1

128 12 18
                                    

-4 ay önce-

"Ver şunu bana."

Elimi uzatıp Batuhan'ın elindeki karton kahve bardağını kaptım. Kaşlarını çattı. "Mami sikeceğim seni az kaldı ha. Bir şeyimin de üstüne konma. Paramı ver lan. Paramı geri istiyorum."

Sırıttım. Pipetten derin bir yudum aldım. Tatlı içeceği içtiğim anda öksürdüm. "Bu ne lan." dedim yüzümü ekşitip. "Şerbet iç direkt." dedim alayla. Gözlerini devirdi. "Ben mi dedim sana benim kahvemi iç diye." dedi. Kalkıp kahve siparişini tekrar almaya gitti. Biliyordum. Şimdi gidip benim içtiğim kahveyi söyleyecekti. Sonra da takas yapacaktı.

Ben bu çocuğun içini biliyordum artık.

Dediğim gibi de oldu. Beş dakika içinde elinde kahve bardağıyla masaya geri oturdu ve elimdeki kahveyi alıp önüme diğer elindeki kahveyi bıraktı. "Al, zıkkımlan. Beleşçi köpek." dedi. Kafamı salladım kısaca. "Abin nerde kaldı hadi amına koyayım." dedim.

"Beklesene oğlum, yoldayım dedi işte." dedi.

"Hayır ben anlamıyorum ki, sizin aile buluşmanıza ben niye katıldım." dedim etrafı kısık gözlerle keserken. Kafede de bir tane güzel kız yoktu. İçerisi erkek doluydu, testosteron kokusundan geberecektim şimdi.

"Allah Allah, niye acaba.." dedi çarpık çarpık.

Tek kaşımı kaldırdım.

"Lan 1. sınıftan beri arkadaş olduğumuz için ve abimin kardeşi olduğun için olabilir mi? Hayır bana numara yapma. Özlediğini biliyorum." dedi sırıtarak. Tamam, belki haklıydı. Hakan'a karşı özlem duymuştum görüşmeyeli. Hele ki o göreve gidip aylarca bize telefon bile açmadığında..

Hem zaten Batuhan bizi görüştürmese biz onunla yine buluşurduk.

Bildiğim kadarıyla çok kısa bir süreliğine gelmişti zaten. Yalnızca 1 haftalığına gelmişti. Ama tabii bizimle birkaç gün geçireceğini, sonrasında Naz'la birlikte olacağını biliyordum. Naz'la geçen sene evlenmişlerdi.

Acı kahvemden bir yudum aldım ve kapıdan giren geniş bedenle istemsizce kasıldım. Onunla en son geçen sene görüşmüştük. Geniş beden kısaca etrafına bakındı. Bizim masayı görünce sola döndü ve kardeşine kısa bir gülümseme bıraktı. Ardından gözleri bana döndü. Tepki vermek ve vermemek arasında kaldı. Batu'yla ayağa kalktık. O sırada ise Hakan zaten masaya varmıştı. Kardeşine sarıldı. Ben elimi uzattım. Elime baktı. Elimi tuttu ve beni kendine doğru çekip sarıldı. "Özledim seni, saçma sapan uzak durma benden." dedi sessizce ve geri çekildi.

Şimdi siz diyeceksiniz adamı yıllardır tanıyorsun ne diye uzak duruyorsun.

Çünkü amına koyayım.

Geçen sene ben bu adamın düğününde, bu adamla sevişmiştim.

Karşıma oturdu. Üstündeki ceketi çıkarıp yanına bıraktı. "Naber lan?" dedi kardeşine dönük. "İyidir abi senden naber." dedi Batuhan. Yüzünden özlem akıyordu.

Batuhan, Hakan'a biraz fazla bağlıydı. Batuhan genel olarak ezik bir tip olduğu için abisi onun için önemli bir figürdü. Her zaman dayak yeme eşiğindeyken Hakan onu korur kollardı.

"Adam olmuşsun duydum. İşe girmişsin." dedi Hakan.

Batuhan kafasını salladı. "Evet evet, Mami'yle aynı yerde çalışıyoruz." dediğinde Hakan bana baktı. "Hamamda?" dedi. Göz devirdim. Hamamdan ayrılalı 2 yıl olmuştu, ibneliğine yapıyordu.

Batuhan güldü. "Yok abi, Mami sonunda üniversitenin ekmeğini yiyebildi. Beni de yanında işe soktu. Biliyorsun sivri dilli, ne isterse yaptırır." dedi. Elimi omzuna attım. Gururumu okşamıştı. "Biliyorum." dedi Hakan bana bakıp.

LIPSTCIK ON MY TEETH -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin