Bölüm 10

1.1K 11 2
                                    

"Bebeğimmmm" 

"Hı?"

"Uyan"

"Hı?"

"Uyan" uyanmak istemiyordum.

"Ben gelmeyeceğim okula bugün."

"Nedenmiş?" yataktan doğruldum.

"Dün beni sabaha kadar becerdiğin için olabilir mi, hocam?" hocam kelimesini yine bastırarak söylemiştim.

"Eğer kalkmazsan yine yapacağım." 

"Ya of ya, of"

"Oflama bakalım. Kalk." kalktım ve duşa girdim. Soğuk bir duş aldım. O anda banyo kapısı açıldı.

"Yaaa. Barışş. Çıksana. Giyinmedim bile."

"Duş alacağım ya sana ne?"

"Ben içerideyim şu an ama"

"O zaman ikimiz aynı anda duş almalıyız. Ne yapalım?" dedi dudaklarını bükerek ve üzerini çıkartmaya başladı. Ardından duşa kabininin kapısını açtı içeri girdi ve ardından kapattı.

Bir an büyük aletiyle göz göze geldim ve aşağıya değil de Barış'ın gözlerine bakmaya başladım.

"Of ya"

"Neden ofladın bebeğim"

"Çünkü sana karşı gelemiyorum. Ve bu beni sinirlendiriyor."

"Belki sen de bunu istiyorsundur ha? Olamaz mı?" Üzerime doğru geldi. Sırtım soğuk fayanslara değiyordu şimdi. Ürperdim. Karşımdaki adam öğretmenim idi. Boyu bir doksanın üzerindeydi. Onun yanında ona yetişmek için parmak uçlarıma çıkmam, onun da biraz eğilmesi gerekiyordu. Bunu gören hiçbir insan ilişkimizi onaylamazdı. Ama onların bir önemi yok ki. Kimya öğretmenim hem sevgilim hem de babacığım olabilirdi. 

"Sana bir şey soracağım"

"Hı?"

"Benden önce gerçekten de hiç kimse ile yapmadın mı?" kafamı hayır anlamında salladım

"Güzel, sana ilkleri yaşatmak güzel olacak ve beni çevirdi. Şimdi sırtım ona dönüktü. Ve erkekliğini yavaşça arkamdan kadınlığıma koydu. Ve git gel yapmaya başladı. Vay canına.... Bu önden yapmaktan bile daha zevk veriyor.

"Bebeğim. Seni seviyorum." nefes nefeseydi. "Seninleyken hep heyecanlıyım"

"Neden" diye sorabildim güç bela. İnlemelerimiz çığlığa dönüşmek üzereydi.

"Ona veren, yaşça küçük bir öğrencisi olan kaç öğretmen tanıyorsun?"

"Bir" iki dakika sonra da ondan kurtuldum.

"Okula gideceğiz ya. Hazırlansak mı artık?" kabinden çıkıp giyinmeye başladım. O ise duşuna devam etti. Ben banyodan çıktım ve saçlarımı kurutmaya başladım.

O da yaklaşık beş dakika sonra çıktı. Sadece belinde bir havlu vardı. Ve bu da karın kaslarını ortaya çıkartıyordu. Ona bakmayı kestim ve tekrardan saçlarımla uğraşmaya başladım.

O da gardırobu açtı ve giyinmeye başladı. O an bir şey aklıma geldi. 

"Barış"

"Söyle bebeğim" dedi bana bakarak.

"Üniformam yok ki yanımda."

"Şimdi evine gideriz alırız." 

"Ama benim evimin etrafında hep bizim okuldakiler oturuyor. Seni görmesinler."

"Ne önerirsiniz?"

"Bilmiyorum bu yüzden sana soruyorum ya."

"Iıııııı. Şöyle yapalım. Sana benim kıyafetlerden vereyim. Sen git evine giyin okulda görüşelim."

"Senin kıyafetlerin bana olmuyor ki"

"İdare edeceğiz artık" gardırobunu açtık ve bana uyabilecek bir şeyler bulmaya çalıştık. 

Sonunda bir şeyler bulabildik. Büyüklerdi ama olsun. Buradan eve yürümem çok uzun sürmez herhalde. Umarım sürmez.

"Ben çıkıyorummmm" dedim Barış'ın parmak arası terliklerini giyerken. Tabii terliklerde büyüktü. Ben 37-38 giyiyordum. Terlikler ise 40 idi.

"Bekle bekle." yanıma koşarak geldi.

"Ne oldu? Bir şey mi unuttum?"

"Unuttun tabii"

"Neyi?" gerçekten de bir şeyler unuttuğumu zannediyordum.

"Öpmeden nereye?" 

"Üzgünüm canım. Bir dahakine" dedim sesimi oldukça çocuksu yaparak. Ve kapının koluna elimi attığım sırada kolumu tuttu ve kendine çekti.

"Babacığını yüz üstü bırakma."

"Hocam. Derse yetişmem lazım." 

"Hocam ha? Tamam. İyi. Git bakalım dersine öğrencim" Öğrencim!  İşte bu lafına güldüm ve beni onu öpmem için zorlamadığı için de mutlu olmuştum. Tekrardan kapını koluna dokundum ve kapıyı açtım. Merdivenlerden hızla aşağıya indim. Tam dış kapıyı açıp dışarı çıktığım anda bir şokla karşılaştım ve istemsizce ağzımdan bir küfür çıktı "siktir"

Elif tam karşı kaldırımda durmuştu. Ve beni fark etmiş, bana bakıyordu. Bir an elim ayağıma dolandı. Hızla uzaklaşsa mıydım yoksa onun yanına mı gitseydim? 

İşte şimdi sıçtın Armin Yılmaz... Gerçekten de sıçtın...

Sadist Öğretmenin Aşkı (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin