ÖLÜME SEN KALA
2. BÖLÜM
"KANLI ÇİÇEK BAHÇESİ."
"Bir ateş yanmıştı kelebeğin kanatlarında. Hangi gökyüzü kucaklardı onu bu saatten sonra?"
🕯️
Ölümün attığı kahkahaların sonfonisi çalıyordu zihnimin kanlı bahçesinde. Duyulan her bir nota ile çiçeklerim bir bir soluyor, toprağım ölüm kokuyordu sanki. Kana bulanmıştı güllerimin yeşerdiği bahçem, kana bulanmıştı tüm güzel kokulu çiceklerim. Bundan dolayı acı vardı zihnimin her zaman temiz kalmayı başaran tarafında, derin bir acı vardı çünkü bugün o da kaybetmişti zaferini. O da tanıklık etmek zorunda kalmıştı benim yüzümden işlenen cinayette, günahın kefareti onun da boynuna asılmıştı hiç suçu olmasa da. Bu zaten hep böyle sürüp giden kısır bir döngü değil miydi? Bedeller hep masumlara kalmaz mıydı?
En ağır günahların kefareti, masumların boynuna asılırdı.
Tıpkı yıllar önce benim de boynuma asılan bu kefaret gibi. Ben işlemediğim bir günahın kefaretini ödemeye mahkum kalmıştım, alışmıştım zamanla bedel ödemeye. Peki onlar? Onlar ne yapacaktı? O masum kadına ve bebeğine bir şey olursa onlar ne yapacaktı? Gözlerimden bir damla yaş usulca akıp giderken, yavaşça yutkunup bakışlarımı ameliyathanenin önündeki sandalye de oturan adama çevirdim. Keskin bakışlarını yere dikmiş sabırla kardeşinden gelecek olan güzel bir haberi bekliyordu. Hiçbirinin umutlarını yıkmak istemiyordum ama benim hayatımın günahı bulaşmıştı ruhlarına. O ameliyathaneden bir ölü çıkacaktı, bebeği ya da annesi bilmiyorum ama bir ölü çıkacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜME SEN KALA
Misterio / SuspensoPeki siz? Siz hiç intihar etmeyi düşündünüz mü? Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide kendinizi ölümle avuttunuz mu? Ecrin Kavin Ulusoy o çizgide öldü. Peki siz? Siz nasıl öldünüz? 🕯️ Düş değil kabus, yağmur değil fırtına. Ellerimde çiçekler...