İyi okumalar...
...
Sınavlarım biteli birkaç gün oluyordu. Bu da tekrardan sıkıcı derslere girmeye başlamam demekti ki az önce bir tanesi bitmişti bile. Bütün ders uyumamak için kendimi zor tutmuştum. Üstüne bir de dersi yirmi dakika uzatmıştı.Sıranın üzerindeki defterimi çantama koydum ve amfiden dışarıya çıktım. Derslikten çıkar çıkmaz Lalisa ile göz göze geldim. Hemen kapının karşısında durmuş bana bakıyordu. Kaşlarımı çattım. Onunla son karşılaşmamızın üzerinden dört gün geçmişti. Tam unuttum diyordum ki tekrardan karşıma çıkıyordu.
Bana doğru geldiğinde kaşlarımı çattım. Bu benim sınıfımı nereden biliyordu? Hadi ben onunkini öğrenci kartından öğrenmiştim ama o nasıl biliyordu?
"Merhaba."
Merakla onu süzdüm. Neden burada olduğunu sormamak için kendimi tuttum. Sonra kaba oluyoruz. "Merhaba."
Gülümsedi "Öğreniyorsun."
Göz devirdim "buraya laf sokmaya mı geldin?" Durdum. Ben ne dersem diyeyim zaten lafını sokuyordu. Nazik olmak için uğraşmayacaktım. "Ne işin var senin burada? Sınıfımı nereden buldun?"
"Bulurum ben." Saçlarını düzeltti "her neyse konu seni bulmam falan değil. Lili'yi bulamadım sana sormak istedim. Çok sıkı fıkı gibiydiniz."
Kaşlarımı çattım. Lili kim be? "Tanımıyorum."
"Bahçedeki yavru kedi, ufaklık hatırladın mı?" Durdu alayla süzdü beni "senin bir adın var ya onun da var işte. Kedi kedi diye sevmiyoruz."
Kollarımı göğsümde bağladım "bana kaba diyorsun da her fırsatta bana laf sokan da sensin."
Sırıttı "hoşuma gidiyor." Duraksadı yüzündeki gülümseme bir anda soldu. Boğazını temizledi "sen soruma cevap ver, gördün mü Lili'yi."
Düşündüm, daha dün yaş mama vermiştim. Bahçede olmalıydı. "Dün gördüm bahçedeydi."
Başını olumsuz anlamda iki yana salladı "yok işte." Çantasından bir paket yaş mama çıkarttı "bunu verecektim ama bulamadım."
Şimdi o öyle söyleyince ben de endişelenmiştim. Küçücük kedi çok fazla uzaklaşmış olamazdı. Ayrıca doğduğundan beri de bu bahçedeydi.
-"Bahçeye bakalım tekrardan. Oradadır."
Usulca başını salladı. İkimiz de hiçbir şey konuşmadan bahçeye çıktık. Beni şaşırtmıştı. Üç kez karşılaşmıştık evet ama hepsinde de çok konuşuyordu. Şimdi ise ağzını bıçak açmıyordu. Gerçekten endişelenmiş olmalı.
Uzun bir süre bahçede beraber Lili'yi aradık. Tam ümidimi kesmek üzereydim ki otoparka yakın bir yerde yeşilliklerin arasında gördüm onu. Boylu boyunca yatıyordu. Endişe ile yanına adımladım. Hemen elime aldım. Nefes aldığını fark ettiğimde rahat bir nefes verdim. Bu ufaklığı gerçekten seviyordum. Ancak nefes alışverişleri pek normal gibi değildi. Sakin olmaya çalışarak Lalisa'nın yanına adımladım. Kucağımda Lili'yi görünce hemen yanıma koştu.
"Nesi var!?"
-"Bilmiyorum nefesleri çok zayıf ama."
Hızla başını salladı "veterinere götürelim." Cebinden bir araba anahtarı çıkarttı ve yanımdan hızla geçip otoparka yöneldi. Öylece arkasından ona bakıyordum ki bana "hadisene!" diye bağırmasıyla kucağımdaki Lili ile peşine takıldım.
Kırmızı mini cooperın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdu. Ben de hızla yanına yerleştim. O arabayı çalıştırırken ben arabasını inceliyordum. Arabanın içi tam da düşündüğüm gibiydi. Her şey düzenli bile olsa çok şey vardı. Kapıda takılı çöp kutusu bile vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Losted Loves //Chaelisa
FanfictionDavul bile dengi dengineydi. Chaeyoung'un Lisa ile işi olmazdı. ...