LIPSTCIK ON MY TEETH -GAY-

3

"Oğlum sen hani bırakmıştın şu zıkkımı."

Annemin laflarına kulak asmamaya çalışıyordum. Alışması lazımdı. Her haftanın başında sigarayı bırakma hayalleri kurup haftanın ortasında kendimi elimde sigarayla buluyordum. "Hakan gelmiş, görüştünüz mü?" dedi annem bağımsız bir şekilde.

"Aynen." dedim dudaklarımı yalarken. Elimdeki ince sigaraya göz attım. Gay sigarası içiyordum, slim içen erkek mi olurdu amına koyayım.

"Naz'a da yazık, bir yıl oldu görüşemediler. Ne kadar kalacakmış Mersin'de biliyor musun?"

"Az kalacak." dedim. Oturduğum yerden kalkıp elimdeki sigarayı pencerenin dışında kalan betona söndürdüm. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Dışarı çıkıp kapının önündeki siyah beyaz vansları ayağıma geçirdim. Kapının önünde birkaç çocuk top oynuyordu. Biraz aşağıda kalan tanıdık eve döndüm. Kapının önünde oturan Batuhan'a bakındım.

Elinde çay bardağı vardı. Yine keyif yapıyordu muhtemelen.

Ona doğru ilerledim. Biraz sonra beni fark etti. Gülümsedi. Kapının önüne vardığımda oturmam için yer açtı. Yanına yerleştim. Elindeki çay bardağını kapıp bir yudum aldım. Cıkladım. Bunu da şeker suyuna çevirmişti. "Oğlum ne gay adamsın lan." dedim.

Gözleri büyüdü.

"Ne! Gay mı? Vallahi değilim. Allah belamı versin ki değilim ya!"

Tek kaşımı kaldırdım.

"Tamam Batuhan, biliyorum gay olmadığını. Şaka yapıyordum."

Rahat bir nefes aldı. Gözlerini kaçırdı. "Ha.." dedi ve bekleyip ekledi. "Ben de şaka yaptım ya." dedi zorlukla gülerken. Manasız bir bakış attım. Ne diyordu bu çocuk anasını satayım..

Kapının arkasından gelen sesle ikimiz de oraya döndük. Hakan arkamızda durmuş, kapıya yaslanmış bize bakıyordu. Batuhan abisini görünce "Geçicen mi?" dedi. Kapının ağzını kapattığımız için geçemediğini düşünüyordu. Bense onun kapıdan geçmeyeceğini, sadece beni huzursuz etmek için geldiğini adım kadar iyi biliyordum. "Yok." dedi ve ayak ucuyla kıçımı dürttü. "Kay oturucam." dedi. Göz devirip Batuhan'a yaklaştım. Batuhan'ın götü dışarıda kalıyordu. Yanıma oturdu Hakan.

"Abi doğum gününde burda mısın orda mısın?" dedi Batuhan.

"Buraya gelmeye çalışacağım, ayarlayabilirsem." dedi düşünceli düşünceli. "Şaka maka 31 olacaksın." dedi. "Sus oğlum, 30'larımda ilerlemek beni yaşlı hissettiriyor." dedi.

"Ben artık amca olmak istiyorum." dedi Batuhan. Rahatsızca yerimde kıpırdandım. Hakan hafifçe bana döndü. "Olursun yakında." dedi imalı imalı. Önüme bakmaya devam ettim. Tamam, onlar evliydi, kesin sikişiyorlardı. Ama bunu bastıra bastıra söylemeye gerek var mıydı yani..

"Hadi canım, diyorsun?" dedi Batuhan hevesle.

"Diyorum." dedi Hakan.

İç çektim. "Mami çok üzgün, üzülme mami sen de amcası olursun."

Aynen anasını satayım, acayip üzgündüm Hakan ve Naz sikişmiyor diye. Keşke sikişseler.

Hakan birden elini pantolonumun cebine soktu ve sigara paketimi çıkardı. "Hani bırakmıştın sen?" dedi elindeki paketi sallarken. Batuhan güldü, "O hep öyle diyor. İnanma."

Tek kaşını kaldırdı. "Ne?" dedim ve paketi geri aldım elinden. "Ben de sandım ki.."

Sırıttım. "Ne sandın?" dedim.

Ne sandığını biliyordum. Onu ve Naz'ı yan yana gördüğüm için üzüntüden kendimi sigaraya vurduğumu düşünüyordu. Böylesi onu tatmin ederdi. Sadistin tekiydi. Dudaklarıma baktı. "Hiç." dedi ve kafamı çevirdim.

"Abi götümün yarısı dışarıda, az kayın.." dedi ve beni itekledi. Bacaklarımız iyice Hakan'la iç içe girdi. "İtmesene." dedim kaşlarım çatık. Sessizce kulağıma fısıldadı Hakan "Niye çekiniyorsun, geçen sene bunun üç katı yakın değil miydik?"

Kafamı uzaklaştırdım.

Elimdeki sigara paketinden bir dal çıkardım. Pakete sıkıştırdığım ince çakmağı çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaranın ucunu tutuşturdum. Bir yudum aldım. "Slim içiyor bir de." dedi Hakan alayla.

Hakan'ın sigara geçmişi vardı. Ama askerlik seçiminden sonra tamamen uzaklaşmıştı. Artık ağzına sürmüyordu. Öncesinde en ağır, en boktan sigaraları içerdi.

Ayaklandım. "Daral geldi burada. Ben kaçıyorum." dedim. Batuhan güldü. "Nereye, Gülfem'le mi buluşacaksın?" dedi. Dalga geçiyordu. İki üç ay önce ortak arkadaşımız olan Gülfem bana asılmıştı. Ben reddetmiştim.

Hakan anında damladı.

"O kim?"

"Manitası."

Hakan'ın sert gözlerini üstümde hissettim. "Aynen, manitam." dedim göz devirerek. Ama Hakan benim bu imalı, dalgalı sesimde yalan olduğunu anlamıştı. "Yok, değil." dedi. "Değil tabi abi. Bilmiyor musun sen bu aseksüeli." dedi Batuhan gülerek.

Sırıttı Hakan.

"Aseksüel diyorsun yani." dedi elini zevkle çenesine atıp kaşırken.

"Aynen." dedi.

"Benim cinsel yönelimim niye meze oldu?" dedim ve Batuhan'a bok attım. "Sen kendine bak bakir."

Hakan güldü. "Niye sen bakir değil misin?" dedi ve ağız içinden dedi ki "Götten yemen hariç.."

"Değilim." dedim ama bunu öyle bir tonda söylemiştim ki Hakan direkt inanmıştı.

Kaçtım ben der gibi elimi alnıma koydum ve üstümü düzeltip kapının önünden ayrıldım. O sırada mahalleden geçen Ahmet'i gördüm. "Lan.." dedim ve kolumu omzuna attım. Benden biraz kısaydı. "Adamım.." dedi Ahmet ve alnımı öptü. "Uzaklaş. Yalaka." dedim gülerek.

Onun kıçını kurtardığım için yapıyordu bunu.

Konuşarak uzaklaştık.