Giriş

214 16 16
                                    

🕯️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕯️

17 yıl öncesi

Umutların bir bir asıldığı, yıldızların gökyüzünde söndüğü karanlık bir geceydi bu gece. Kulakları sağır edecek kadar şiddetli bir siren sesinin gri duvarlara çarparak ölümün habercisi olduğu, küçücük bir kız çocuğunun yetim kaldığı kara bir gece. Şimdi ölüm çökmüştü yeryüzüne, kana bulanmıştı zihinler ve yalnızlığın gölgesi bir kelebeğin üzerine düşmüştü.

Bugün günlerden 7 Ekim.

Ay hilal oldu, bir cinayet koptu.

Ruhu en adi şekilde çalınan bir beden ve kanatları acımasızca kırılan masum bir kelebek. Bu gece dünya ceza evinde bulunan suçlu bir kadının ölümüne şahit olurken, masum bir kız çocuğunun acılarına ortak oldu. Hayat, masum bir kız çocuğunu karanlığa itti ve güneş bir kez daha doğmaktan utandı.

"A-anne?"

İçler acısı bir ses, korku içinde bakan gözler ve tir tir titreyen eller. Havada kan kokusu, yerde soğumuş bir ceset ve cesedin başında kanatları kırık bir kelebek. Bugün günlerden 7 Ekim, burası E tipi ceza evi, 3. koğuş. Şiddetle çalmaya devam eden siren sesleri bir çok suçluyu korkuturken gardiyanlar, ceza evi müdürü, savcı ve bir çok avukat telaş içinde koğuşu boşaltılar. Şimdi tüm suçlular avluda, içerideki küçük kızı ve annesini düşünüyordu. Ecrin Kavin Ulusoy ve annesi Hale Güngör. Bugün Hale Güngör'ün son nabzı, küçük kızının, küçücük avuçları arasında kayboldu. Bugün Ecrin Kavin Ulusoy ilk kez annesiz kaldı.

Siz hiç hapishanede büyüdünüz mü?

Oyun parkınız etrafı duvarlarla örülü bir avlu oldu mu?

Peki yıllar boyu katiller ile aynı odada, hayır hayır. Aynı koğuşta kaldınız mı?

Ecrin Kavin Ulusoy burada doğdu, burada büyüdü ve annesi ile birlikte burada ölüyor. Onu bu gece kurtarabilecek tek bir varlık varsa, o da yerde yatan annesiydi. Ama bir ölü nasıl olurda kalkıp onu kurtarabilirdi ki? Hale Güngör kalksa ve kızıyla birlikte yaşama bir kez daha tutunsa olmaz mıydı? Annenin kaderi kızının çeyizi olur derlerdi. O küçük kızın çeyizi mi olacaktı ölüm?

Titreyen küçücük elleriyle annesinin karnındaki bıçağı bırakan kız, aslında bir çok parmak izini çoktan silmişti. Artık annesinin katilini öğrenmek imkansızdı. Hem neden ellemişti ki bıçağı? Çıkaramamıştı işte, bıçak annesinin karnında esir kalmıştı, çıkmıyordu. Ellerindeki kana bakan küçük kız, titreyen bedenini umursamadan annesine doğru eğilip yanığına hafif bir öpücük kondurdu. "Anne, korkuyorum. Hastaneye götürsünler seni."

ÖLÜME SEN KALA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin