Ah...Bu kadarıda fazla ama çok fazla hemde içimdeki sinire engel olamıyordum.
Ayaklarımı yere ritmik bir şekilde vuruyordum aras gittiğinden beri 15 dakika geçmişti.
ama buraya ne gelen vardı nede giden sanki bostan korkuluğuydum ben.
Sabah onlar için evden hızlı çıkıp buraya gelmiştim işimi bitirip hemen dönerim sanıyordum ama hiçte öyle olmamıştı.
iyki kahvaltı yapıp gelmiştim yoksa işler biraz değişe bilirdi yada bayılırdım bir yerde.
telefonumu masaya bıraktım sinirle beklemekten nefret ediyordum içimdeki gerginliğinde hepsi yok olmuştu.
Sıkıntıdan patlicaktim artık ama biraz daha bekliye bilirdim.
....
Tam artık kalkmak için yelteniceken kapının açılması ille bulunduğum yerde durdum.
Bir kaç saniye önceye kadar yok olan korku ve gerginliğim tekrar ruhumu sarmıştı.
Kapıya doğru döndüm ben kapıdan aras beyin girmesini beklerken içeri tam tersi sarışın küçük bir oğlan çocuğu girdi.
Bu yağız olmalıydı evet evet bu oydu sarı saçlarından tanımıştım onu.
Yüzünde küçük bir tebessümle içeri girdi oda benim gibi çekiniyordu ama yinede ilk adımı atan o olmuştu " şey... merhaba sen efe olmalısın... " meraklı tavrına karşılık ayağı kalkıp yanına gittim.
ikimizde odanın ortasında durduk ondan uzun olduğum için bir ayak dirseğimi yere koydum artık yüz yüze baka biliyorduk.
Benim deniz mavisi gözlerim onun koyu yeşil gözleriyle aynı gibiydi çok fazla benziyordu " evet benim sanırım sende yağızda olmalısın...? " ne kadar sinirli olsamda karşıdaki bir çocuktu.
Başını olumlu anlamda saladı hızlı hızlı gülümseyerek gerçekten çok tatlı ve akıllı bir çocuğa benziyordu.
babasının aksine yüzü gülüyordu en azından bu benim içim yeterliydi birde onun gibi huysuz bir çocuk mu.
" Arslan...!"
İçeriyi birden bire dolduran gür ses ille ikimizinde bakışları kapıyı buldu ani ses karşımdaki çocuğu korkutmuştu.
Bu demir olmalıydı azda olsa sesinden tanımıştım ve büyük ihtimale yağızı arıyordu.
Ben tam başımı kaldırıp kapıya dönüceken odanın kapısı birden bire sonuna kadar açıldı.
Esmer adam kapı açılır açılmaz içeriye girdi hemen.
girer girmez önce yağıza sonra bana döndü siyah irisleri ve baştan aşağı süzdü bedenimi.
beni inceliyormuş gibiydi soğuk tavrı rahatsızca kıpırdandım yerimden bu şey korkumuydu bilmiyorum.
Sanki bir hata yaparsam yada tek kelime edersem kapı dışarı edilecek gibiydim.
Yada başka bir şey...
bu aras nerdeydi beni burda bırakıp nereye gitmişti kim bilir.
Resmen kuzuyu kurtlar sofrasına atmıştı yada bana öyle geliyordu demir bey tekrar oğluna döndü " Arslan odana git hemen...! " otoriterli sesi itaatkardı.
fazla netti bana bile odana git dese giderdim o derece tırsmıştım adamdan soğuk tavır ve hareketleri ben buranın asıl sahibiyim der gibiydi.
Yağız babasından önce son kez bana döndü yeşil gözleri parlıyordu yüzüne küçük bir tebessüm ekledi " görüşürüz efe...." diyip hızla çıktı odadan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehir'in Yasak Tadı Bxi
ChickLit+18 sahneler barındırır Cinselik, zorbalama , cinayet , işkence vb. içerir iki erkek arasında geçmektedir Efe karakteri interseksüle bir bireydir ama dinimizce husna sayılır ve dini nikah ona hükümdür ve haram değildir Bu hikâyede adı geçen devl...