ÖLÜME SEN KALA
1.BÖLÜM
"KANADI YANIK KELEBEK."
"En ağır şekilde ödenmişti o günahın kefareti. Cehennemin kapısında ağlamıştı melekler."
🕯️
Tan yerine hançer saplamıştı bu gece, vurguna uğramıştı yıldızlar, kana bulanmıştı bulutlar. Düşler, uğruna uykusuz kalınan gecelere asılmıştı bir bir, uçurumun kıyısında ki çiçekler usulca solmuş, anılar çıkmaz sokaklarda kaybolmuştu. Gemiler batmıştı dalgasız denizlerde, sönmeyi bilmeyen asi bir ateş harlanmış, ormanların bağrına kadar sızmıştı. Şiddetli bir rüzgar esmişti ansızın, deprem etkisi yaratmıştı bu sessizlik, yıkmıştı tüm binaları. Gözler, sis dolu dumandan kör olmuş, dudaklar mühürlenmişti usulca. Sonra aniden dizlerinin üzerine düşmüştü zaman, anılar dökülmüştü kanlı avuçlarından. Aydınlığın ardından kimsesiz kalmıştı geçmiş, saklanmak istemişti sessizce, cılız bir mum eşliğinde.
Bu gece bir kez daha ışıklar aniden sönecek ve zaman zihnimin karanlık odalarında tekerrür edecekti usulca. Tekrardan en derin yaralar deşilecek, en masum sözler yankılanıp duracaktı. Sırlar bir kez daha katilin kirli ellerinde saklı kalacak, bir kez daha kaybeden olacaktı anılar. Ve sessiz kalacaktı insanlar, dokunmadıkça onlara yaralar. Gecenin sakladığı sır zihnimde usulca dans etmeye devam ederken, gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes aldım ya da almaya çalıştım. Hatıralar kendini göstermek için savaş açmıştı bana, verdiğim sözleri fısıldamıştı usulca. Ama ben zaten o sözü tutmayacağımı ağır bir bedel ödeyerek söylemiştim ona.
Anlamamış mıydı beni yoksa verdiğim bedel yeterince ağır gelmemiş miydi kendisine? Ama hayır, bir kez daha cesaret edemezdim, o günden sonra bir kez daha kalkıp da o katili arayamazdım. Biliyorum, söz vermiştim anneme ama verdiğim kayıplar yetmişti beni durdurmaya. Daha fazlasını yapamazdım. Ellerimi bağlamışlardı, önüme engeller dizmişlerdi, vaktimi kısaltmışlardı, bundandı bu umursamaz tavrım, bundandı bu sesiz kabullenişim. Zorundaydım çünkü, başka şansım yoktu, bir daha dönemezdim geçmişe. Hem, bu geceyle birlikte üzerinden tam olarak on yedi sene geçmişti ve o gün tek bir suçlu bile bulunamamıştı. Gerçekler bir sır gibi saklanmıştı o cezaevinin gri duvarlarına. İşlenen günahın kefareti ise masumların boynuna asılmıştı. Şimdi uğraşmaya ne gerek vardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜME SEN KALA
Misterio / SuspensoPeki siz? Siz hiç intihar etmeyi düşündünüz mü? Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide kendinizi ölümle avuttunuz mu? Ecrin Kavin Ulusoy o çizgide öldü. Peki siz? Siz nasıl öldünüz? 🕯️ Düş değil kabus, yağmur değil fırtına. Ellerimde çiçekler...