Okuduklarımın şokuyla kas katı kesilmiştim. Ne tepki vereceğimi bilemedim. Ne bağırabildim, ne ağlayabildim. Sanki biri tüm duygularımı çekip almıştı.
Elimdeki diğer kağıdı açıp okudum. Hastane raporunu..
% 99.9 uyumludur yazısıyla bir anlık sendeledim. Bunlar nasıl mümkün olabilirdi. Yıllarca bunu benden nasıl saklayabilmişlerdi? Hiç mi düşünmemişti beni?
Bir anda aklıma Serkan beni kaçırmadan önce gelen zarf geldi. O zaman öğrenecektim belki tüm gerçekleri eğer kaçırılmasaydım. Demek ki onu yollayan Gülizar babaanneydi. Taşlar yerlerine oturmaya başlarken Akgün gelmişti aklıma. Akgün bunu bilip bana nasıl söylemezdi? Neden söylemezdi?Aklıma gelen nedenle kanım çekildi adeta. Ya benimle bilerek birlikte olduysa, bilerek evlendiyse? Kardeşinin intikamını benim üzerimden almak içinse? Karahan'lı kinini bastırmak içinse?
Ben ne yapacaktım şimdi? Titreyen ellerimle elimdeki kağıtları iyice sıkmıştım. Tırnaklarım avuç içlerime acı verene kadar sıkmıştım.
Nasıl yüzleşecektim onlarla? Hevi'ye nasıl diyecektim biz kardeşmişiz diye? Hayatımın yalan olduğu gerçeğiyle sarsılırken Akgün'e ne diyeceğimi düşünmeye başladım. Ne söyleyebilirdim ki ona?
Bunu benden nasıl saklayabilirdi? Bunu bana nasıl yapardı? Ben onu bu kadar severken o bu ihaneti bana nasıl yapabilmişti? Peki ya o adam. Amca dedikçe suratıma nasıl bakabildi? Nasıl susabildi?Karşımdaki aynaya daldı gözlerim. Evlilikten , aşktan ümidimi kestiğim anda beni tekrar aşka aşık eden adamla evlenmek için giydiğim gelinliğe...
Onunla kurduğum hayaller.. Yan yana geçmesini dilediğim bir ömür.. Hepsi bir oyundan mı ibaretti?
Her şeyi anlayabilirdim. Herkese inanabilirdim. Ama Akgün... Onun böyle bir şeyi benden saklaması için hiçbir sebep yoktu.Kağıt parçalarını yere fırlatıp kapıya doğru ilerledim. Kapıdan dışarı çıktığımda Gülizar'ı görmemle bir onu kolundan tutup içeriye çektim. Gökte ararken yerde bulmuş gibiydim.
"Dila, iyi misin? Bembeyaz kesilmişsin."
Yutkunarak, "Abini ara, çabuk buraya gelsin." diyebildim.
Gülizar tutulan diliyle, " O ne demek şimdi?" diye sormuştu haklı olarak.
"Gülizar yardım etmek zorundasın. Miran'ı ara onunla konuşmam lazım."
Gülizar elindeki telefonu açıp abisini arayınca telefonu açmasını beklemeden elinden aldım.
"Ne oldu Gülizar?" diye açmıştı Miran telefonu.
"Benim Dila. Konuşmamız lazım..."
Bir süre ses gelmedi.
"Tamam Dila.."
Gülizar ısrar edip bir kaç defa sormuştu ama onu geçiştirip gönderdim.
Aradan bir 10 dakika sonra Miran geldi. İçeriye girdiğinde beni görmesiyle donup kaldı. Baştan aşağı süzmüştü.
"Miran bu yazdıkların ne demek?"
Sorumla kendine geldi.
"Hepsi doğru, ne diyeceğimi bilmiyorum."
Gözlerimden akan yaşlarla kafamı iki yana salladım.
"Olamaz Miran, olamaz." dememle dizlerim üzerine düştüm.
Miran koşarak yanıma geldi.
Sarılıp teselli etmeye çalışması nafileydi. Canım çok yanıyordu. Hevi'yle kardeştim. Arkadaşımın babası bildiğim adam babam çıkmıştı.. Yıllarca kandırılmıştım. Koca bir yalanın içine düşmüştüm.
Akgün... Sevdiğim adam, kocam... O nasıl yapmıştı bana bunu?
![](https://img.wattpad.com/cover/339555246-288-k377500.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT
Ficción GeneralEn yakın arkadaşının sevdiğine kavuşmasına yardım etmek için onunla birlikte Mardin'e giden Dila'nın orada başlayacak olan yeni hayat hikayesi.