Felix saatlerdir uzun saçlı yarinin arkasından koşuyordu. Sebebi ise hyunjin'in arkadaşları onun altta olması konusunda dalga geçmesiydi.
Zavallı çocuğun duyguları darma duman olmuştu ancak... Yani anlarsınız ya sanki fazla Felix enayisi olmuştu.
Felix ne dese he diyecek tip vardı bence herkes bu konuda okey.
Sarışın çocuk uzun bebişini kovalarken telefon çaldı, zaman kaybetmeden hemen açtı.
"Alo?"
Hyunjin, felix'in konuşmasını duyar duymaz durdu ve dinlemeye başladı.
"Hayır, neden?"
...
"Evet... Yanımda."
...
"Olivia saçmalıyorsun!"
...
"Kes şunu, neden bahsediyorsun?"
...
"Bak şimdi kapatıyorum zamanı değil ayrıca kafandaki şu düşünceleri silsen iyi olur aksi takdirde cidden sinirleneceğim ve sana sinirlenmek istemediğimi çok iyi biliyorsun."
...
"Bak güzelim gelince konuşalım olur mu?"
...
"Görüşürüz."
Felix'in yüzündeki sinir oldukça belirgin olduğu için hyunjin hem merakından geri kalmadı hem de konuşmadı sadece yavru köpek gibi baktı.
Oy ağzını burnunu yediğim.
"Sadece Olivia."
"İyi misin? Sinirli görünüyorsun."
"Evet, seninle olduğum için bana hesap soruyor. Aptal.?
"Neden?"
"inanabiliyor musun sanırım abi kardeş olarak senin için tartışacağız."
"Ne?"
"Bana garip şeyler söylüyordu ancak uzun süre anlamamıştım ta ki gecenin bir yarısı odama dalıp ikimizin yakın olduğu fotoğrafı gösterene ve hesap sormaya başlayana dek. Senden hoşlandığını biliyor muydun yoksa salağa mı yatıyorsun?"
"Bilmiyordum... Of salağa yatıyordum, özür dilerim ama ondan hoşlanmıyorum ve o benim yakın arkadaşım. Ne arkadaşımı kaybetmek istiyorum ne de onunla olmak, açıkçası hoşlandığım kişi sensin... Kısa sürede alıştım ve seni istiyorum. Olivia için üzgünüm bir daha benimle görüşmek istemesen de anlayacağım."
"Hyunjin...."
"Hm?"
"Altta olduğun için beni affediyor musun?"
Hyunjin birden elleriyle yüzünü kapattı ve kendisini yere fırlattı. Felix gülümseyerek hyunjin'e sarıldı ve boynuna öpücük kondurmaya başladı.
"Lan mantı, ben seni reddeder miyim? Şu tipe bak ısırırım oğlum ben seni!"
Hyunjin yüzü domates gibi olmuş hoşlandığı oğlana bakarken yapış dudağına diye bağıran iç sesini bastırıyordu.
Sanırım biraz daha içinde tutacaktı bu birden öpme duygusunu.
