Sonunda 2 geceliğine kiraladığımız bungalova gelmiştik. Sitedekinin aynısıydı, biz dolandırılmaktan korkmuştuk ama neyse ki o başımıza henüz gelmemişti. İki buçuk katlı bir bungalovdu, iki katı normal katlardı ve üst katta çift kişilik bir yatak vardı.
Elimizdeki çantaları girişe bırakıp hızlıca etrafa bakındık. İnanılmaz güzeldi. Girişte bizi direkt olarak mutfak karşılıyordu. Hemen yanında bir oda vardı ve onun da yanında banyo. Mutfakla salon birleşikti. Üst kata ahşap merdivenle çıkılıyordu ve orada da iki oda bir banyo vardı. Bir üst katta ise sadece çift kişilik yatak.
Biz 6 kişiydik, çift kişilik 2 yatak vardı bungalovda ve yalnızca biri tek yatacaktı.
Bu kişi muhtemelen Hakan olacaktı.
"Abi ev müthiş. Ama ben niye sizle yatmak zorundayım amına koyayım ya." dedi Memo. Fırat sırıttı, "Ben Ahmet'le yatarım." dedi. Ahmet kafasını salladı. "İlla biriyle yatacaksam Fırat olur bana da. Mami de iyi ama o çok dağınık yatıyor."
"Sen Mami'yle kaç kere yattın da biliyorsun?"
Ortaya buz gibi düşen cümleyle birkaç saniyelik sessizlik oluştu.
"Birkaç kere." dedim.
Bana döndü Hakan.
Tek kaşını kaldırdı. Batuhan konuyu değiştirdi. "Ben de abimle yatarım."
Hakan cıkladı.
"Ahmet ve Fırat beraber yatacak. Sen ve memo da tekli yataklarda yatın. Biz de Mami'yle yatarız." dediğinde kasıldım. "Ben Batuhan'la yatarım." dedim. Batuhan konuşacakken Hakan sözünü böldü. "Benle yatacaksın." dedi. Sonra ekledi. "Tekli yatakların olduğu odalarda çift yatak da var. Kalabalıkta yatamam. Batuhan da bok gibi yatıyor. Diğerleriyle samimi değilim." dedi ve daha dik bakmaya başladı gözlerime.
"Yani seninle yatacağım."
Ahmet ellerini birbirine vurdu. "Tamam o zaman?" dedi onay ister gibi. Herkes kısaca onayladı. Madem biz çift yatağında yatacaktık bize buçuk kat yani en üst kat kalıyordu.
Gelirken marketten aldığımız içkileri ve yiyecek içecekleri mini buzdolabına yerleştirdik. Atıştırmalıkları ise rafa öylesine atmıştık. Bahçesi de çok güzeldi. Havuzluydu ve oturma takımları vardı.
"Merkeze yürüyerek 15 dakika gösteriyordu konumda. Yol düz ve güzel. Akşam serinliğinde ineriz." dedi Memo. Hakan çoktan salona oturmuştu. Ahmet ise klimayla uğraşıyordu. Fırat çantasını almış üst kata çıkmıştı. "Balkonu da olsaydı keşke." dedi Memo. "He amına koyayım bu fiyata bungalov bulduk bir balkonumuz eksik. Yarram kocaman bahçe neyine yetmiyor." dedi Ahmet. Sert çıkışmıştı ama haklıydı.
"Tamam be.." dedi Memo. Haklı olduğunu kabul etmişti Ahmet'in. Batuhan oflayarak banyodan çıktı. "Suları bir garip gibi."
"Şehirden şehre değişir o." dedi Hakan kısaca.
Ben ayakta malak gibi dikildiğim için Hakan'ın çaprazındaki koltuğa yerleştim. Hakan cıkladı. "Ayaklarım ağrıdı.." diye söylendi. Benimse gözlerim kayıyordu, uykum gelmişti. Bütün yol uyuyamamıştım.
"Ben biraz yatıyorum." dedim ve oturduğum yerden kalktım. Merdivene ilerleyip en üst kata çıktım. Bize düşen buçuk kattaki yatağa uzandım. Bir de yatağın etrafında perde vardı. Kısacası sikişirken olur da biri basarsa perde sansürü konulmuştu.
Yatağa kendimi fırlattığım gibi bir oh çektim. Feci rahattı.
Gözlerimi yumdum.
--
"Bebeğim.."
Ne olduğunu anlayamadan gözlerimi araladım. Hemen karşımda Hakan'ı görünce gerildim. Yanıma yatmıştı. Bana bakıyordu. Kaşlarımı çattım. "Başka yer mi kalmadı, git yat." dedim kovar gibi. "Burası benim yatağım." dedi.
"Hakan.." dedim bastırarak.
"Mami.." dedi o da alayla.
"Hiç utanman yok değil mi?" dedim ben de onun gibi sırıtıp. "Yok, sıfır." dedi. Ona ne zaman baksam gözümün önüne Naz geliyordu. Aldatılmaktan çok korkuyordum ama Hakan'la yakınlaşıp bir başkasının aldatılmasına neden oluyordum. Bu da beni öldürüyordu.
O geceye dönebilsem buna asla izin vermezdim.
Ve çok iyi biliyordum ki Hakan'ın bana karşı romantik hisleri yoktu. Bunlar sadece arzu ve elde edememekten kaynaklanıyordu. Tamam, beni sikmişti ama ben ayık değildim. Ha bir de bir kere yapmıştı ve sonrasında aramıza dünya kadar mesafe koymuştum. Bu da onu delirtiyordu.
Naz'ı da sevmiyordu, seven sevdiğini aldatmazdı.
Elini hafifçe saçlarıma attı. Okşadı. Gözlerime baktı. "Bu yeşil gözlerine bayılıyorum." dedi. Kafamı geri çektim, elleri boşluğa düştü. "Boşan dersen boşanırım." dedi birden.
Ofladım.
"Naz hamile olabilir, ne anlatıyorsun sen bana?" dedim hafif öfkeyle.
Sırıttı.
"Kıskanıyorsun."
"Geri zekalı mısın Hakan. Bu zamana kadar bir şekilde saygımı korumaya çalıştım ama delirtme artık beni."
Kafasını yastığa bıraktı. "Yatıyorum ben." dedi. Şaka gibiydi bu adam. Sırtımı dönüp ben de gözlerimi yumdum.
Gencolar aldatma konulu kitap zaten. Dayanamayan şimdiden bıraksın. Bir şey desem ağır spoiler olur, diyemiyorum. İsteyen devam ama. Devam eden pişman olmaz. (kitabı bi ben okuyorum zaten amk ne anlatıyosun sen)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIPSTCIK ON MY TEETH -GAY-
RomanceBu kitapta bolca cinsel içerik, şiddet vardır. Ona göre okuyun duyarı başka yerde kasın.