Kapı kapandığında ihtimallerin tükenmesi var olan gebe ihtimallerin gün yüzüne çıkmasını sağlamıştı.Yeni ihtimaller yoktu aslında artık sadece bir şeyler benden saklanıyordu ve ben bunu daha yeni tanıştığım adamdan öğreniyordum.Ya da belki de sadece zamanı gelmişti.
Babamın trafik kazasında öldüğünü biliyordum fakat hiç kimse bana yanındaki koltukta oturan bir adamın varlığından bahsetmemişti.Kimse bana bir şey anlatmamıştı.
"Baban öldü"denmişti.
"Gel bak gerçekten baban mı?"
"Mahkemeye sen de gir."
"Babanın ölümü hakkındakileri öğren."Öğrenmiş miydim?
Mahkeme biter.
Suçlu cezasını alır.
Ölüler bir daha geri dönemez ne olursa olsun.Benim babam da bir daha geri dönmeyecekti ama bir adamın kurduğu üç kelime benim zihinimi ortadan ikiye ayırmıştı sanki.Zihnimde yarıklar oluşmuştu kan yerine ihtimaller akıyordu bu sefer.
Azen gittikten sonra odama gitmiştim daha önce araştırmak istemesem bile babamın ölümünü internette araştırmaya başlamıştım fakat internetteki sonuçlar benim bildiğim sonuçlardan farklı değildi.Sadece altlarda bir haberde babamın tek olmadığına dair şüpheler olduğu söyleniyordu.
Ne olmuştu peki?Azen babasının ölümünü benim babamdan mı sorumlu tutuyordu?Kazada tamamen karşı taraf suçlu bulunmuş ve buna göre bir ceza verilmişti.
İçim soğumamıştı ama dayım içeride o adamın rahat yatamayacağını söylüyordu her seferinde bana.
Dayım babamın en yakın arkadaşıydı ve ona inanıyordum.Şirketteki hisselerin bir kısmı ondaydı ve şirketi bildiğim kadarıyla ikisi yönetiyordu.Babamın işlerine burnumu sokmamam gerektiğini babam bana çok küçük yaşta öğretmişti.
Evde iş konuşulmazdı.
Dayımın sözüne inanıyordum,o adam oraya rahat bir uyku çekmeyecek diyorsa o adam orda rahat uyuyamazdı.Dayım benim tek varlığımdı ailemden.
Bugün şirkete gidecektim ve babamın ölümünden sonra bana kalan hisseleri de dayıma devredecektim.Bu konuyu ilk başta dayım açmıştı,ben de onaylamıştım çünkü bana kalırsa doğru olan buydu.Bana kesinlikle bir ücret karşılığı satın alacağını vurgulasa da ben bunu her seferinde reddetmiştim.
Kayra mutfakta elindeki sosislisiyle bana el kol yapıyordu bu da demek oluyordu ki "kulaklıklarını çıkar".
Kulaklıklarımı çıkarıp Kayra'ya baktığımda Kayra ağzındaki lokmasını büyük bir heyecanla çiğniyor sanki bir şey demek için can atıyordu.
"Oloyda."dediğinde gülüşüme engel olamadım.
"Ağzındakini bitir de konuş ben ağzını içini görmek istemiyorum Kayra."dediğimde ağzını açarak bütün ağzını bana sergiledi.Sosisi görmüştüm galiba.Bu haraketi bir başkası yapsa olduğum yerde midemin bulantısından kusabilirdim herhalde.
"Bugün ben senle şirkete gelmesem diyorum?""dediğinde şaşırmıştım çünkü normalde kendisi gelmek için ısrar ederdi.Bir şeyler olduğu belliydi bu işte.Yoksa koşa koşa geleceğine kalıbımı basardım.
"Gelme tamam da,neden?"dediğimde sırıtışı biraz daha büyüdü,kulaklarına değecekti.
"Beni Kaya aradı da bugün bizim için bir yerde rezervasyon yaptırmış.Baş başa kalmak için."dediğinde bir yandan da zıplayarak el çırpıyordu.
Onun bu kadar sevinmesi beni de mutlu ediyordu.Kaya iyi bir çocuğa benziyordu,bakışlarından anlaşılıyordu Kayra'ya değer verdiği.Onun adına mutlu olmuştum gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvılcımdan Damlalar
Roman pour Adolescents" Ya bir gün düştüğümde sen beni kaldırmak için yanımda olmazsan babacığım."dedi kız çocuğu babasının gözlerinin içine bakarak. Oysa adamın kafası çok başka yerlerdeydi. Korkuyordu adam,çok seviyordu kız. "Ben yanında olmadığım her an tek başına kal...