Sanki böyle olunca bir şey değişecekmiş gibi. Büyük ihtimalle içerideki kişi bizden yaşça büyük. Çünkü on yaşındaki bir çocuğun bunu yapabileceğini sanmıyorum. Hocalarla bile konuşması imkânsızken nasıl kapıyı üstümüze kapatmayı başarsın? Bu halleri ile nasıl koruyacaklar bizi?

Oğuz dolaba yöneldiğinde diğerleri de ya sıralara oturmuş ya da çaresizce pencerelerin önüne geçmişti. Bu bekleyiş belki de asla son bulmayacaktı. Oğuz elinde anahtar ile geldiğinde onu durdurdum.

"Bekle ilk önce Aylin ile Burak gelsinler. Onları dışarıda bırakamayız."

"Onlar niye orada kaldı? Sevgilerini birbirlerine gösterecek başka zaman bulamadılar mı?"

Çocuk haklı. Şu an en son yapılacak şeyler arasındaydı grubtan ayrılıp sohbet etmek. Aşko kuşko zamanları tutmuş.

"Haklısın ama onlar gelmeden kapıyı kapatamayız. Beklemek zorundayız. Dışarıda bir yabancı var ve iyi niyetli olduğunu sanmıyorum."

"Beni ilgilendirmiyor. Az önce sen ve arkadaşın yüzünden kavga ettim. Umrumda mı sence?"

Anahtarı deliğe soktu. Tam çevireceği sırada onu durdurdum.

"Tamam, dur. Ben gidip çağıracağım. Bekle."

Elini çekti.

"Tamam hızlı ol yoksa kapıyı kilitlerim."

Oğuz kenera çekildiğinde kapı kolunu tuttum. Biri de kapının diğer tarafından tutuyordu. Korkuyla yutkundum. Burada mıydı? Ne yapmaya gelmişti? Hemen kötü düşünmemelisin Kardelen. Ya Aylinler ise? Ya da, ya da ne bileyim belki ben öyle hissetmişimdir.

Elim gevşedi ve kapı hızla diğer taraftanki kişi tarafından açıldı. İlk tahminimin doğru olduğunu yüzüme doğru tutulan silahtan anladım. Biri bana silah doğrultmuştu. Elinin tetikte olduğunu görüyordum. Her an sıkmaya hazır. Bağırıp bir şeyler anlatıyordu ama ben hiç birini anlamıyordum. Gözüm şu an da sadece bana doğrultulmuş silahtaydı. Arkadan sesler geliyor. Sanki biri Kardelen diye bağırıyor. Kimin sesi bu? Sinem'in sesi mi? Korkuyor muydu benim için? Yoksa ben ölüm korkusundan sadece duymak istediklerimi mi duyuyordum? Bir an annem geldi gözümün önüne. Babamın kızım diyişi çınladı kulaklarımda. Şimdiye kadar yapamadığım şeyler canlandı gözümde. Bu içimdeki duygu da neydi? Ölüm korkusu mu? Yoksa sevdiklerimin benim ardımdan üzüleceği gerçeği mi?

Gözüm hala bana doğrultulmuş silahtaydı. Adam parmağını tetiğe bastırdığında anın korkusuyla gözlerimi kapatıp çığlık attım. Ben beynime giren kurşunun sesini beklerken  bir yumruğun çıkardığı sesi duydum. Ardından beni saran kollar.

"Sakin ol."

Gözlerimi açtığımda karşımda dövüşen Oğuz'u gördüm. Bu adam karşısında şansı sıfırdı. Oğuz'un iki katıydı ve çok güçlüydü. Bana sarılan kişi de kimdi böyle? Gözlerim kurtarıcıma kaydı. Burak mı? Bunlar hangi ara gelmişti? Ve bu çocuk neden beni bırakmıyor? Kriz geçirdiğin için olabilir mi Kardelen?  Aylin de bize bakıyor. Adam Oğuz'u yere serdiğinde bir çığlık daha attım. Bu kadarı benim bünyem için çok fazlaydı. Adam arbede sırasında yere düşen silahını eline aldı ve bu sefer anladığım şeyler söyledi:

"Herkes otursun. Alın şunu da bir sıraya yatırın. Hadi!"

Hepimiz korkmuş bir şekilde adama bakıyorduk. Bu adam bir canavar! Kimse hareket etmeyince adam tekrar bağırdı:

"Hadi dedim size!"

Adam bağırdığı için resmen zıpladım. Her ne kadar Burak beni bıraktığında bir boşluğa düşmüş olsamda beni çeken Aylin ile kendime geldim. Beni pencere tarafındaki sıraya oturttuğunda sıkıca sarıldı.

OKULDA KAOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin