Barış'ın elindeki jiletle bir süre bakıştık.
A, "Barış yapma lütfen. Yapma."
B, "Biliyor musun Armin..."
A, "Neyi biliyor muyum?"
B, "O kadar güzelsin ki nereden başlasam bilemiyorum" ardında jileti alıp bacağımı keserek bazı şekiller yaptı. Acıdan bağırıyordum, kıvranıyordum, küfürler ediyordum ancak o beni duymuyormuşçasına yaptığı şeye devam etti.
Yaklaşık beş dakikalık bir işkencenin ardından benden uzaklaştı ve başyapıtını uzaktan incelemeye başladı. Ardından... Bayıldım...
...
Uyandığımda o sandalyede değildim. O odada değildim. Ellerim bağlı değildi. Yarı çıplak değildim. Üzerimde bir tişört ve bir şort vardı. Sonra bir şeyi hatırlamışçasına bacaklarıma baktım. Psikopat herif.... B kalp A diye yazmış. Normal bir insan bunu nasıl yapar? Bir insanın bacağını kağıt gibi, hiç acımadan nasıl kullanır? Bunları düşünürken o içeri girdi. Bana yaklaşmaya başladı. Ondan uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım. En sonunda duvara denk geldiğimde, o ve duvar arasında sıkışıp kalmıştım.
A, "Lütfennn" dedim. sesim ağlamaklı çıkmıştı. korkuyordum. "Bırak beni de gideyim, lütfen."
B, "Armin, Armin, Armin... Hiç akıllanmayacaksın güzelim. Hiç bir yere gitmiyorsun. Sana söylediğim her şeyi yapacaksın. Anladın mı güzelim?" cevap vermeyince bağırarak "Anladın mı?" diye tekrarladı. O kadar korkmuştum ki sadece kafamı yukarı aşağı sallayabildim.
B, "Şimdi söyle bakalım sadist ne demek biliyor musun?" dedi benden uzaklaşırken.
A, "Evet"
B, "Söyle o zaman."
A, "Başkalarına acı çektirerek zihnen doyum sağlayan kimse."
B, "Aferin Armin." dedi. sesi küçük bir çocuğu tebrik ediyor gibiydi.
A, "Sen, sen bir sadistsin. Senden nefret ediyorum" dedim bağırarak. Hızla üzerime yürüdü ve yüzüme okkalı bir tokat attı. O kadar sert vurdu ki yere düştüm.
B, "Benimle bir daha asla bu ses tonunda konuşma Güzellik. Anladın mı?" kafamı evet anlamında salladım.
B, "Güzel." eğilip yüzüme düşen saçları kaldırarak benimle göz teması kurdu. Uzun bir süre bana baktı. "Çok güzelsin" beni öpeceği sırada yüzümü çevirdim. Tekrardan vurmasını bekledim ancak bu sefer vurmadı. "Bu yaptıklarının bir cezası olmalı Güzellik. Maalesef bu akşam yemek yiyemeyeceksin. Belki açlık bana karşı gelmemen gerektiğini sana öğretir." Ayağa kalktı ve dışarı çıktı. Kapıyı üç defa kilitledi. Bir kaç saat gelmedi, gelmesini bekledim ama gelmedi... Uyumaya korkuyordum. Ya yine gelirse... Başımdaki ağrı, bacağımdaki sızlama ve ağlamaktan uykum gelmişti. Bu yüzden de daha fazla dayanamadım ve o gittikten iki üç saat sonra yerde uykuya daldım.
...
Sabah Barış'ın sesleriyle uyandım. Bir masa ve sandalye getirmiş, karşımda kahvaltı ediyordu.
B, "Saat öğleni geçti Güzellik. Bir türlü uyanmadın bu nasıl bir uyku merakıdır?"
B, "İster misin Armin?" dedi çatalın ucundaki peyniri oturduğu yerden bana uzatarak. Tepki vermedim. "Sana tepkilerinden memnun olmadığımı söylemiştim. evet bakalım. tekrardan alalım. İster misin?"
A, "Hayır"
B, "Acıkmadın yani?" cevap vermeyip sadece yüzüne acıyarak baktım. Barış yemek yemeyi bırakıp yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist Öğretmenin Aşkı (+18)
Teen FictionBir öğretmenin öğrencisine duyduğu aşk... Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, tecavüz, yaş farkı... Uyarı: +18 Lütfen rahatsız olacaklar okumasın. Keyifli okumalar dilerim... "Beni sadece öğretmenin olarak gördüğünü söylemiştin ancak... Sadece öğret...