8

69 7 12
                                    

"Değiştir şu şarkıyı Batu, valla depresyona girdim amına koyim triplerdeyim."

Batuhan hayatı boyunca çok ufak tefek sorunlar yaşamıştı. Öyle büyük sorunları hiç olmamıştı. En büyük sorunu seyrek kaşları olabilirdi ya da belki dün gece annesinden köfte istemesine rağmen Filiz ablanın Mercimek yapması falandı.

Ama buna rağmen deli gibi No.1 dinliyordu, şimdi de böyle iyi açmıştı.

Memo ise sporcu erkek gibi takıldığı için içi dışı phonk olmuştu. En normaller ben, Fırat ve Hakan'dık. "Çok biliyorsan buyur sen aç." dedi Batu telefonunu uzatarak.

Memo anında uzandı ve kendi oynatma listesinden bir phonk açtı. Batuhan anında yüz ekşitti. "Bu ne oğlum ucube misin?"

Memo omuz silkti.

Ahmet gülüyordu yalnızca. Ahmet'e bilerek normal dememiştim çünkü o da Selena Gomez, Lana Del Rey falan dinliyordu. Karı kılıklıydı. "Lana Del Rey açsanıza." dedi gülerek.

Hakan ofladı. "He anasını satayım.." dedi ve Batuhan'ın telefonunu kapıp bana fırlattı. Bir yandan da yola bakıyordu. "Sen aç, sen düzgün bir şeyler açarsın." dedi. Kafamı salladım ve The Weeknd'den bir şarkı açtım. Genel olarak herkesi tatmin ediyor gibiydi. Ahmet daha Türkü tarzı takılıyordu ama Lana Del Rey veya Phonk'tansa daha iyi geliyordu kulağına.

"Abi ara verince öne ben geçeyim mi?" dedi Ahmet. Hakan zaten Ahmet'e gıcıktı, iyice sinir oluyordu Ahmet konuştukça. "Mami geçecek." dedi. Kafamı salladım sadece.

Ahmet ofladı. Fırat yanındaki çocuğa dönüp "Benim arabayı tamirden alayım seni alacağım öne." dedi. Ahmet sırıttı. "Al al." dedi.

"Kaç saatimiz var daha?" dedi Memo. Batuhan konumdan baktı. "3 saat gösteriyor." dedi. Memo ofladı. "Of amına koyayım, of."

Hakan bir mola istasyonuna yaklaştı ve kenara park etti. Herkes arabanın durmasıyla yerinden ayrıldı. Ahmet'in bacakları tutulmuştu. Arabanın arkası geniş olmasına rağmen zor sıkışmıştık. Göt göte gidiyorduk.

"Aç mısınız?" dedi Batu. Benim her şeyden önce işemem lazımdı. "Lavaboya gidiyorum." dedim etrafa bakınıp. Hakan ekledi, "Ben de sıkıştım."

Diğerleri acıktıklarını söylediler. Bize nereye oturduklarını gösterdiler ve biz beraber lavaboya doğru ilerlemeye başladık.

Gerçekten tuvaleti mi gelmişti yoksa beni mi sıkıştıracaktı anlamış değildim.

İçeri girdik. Birkaç kişi vardı. Kabine girdim. Kapının kilidinin çalışmadığını gördüm. Hakan'a seslendim. "Şunu tutsana." dedim. Kafasını salladı. O kapıyı tuttuğunda rahatlıkla pantolonumun düğmelerini açtım.

Tuvaletimi yaptıktan sonra kapıyı hafifçe çektim. O da anlamış gibi bıraktı. Fazla sakindi. Bir şey yapmamıştı. Akıllanmış mıydı acaba...

Benden sonra o da girdi. Bu sefer de ben kapıyı tuttum.

O da aynı şekilde kapıyı çekince bıraktım.

Yan yana ellerimizi yıkamaya başlamıştık. Tuvaletteki herkes çıkmıştı o sırada. "Sevgilinle tatil demek ha.." dedi birden. Kafamı anlamsızca salladım "Ne?" dedim. "Ahmet denen orospu çocuğunu diyorum." dedi. Sırıttım.

"Aynen, aynı odada kalmayı planlıyoruz."

"O odaya gelir seni onun gözünün önünde sikerim."

Midem ekşidi.

"Ama onun gözlerini oyup, kulaklarını kestikten sonra.." dedi. Seni göremez duyamaz ayağı çekiyordu.

"Hakan, biraz daha etrafımda dolanırsan o hamile karını o arkasından salladığın Ahmet'in eline veririm." dedim. Güvenli ellerde olurdu. Ahmet ona bebeği gibi bakardı.

Kaşlarını çattı.

Karısına laf ettirmiyordu.

Bana adım attığı sırada kapı açıldı. Ben de lavabodan uzaklaştım ve tuvaletten çıktım. Peşimden çıktı o da. Bizimkilerin yanına geçtik. Onlar çay ve tost söylemişlerdi. Memo hariç, o pilav üstü fasülye almıştı.

Ahmet Fırat'ın tostundan bir ısırık aldı. "Ya keşke ben de içine sosis ekletseydim, bu daha güzelmiş." dedi. Fırat sırıttı, Ahmet'in ısırdığı yerden ısırdı ve Ahmet'e geri uzattı. "Değiştirelim, al." dedi. Ahmet hemen kabul etti.

Isırdı..

Aynı yerden.

Ön koltuğa almak istedi..

Gruba sikini atmasına kızdı...

Kendisi baktı...

Fırat, Ahmet'e aşıktı.

Sırıttım ikisine bakıp. Ahmet malının bir şeyden haberi olmadığına emindim tabii ki. Ve diğer herkesin de öyle.

Ben bunları düşünürken grup ayaklanmıştı. Hesaplar zaten ödendiği için buradan çıkıp arabaya doğru ilerlemeye başladık. Hakan arabayı açarken "Öne Mami otursun." dedi. Batuhan ofladı ama yerini bana teslim etti. Hızla öne yerleşip kemerimi taktım.

"Bana güvenmiyor musun?" dedi Hakan. "Hayır." dedim kısaca ve önüme döndüm.

LIPSTCIK ON MY TEETH -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin