3

2.9K 138 36
                                    


Ah...

Bu kadarıda fazla ama çok fazla hemde içimdeki sinire engel olamıyordum.

Ayaklarımı yere ritmik bir şekilde vuruyor dum aras gittiğinden beri 15 dakkika geçmişti ama ne gelen vardı nede giden sanki bostan korkuluğuyum ben.

Sabah evden hızlı çıkıp buraya gelmiştim işimi bitirip hemen dönerim sanıyordum ama hiçte öyle olmamıştı.

iyki kahvaltı yapıp gelmiştim yoksa işler biraz değişe bilirdi yada bayılırdım bir yerde.

telefonumu masaya bıraktım beklemekten nefret ediyordum içimdeki gerginliğinde hepsi yok olmuştu.

Sıkıntıdan patlicaktim artık ama biraz daha bekliye bilirdim.

....

Tam artık kalkmak için yelteniceken kapının açılması ille bulunduğum yerde durdum.

Bir kaç saniye önceye kadar yok olan korku ve gerginliğim tekrar ruhumu sarmıştı.

Kapıya doğru döndüm ben kapıdan aras beyin girmesini beklerken içeri tam tersi sarışın küçük bir çocuk girdi.

Bu yağız olmalıydı evet evet bu oydu sarı saçlarından tanımıştım onu.

Yüzünde küçük bir tebessümle içeri girdi
oda benim gibi çekiniyordu ama yinede ilk adımı atan o olmuştu " şey... ım merhaba sen efe olmalısın " dedi.

Meraklı tavrına karşılık ayağı kalkıp yanına gittim.

ikimizde odanın ortasında durduk ondan uzun olduğum için bir ayak dirseğimi yere koydun artık yüz yüze bakabiliyorduk.

Benim deniz mavi gözlerim onun koyu yeşil gözleriyle aynı gibiydi çok fazla benziyordu " evet benim sanırım sende yağızda olmalısın " dedim sevecen bir tavırla.

Başını olumlu anlamda saladı hızlı hızlı gülümseyerek gerçekten çok tatlı ve akıllı bir çocuktu.

babasının aksine yüzü gülüyordu en azından bu benim içim yeterliydi.

" Arslan...!"

İçeriyi birden dolduran gür yoğun ses ille ikimizinde bakışları kapıyı buldu.

Bu demir bey olmalıydı azda olsa sesinden  tanımıştım ve büyük ihtimale yağızı arıyordu.

Ben tan başımı kaldırıp kapıya dönüceken
odanın kapısı birden bire sonuna kadar açıldı.

Esmer adam kapı açılır açılmaz içeriye daldı hemen.

girer girmez önce yağıza sonra bana döndü siyah irisleri ve baştan aşağı süzdü bedenimi.

beni inceliyormuş gibiydi tavrı rahatsızca kıpırdandım yerimden korkumu yoksa gerginlikmi bilmiyorum.

Sanki bir hata yaparsam yada tek kelime edersem kapı dışarı edilecek gibiydim.

bu aras nerdeydi ya beni burda bırakıp nereye gitmişti kim bilir.

Resmen kuzuyu kurtlar sofrasına atmıştı yada bana öyle geliyordu demir bey tekrar oğluna döndü " Arslan odana " dedi.

Otoriterli sesi itatkardı fazla netti bana bile odana git dese giderdim o derece tırsmıştım adamdan.

Yağız son kez bana dönüp bakıp ve yüzüne küçük bir tebessüm ekledi " görüşürüz efe" diyip hızla çıktı odadan.

Bende o gider gitmez ayağı kalktım ne yapıcağımı bilmiyordum " otur! " dedi oğluna kulandığı o ses tonuyla.

Hiç birşey demeden oturdum aynı yere oda arkadan rahatça dolanıp arasın önceden oturduğu yere oturdu.

Zehir'in Yasak Tadı  BxiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin