48•

36.4K 2.5K 732
                                    

Hellooooo

Herkese yeni bölümden selam.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeden okuyunuz.

Keyifli okumalar.



*********





Zaman çok hızlı geçiyordu ya da sadece mutlu olduğumuz anlarda bu böyledir. Severek yaşayınca zamanın da nasıl geçtiğini bilmiyoruz. Ta ki o andan başımızı kaldırıp etrafımıza bakana kadar. Ancak o an fark ediyoruz zamanın ne kadar hızlı geçmiş olduğunu.

Bugün Asuman, yengem ve ben buluşuyorduk sonunda. Doğum yapalı kırk günü geçmişti. Bu süre zarfında dışarıya adım atmamış desem yeriydi. Çoğunlukla oğlum içindi bu durum. Onun hasta olmasından, başına bir şey gelmesinden korktuğum bir gerçekti. Bu nedenle buluşmayı uzatmıştık.

Elime aldığım çantayı sırtıma taktım. Ardından yatağıma uzandırdığım Yusuf Eymen'e yaklaşıp kucağıma aldım. Etrafa bakıp mırıldanıyor, gülüyordu. Bütün gün onun bu hallerine bakabilirdim. Ağlamasındansa gülmesi tercihimdi. Çünkü ağladığında çoğu zaman ne yapacağımı bilmiyor, elim ayağım birbirine karışıyor gibiydi.

Aşağıya indiğimde direkt olarak evden çıkmıştım. Berivan Daye ve Yâde Havin evde değildi. Tek başımaydım. Onlar misafirliğe gideceğini söylemiş ve neredeyse bir saat önce evden çıkmışlardı.

Bizim kızlarla buluşmamıza henüz daha iki saat kadar vardı. Ama artık evden çıkmak istiyordum. O yüzden de öncesinde Ömer'in yanına uğrayarak sürpriz yapacaktık.

Konaktan çıktığım gibi Raşit abi dibimde bitti. Elini önünde birleştirp, "Hanım ağam? Bir yere gidiyoruz?" Diye sordu.

Başımı salladım. Ömer bugün kızlarla buluşacağımı öğrenince Raşit abiyi yanıma bırakmış ve nereye gidersem gideyim onunla gitmemi istemişti. "Ömer'in yanına." Diye cevap verdim, benden cevap bekleyen adama.

Raşit abi başını salladı. "Buyur Hanım ağam." Diyerek önden ilerleyip, benim için arabanın arka kapısını açtı.

"Raşit abi Yusuf'u tutar mısın? Bindikten sonra ver bana." Elbisemin yanlarında yırtmaç bulunuyordu. Çok fazla görünmemesi adına tutarak oturmak mecburiyetindeyim.

Sorum ile başını memnuniyetle salladı. "Emrin olur Hanım Ağam." Verdiği cevapla kucağımdaki, bakışlarıyla etrafını inceleyen küçük adamı ona uzattım.

Anında aldı kucağına. "Hele küçük ağanın yakışıklılığına bak. Aynı ağam valla." Raşit abi, Yusuf Eymen ile igilenirken arabaya binip, rahat bir pozisyon aldım kendime.

Yusuf Eymen'i de alınca, Raşit abi kapımı kapatıp, bebek arabasını da bagaja yerleştirdikten sonra şoför koltuğuna geçip oturdu. Arabayı çalıştırmasıyla yola koyulduk.

Başımı kucağımdaki oğluma çevirdim. Kırkı çıkmıştı o yüzden kendine daha fazla gelmişti. Yüzü daha da toplu olmuştu en küçük örnekten. Arada gözlerini açıp benimle konuşuyormuş gibi sesler çıkarıyor, beni sürekli yanında istiyordu. Tabi bu durum Ömer'in hoşuna gitmiyordu. Tamam gidiyordur ama sürekli uyanık olup bizi baş başa bırakmaması ona ilallah ettiriyor olduğu da bir gerçekti.

Araba şirketin önünde durunca tekrar Raşit abinin yardımıyla arabadan inmiştim. Ona teşekkür edip Yusuf'la beraber içeriye girmiş ve beklemeden asansöre binmiştik. Uzun zaman sonra ilk defa Ömer'in yanına, şirkete geliyordum. Bu sebeple kalbim, heyecanla çarpıyordu.

AĞA'NIN SEVDASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin