1. Bölüm

550 28 2
                                    


Ala-Birinci Bölüm:Sepetli

-18 yaşında-Anneannesi ve abisi ile yaşıyor-Dedesi bir yıl önce kalp krizinden ölmüştür-Kahve içmesi veya içinde kafein olan herhangi bir şey içmesi ya da yemesi yasak içtiğinde kişilik bozukluğu nedeni ile diğer kimliği olan Ela gibi davranıyor-G...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




-18 yaşında
-Anneannesi ve abisi ile yaşıyor
-Dedesi bir yıl önce kalp krizinden ölmüştür
-Kahve içmesi veya içinde kafein olan herhangi bir şey içmesi ya da yemesi yasak içtiğinde kişilik bozukluğu nedeni ile diğer kimliği olan Ela gibi davranıyor
-Gerçek adı Alara'dır fakat onu terk edip acımasızca fin ormanına bırakan ailesinin ona koyduğu adı taşımak istemediği için herkes onu kimliğine rağmen Ala diye tanır
-Abisinin at çiftliği var oradaki kendi atının adı 'Fino'
-Fina adında turistik ama sesiz,sakin bir adada yaşıyor ve orda doğup büyüdüğünü sansada İstanbul doğumlu
-Fin ormanındaki zehirli çiçeklerin polenlerine bağışıklığı vardır
-Kendisine ait bir serası var genellikle orda çiçekleri ile uğraşarak ya da halk dilinde Issız uçurum diye geçen uçurumda zaman geçirir
-Alin adında yeğeni var,abisi kendisinin manevi ablası ile evlidir
-Daha önce aşık olmadı
-Zeki ve bitkilerden anlayan bir kızdır
-Şeftaliden nefret eder
-Üç çocukluk arkadaşı vardır:Bengi,Baha ve Bars üçüzleri
-İki kedisi vardır ve onlara en sevdiği çiçek türünün adını koymuştur(Çuha ve Fina adasına özgü olan çiçeklerden biri olan Fife çiçeği)
-Fife ve Çuha'yı bir yıl önce sahiplendi
-Okumuyor,lise mezunu
-Türkçe,Yunanca ve Fina adasının yerli dili olan Findece bilir
-Fina adasının en güzel ve en hanımefendisi diye anılır
-Turistlerden nefret ettiği ve onlarla uğraşmak istemediğinden tüm turist rehberleri turistlere Fin ormanının çok tehlikeli olduğunu söylesede meydan okuma yaptıklarını söyleyerek ormana giren ve ölümden dönen zeki(!) turistler vardır

🫖

Elimde tuttuğum beyaz çay fincanımı tekrardan dudaklarımla buluşturdum,önümdeki manzarayı aklıma tamamen yazmış olsamda derin bir iç çekerek güzelliğini seyretmeye başladım. Bu adanın uçurumunda pek insan değil hiç insan olmazdı. Turistik olmasının yanında sessiz ve kalabalık olmayan Fina adlı bir adada doğmuş ve orada büyümüştüm. Bu adadaki yerlilerin hepsi beni ben onları tanırdım. Fina adasından ismini alan Fin ormanı genellikle tehlikeli olduğu söylendiğinden kimse tarafından tercih edilmezdi genellikle sadece ben ve o gelirdik.

Kayaya serdiğim kırmızı-beyaz kareli piknik örtümün üstündeki beyaz porselen çaydanlığı ve onunla takım olan beyaz fincanımı hasır sepetimin içine koydum. Anneannemle geçen gün yaptığımız unlu kurabiyelerin kabının kapağını kapatıp diğer eşyaların yanına hasır sepetime koymuştum.

Dikkatli adımlarla kayalıklardan uzaklaşarak halk dilinde tehlikeli Fin ormanına girdim. Fin ormanında yırtıcı hayvanlar olmazdı ama insanları hasta eden bir polen yayan çiçeklerle dolu olduğundan kimse sevmezdi burayı.

Ben yıllar önce anneannem tarafından burada bulunmuştum. Bal toplamak için giydiği elbiseler anneannemi korurken bu çiçeklerden beni koruyacak hiçbir şey yokmuş üzerimde. Anneanneme kalırsa beni oraya bırakanlar toptan acımasızlardı. Bedenim o polenleri çok küçük yaşta fazla soluduğu için bağışıklık kazanmıştı bu herkesin lanet okuduğu polenlere bu yüzden bu ormanı kendimin sayardım.

Finan AlâWhere stories live. Discover now