2

1.5K 57 16
                                    


24.05.2024


🍃

"Hayır istemiyorum bu kızı. Kim olduğunu bilmediğiniz insanları alıp eve getirmezsiniz. Kardeşlerimi bir daha böyle bir tehlikeyle karşı karşıya getiremem." diye yüksek bir ses işittik içeri girdiğimizde, babam olduğunu söyleyen adamla.

Kaşlarımı çattım. Ne kadar iğrenç sesi vardı. Umarım kısılırdı.

Kolumu tutup beni ilerleten babam şahsiyeti ile artık salona girmiş bulunuyorduk ve bir taraflarını yırtan kişiyi -kişileri- de artık tamamen görüyorduk.

Sesi kötüydü ama kendisi için aynı şeyi söylemek ayıp olurdu.

Her ayrıntısını aklıma kazıdığım karşımdaki yüz aslında benim tıpkımdı.

O da bunu farketmişti ve gözlerinden anlamlandıramadığım bir ifade geçmişti.

Geldiğimizi fark eden kadın, sanırım bu da annem oluyordu, hızlıca ayağa kalkıp konuştu.

"Aa, hoşgeldiniz. Biz de sizi bekliyorduk." deyip içten bir şekilde gülümsemişti.

Aynen. Bu beş tane sıçan suratlı da beni bekliyordu. Evet. Peki.

Sessizlik devam ederken en küçükleri gibi duran konuştu.

"Şunun tipine bakın. Yetimhaneden almışta gelmişler sanki." dedi ve hepsi birlikte güldüler.

Küçükken yaramazlık yaptığımda babam beni hep yetimhaneye bırakacağını söylerdi. Sonra ağlamaya başlardım ve onlarda buna gülerdi.

Sırıtıp cevap verdim. "Bilemedin, vahşi doğadan geldim. Tanıdıktır size." deyip koltuğa oturdum.

Baba adam keyiflenmişti onlara cevap vermeme. Bana anlamlı bakışlar atıp konuştu.

"Uzunca bir yoldan geldin, kendimizi tanıtalım daha sonra dinlenirsin, kızım."

Kızım. Ne kadar da yabancı bir kelime bana.

Annem olan kadın sözü aldı babamdan. "Benim adım Nil, babanın adı Ali. Bunlar da büyükten küçüğe sırasıyla Mert, Fırat, Bora, Osman ve ikizin İdris." dedi.

Hepsinde gözümü tek tek gezdirdim. Gözlerindeki tek duygu nefretti.
Nedenini bilmediğim bir nefret.
Kalbimi acıtan, beni kıran, tüm umutlarımı yerle bir eden, nefret.

Oysa buraya gelirken abilerim olacağı için çok mutluydum. Ama artık değildim.

Bunlar abi değil, ayıydı.

"Memnun oldum, bende Gül. Şimdi istirahat edebilir miyim?" dedim ve ayağa kalktım.

"Hanımefendinin güzellik uykusu kaçmasın, aman!" dedi alayla Fırat.

Elimi kaldırıp bileğimdeki saate baktım.

10.48

"Tüh. Eğer on dakika daha gecikseydim, geç kalacaktım. Sağol abicim hatırlattığın için." dedim.

Belime dokunan elle son kez yüzlerine baktım ve salondan çıktık.

"Sana odanı göstereyim gel." diyen Nil Hanımdı. Başımı salladım sadece.
"İstersen evi tanıtabilirim ilk önce."

Fena olmazdı. Hem biraz havam değişirdi.

"Nasıl isterseniz." dedim. Evleri de baya büyüktü, gez gez bitmezdi şimdi.

"İlk katta salon, yemek odası, mutfak, ve tuvaletler falan bulunuyor." dedi merdivenlerden çıkarken.

İkinci kata çıkmıştık. "Burada da baban ve benim, İdris'in ve Leyla'nın odası vardı. Tabii o odayı artık misafir odası yapacağız." dedi Nil Hanım.

Leyla. Ne kadar da manidar bir isim.

Üçüncü kata çıktığımızda ise gerçekten yorulmuştum artık. "Son olarakta burada Mert'in, Fırat'ın, Bora'nın, Osman'ın ve senin odan var." diyerek eklemişti. "Daha olaydan yeni haberimiz oldu, kimse böyle bir şeyi beklemiyordu, her şey aniden gelişti. Odanı istersen beraber tekrardan yapabiliriz."

"Gerek yok zahmet etmeyin lütfen." diyerek kapıyı açtım.

Gayet güzeldi, fazlasına gerek yoktu zaten.

"Evine hoşgeldin annecim, hadi sen dinlen artık."

Annecim. Anneciğim.

Küçükken parkta oynarken çocuklarının peşinde sürekli annecim, canım diye koşturan kadınlar geldi aklıma. Keşke benimde annem böyle olsa diye içimden geçirdiğim kadınlar.

Benim annem peşimde koşmayı bırakın, bir kere parka bile gelmemişti benimle.

Tek başımaydım. Daha çocukken bile.

Şimdi de tek başımaydım ve kimseye tekrar medet ummayacaktım.
Ne bu evdekilere ne de dışarıdakilere.

Gözlerimi kapatmadan önce fısıldadım. "Tek geldim, tek gideceğim."

Oysa tek gelmemiştim. Benim bir yarım vardı ve tamamlanmayı bekliyordu.

🍃

iste oyle.

odayı böyle hayal edebiliriz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


odayı böyle hayal edebiliriz.

Kalbi Kırıklar MatemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin