3

31 11 47
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


oy ve yorum pls bu arada 

oy ve yorum pls bu arada 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hey!" diyerek içeri girdi Yang, uzun zaman bahçede durmuş daha sonra içeri girmişti lakin içeride kız yoktu. Sadece tamamladığı bir tuval vardı. Daha sonra saate baktığında her zamanki gibi o kafeye gittiğini anımsadı. Ama bu sefer gitmedi peşinden, sapık konumuna düşebilirdi sonuçta. Sessizce odadaki tenha köşeye dizilen sayısız çizime baktı. Farklı duygularla süslendikleri için kıskanmıştı onları. Bu donuk kızdan nasıl böyle duygulu eserler çıkıyordu, anlayamıyordu.

Bir resimde, bir kadın vardı. Kadın bir yarısının arkası mavi gökyüzüyle süslenmiş, diğer yarısı ise gecenin sempatik karanlığına bürünmüştü. Gülüyordu kadın ama gecede yer edindiği yanı, ağlıyordu. İnsan gülerken ağlayabilir miydi? Kahkahasını duydu Yang, kadının çaresiz kahkahasını duyduğunda delirdiğini düşündü. Bir resmin kahkahasını duyacak kadar delirdiyse, psikoloğuyla konuşmalıydı elbet ama kalbinde bir şeyler kıpırdamıştı sanki...

Hiçbir şeyden emin değildi. Neden burada olduğundan, ne işi olduğundan emin değildi. Bu yüzden de karmakarışıktı. Kendini kötü hissediyordu. Kötüydü.

"Kim var orada?" diyerek odaya giren geniş omuzlu, uzun boylu sevimli adam Yang'ı gördüğünde gözlerini kırpıştırıp durmuştu.

"Sora gitti mi?" Omuz silkti Yang, Sora bu tuvali çizen kız olmalıydı. Geniş omuzlu, üstünde önlük olan oğlan "Ah, tuvali yetiştirmiş, Tanrı'ya şükür." diyerek tuvale ilerlediğinde fırsattan istifade ederek hızlıca kapının açık kısmından sıyrıldı Yang. Burada işi kalmamıştı. Bir daha buraya asla gelmemeyi düşünüyordu. Geldiği yöne doğru yürümeye başladığında üst kattan gelen çatırtıları duydu. Kafasını yukarı kaldırdığında ise, ona şaşkınlıkla bakan en yakın arkadaşını...

"Yang?"

"Nami?"

Şaşkınca birbirlerine baktıkları sırada önlüklü oğlan hızla gelip "Kusuruma bakmayın, tuvalden dolayı ilgilenemedim sizinle, Nami'yi tanıyor musunuz yoksa?" Yang sinirle "Hayır." diyerek çıkış kapısına yürürken Nami'nin ismini çığıran sesini umursamadı.

ÖLMEK İÇİN YANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin