Merhaba baltoşlarrr, yeni bölümü gece saatlerinde yazmaya başlıyorum bitirirsem hemen yayınlayacağım.
(Küçük bir not; geçen bölümde iki isimde yanlışlık olmuş onları düzelttim buraya da yazayım. Lavin'e Belis diyorlar, Savcı'nın küçüğü olan doktor kardeşte Pusat.)
Belirli bir düzenim olmadığını belirtmiştim yazarken arayı fazla açmamaya çalışıyorum yine de. Son bölümden sonra beklememin sebebi de istatistiklerin ne halde olduğunu gözlemlemek içindi. Okunma sayımız düşmüş oy sayısı çokta kötü sayılmaz ama benim talebim bunların hiç biri değil, sizin düşüncelerinizi okumak. Eğer böyle bir talebim olmasa e-kitap olarak yayınlamak yerine direkt bastırabilirdim. Bu yüzden lütfen çekinmeden düşüncelerinizi dile getirin.
Belki defalarca söyledim ama tekrar söyleyeyim amacım bu kurguyu çok fazla uzatmak değil yani bazı şeyler çok hızlı olabilir, mantık hataları olabilir veya çok derinden iç dünyalarını size aktaramayabilirim. Bir kurgu üzerine yazmayı uzun bir süre bıraktığım için ek olarak kendime de çok yüklenmek istemiyorum. Bitirmek nasip olurda eksik gördüğümüz noktalar olursa sizinde isteğiniz üzerine kitabı konunun dışına çıkmadan yeniden düzenlemeye alabilirim.
Ay neyse işte böyle çok uzun konuştum. Duyurular için beni takip etmenizi rica edeceğim, takip etmediğiniz için duyuru paylaşmıyorum panomda. Kitabın gidişatına görede bir instagram sayfası açmayı düşünüyorum.
Eniştenizde bölümü sizinle beraber okuduğu için bazen telefonda konuşurken denk geliyor ve buraları sesli okuyarak beni utandırıyor. Bu yüzden onu tam bu satırda linç edebilirsiniz dkxnksnx
Neyse hadi bebikler iyi okumalar öpüldünüzzz 😽😽😘😗💖
🌸🌸🌸
Her şeyin arapsaçına döndüğü bir andan merhaba. Ben Lavinya, kimliksiz bir hayatta varlığını sadece ismi ile belli eden o kız benim. Varlığımın veya yokluğumun herhangi birinin hayatında sarsıcı bir etkisi olacağına inanmayan, varlığı ve yokluğu bir olan bir kızım.
Şimdi tam bulunduğum noktadan etrafıma baktığımda kendime bir kimlik edinmeye başladığımı fark ediyorum. Dünyaya bir iz bırakıyorum. Kendi soyumdan bir bebek, o bebeğe bir baba ve kimsesiz kendimi bir aileye ait hissederek yapıyorum bunu.
Dakikalarca söylenenlere sussamda doğruyu bende biliyorum. Gözlerimin gördüğü o yedi yüzün her biri benden birer parça taşımakta çünkü. Sanki hepsinden bir şey çalıpta bir bütün olmuş, onlar gelmeden bir kimliğe bürünmem imkansızmış gibiyim. Küçükken merak ettiğim kime benziyorum sorusu ilk kez cevap bulduğunda sanki kanatlarıma yeniden kavuşmuş gibi hissediyorum.
İşte tüm bunlar için söylenecek binlerce cümle varken sessizliğe sığındım. Kendim için cevap bulduğum kime benziyorum sorusundan daha önemli olan bebeğin kime benzediğiydi çünkü. Bir hastane beşiği içerisinde getirilen bebeği yavaşça kollarıma bırakan hemşireyle kapıldığım panik sadece benzediği kişiden ötürü değil onu tutmayı dahi bilmeyişimden kaynaklıydı. Çünkü diğer sorum için paniğe gerek kalmamıştı, o koyu kahve saç tutamlarıyla o pislikle gram alakası olamayacak biriydi. Yüzünü çok net hatırlamayı geçtim benzese dahi bebek artık bir tecavüzün eseri olmaktan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinya
ChickLitAile-Abi kitabıdır. Karıştırılan bebekler yoktur. Bir bebek doğdu, sevinç acıyla boğuldu. Bir bebek doğdu, hayat oldu ama hayatı yok oldu.