2.Bölüm

239 12 6
                                    

Arin'in anlatımıyla...

Sabah saat 8 ve ben hala yatağımdan kalkamıyorum. Birazdan okul başlayacağı için Seungmin abim beni uyandırmaya gelmişti.

Odamın kapısının DANG diye açılmasıyla yerimden sıçradım resmen.

"Daha ne kadar uyumayı düşünüyorsun Bang Arin?!" Diye girdi odaya. Ya insan bi 'günaydın' falan der.

"Sana da günaydın canım abim(!)" Dedim alay edercesine. Umursamazca gözlerini devirdi.

"Günaydın ve hemen aşağı in, sadece 10 dakikan var." Diyip kapıyı kapatarak çıkıp gitti.

Oflayarak yataktan kalkıp banyoya gittim. Rutin işlerimi falan hallettikten sonra giyinme kısmına geçtim. Okulun bitmesine az kaldığı için forma zorunlu değildi, bu yüzden rahat bir şeyler giyindim.

Tam hazır olduktan sonra aşağı indim, ama her yer resmen brownie kokuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tam hazır olduktan sonra aşağı indim, ama her yer resmen brownie kokuyordu. Mutfağa indiğimde Felix, Han ve Hyunjin abimin birlikte brownie hazırlamaya çalıştıklarını gördüm gerçi birazını yakmışlardı.

 Mutfağa indiğimde Felix, Han ve Hyunjin abimin birlikte brownie hazırlamaya çalıştıklarını gördüm gerçi birazını yakmışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfak burası.

"Günaydınn~"  diyerek yanlarına koştum. Hepsi beni gördüklerinde kolllarını iki yana açarak sarılmamı beklediler. Hemen gidip sıkıca sarıldım hepsine birlikte.

Hyunjin, "Günaydın prenses, uyanmışsın sonunda."

Masalardan birine oturarak, "Hm, Seungmin abim sağolsun FBİ gibi girdi odama." Dedim.

Hepsi birlikte güldü.

"Ee siz naptınız burda yakmışsınız bütün brownie'yi."  Dedim elimle yanmış olan keki göstererek.

Felix üzgün bir sesle, "Hm yanlışlıkla oldu, bu gerizekalılar yine kavga etmeseydi yanmazdı, yoksa biliyorsun ben profösyönelim bu konuda."

Şöyle anlatayım, Han ve Hyunjin abim çoğu zaman saçma konulardan dolayı kavga ederler. Arada ciddi olur bu kavgalar, arada şakacasına. Yani o kadar da iyi anlaşamıyorlar.

"Bu sefer ne içindi kavganız sevgili abilerim?" Dedim ikisine alayla bakarak.

Han abim Hyunjin'e iğrenircesine bakarak, "Ne için olucak? Bu salağa bana buzdolabından süt ver brownie'ye katacağım dedim, gitti bana su verdi bile bile bende onu kattım."
Kendimi gülmeden tutamadım.

"Ya elim çarptı anlamıyormusun?" Dedi Hyunjin abim sanki kendini ıspatlıyormuşçasına.

Han abim 'Aynen, aynen" Bakışı attı.

"Bu seferki ciddiymiş,"  gülerek konuştum, "Ee diğerleri nerede?"

Han abim ağzı dolu bir şekilde,  "Minho, Chan ve Changbin şirkete gitti, Seungmin bilgisayarda çalışıyor ve Jeongin yatalak bir şekilde aşk acısı çekiyor." En sondaki beni biraz düşündürdü açıkcası.

"Aşk acısı mı?" Diye sordum.

Felix oppa mutfağı toparlarken başını sallayarak, "Dün sevdiği kızı erkek arkadaşıyla görmüş."  Gerçekten üzücü bir olay.

"Hm öyle mi? Ben onun moralini düzeltirim de, işe gitmeyecekmisiniz bu gün?"

Hyunjin, Felix, Han, Seungmin ve Jeongin abim hepsi birlikte şirkette farklı bölmelerde çalışıyorlar. Seungmin abim bilgisayar, Hyunjin abim resim, Felix ve Han abim mühendislik, Jeongin abim müzik konusunda çalışıyor. Babam öldükten sonra şirkete Chan ve Minho oppa liderlik ediyordu.

Felix abim, "Bu gün gitmeyeceğiz Chan hyung'a da söyledim olur dedi."

Sevinerek, "Tamam o zaman okuldan geldiğimde film izleriz." Dedim.

"Aa olur Wednesday izleriz." Dedi Han abim.

Hyunjin abim dalga geçercesine, "Han istersen Pororo falan izleyelim hm ne dersin,  salak ya."

Han abim göz devirerek, "Onu da izleriz Hyunjin." Bunların kavgaları hiç bitmeyecek sanırım.

Felix abim, "Tamam lan yine başlamayın kavganıza. Arin'ciğim sende yemeğini çabuk ye yoksa okula gecikeceksin."

"Okeyy," Dedim ve bir tabak yemeğin hepsini ağzıma gömdüm. Tabağı musluğun kenarına koyduktan sonra "Ben çıkıyorumm!" Deyip çantamı alarak evden çıktım.

Evin dış görünüşü böyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evin dış görünüşü böyle.

●●●

Sıkıcı bir okul gününden sonra eve gitmeye hazırlanıyordum. Çoğu zaman Minho abim beni almaya geliyordu. Bu yüzden okulun dışarısında durup beklemeye başladım. 1-2 dakika sonra tanıdığım pahalı ve siyah araba tam önümde durdu. Kapı açıldığında içeride Minho oppamın oturduğunu gördüm.

Arabaya bindikten sonra gülümseyerek Minho abime sarıldım ve o da karşılık verdi.

"Nasılsın bakalım bu gün?"

"Normal bir gün işte sıkıcı okul, sıkıcı sınıf arkadaşları falan.."

"Okuldakilerden biri sana yavşamaya kalkmadı değil mi?"

Bıkkın bir nefes vererek, "Hayır abi her gün aynı soruyu soruyorsun.  Zaten 8 tane abim olduğunu bildikleri için yanıma da yaklaşmıyorlar."

"Böyle daha iyi, yanına yaklaşmalarına izin verme zaten yaklaşamazlar."

Kendimi arabanın koltuğuna yaslayarak yolu izlemeye başladım. Minho abim birazcık kıskançtı, yani evet birazcık. Neyse zaten böylesi daha iyi.






8 Brother & 1 Sister (Skz ile hayal et)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin