6.Bölüm

145 9 1
                                    

Arin'in anlatımıyla...

Yarım saattir bu hastane odasında cehennem hayatı yaşıyor gibiydim.Burası cidden beni bunaltıyor.Chan abim hala başımın tam iyileşmesi gerektiğini söylüyor.

"Arin,kantinden aldım bunları ye biraz sabahtan beri açsın." Changbin abim elindeki yemek tepsisiyle içeri girdiğinde yüzümü buruşturdum.

"Çorba sevmiyorum." Dediğimde derin bir nefes alarak, "Niye çorba seni yiyor mu?"

Başımı sağa sola sallayarak, "Yemeyeceğim,eve gidince yerim." Dedim ve o da omuzlarını oynatarak, "Yemezsen yeme sen kaybettin." Ekmeği çorbaya bandırarak ağzına attı.Tam bu sırada Chan ve Minho abim içeri girdiler.

"Tamam,sanırım gidebiliriz artık." Yorganı üstümden atarak, "Sonunda." Dedim ve ayağa kalkmaya çalıştım.Başım ağrımıyordu o yüzden rahatlıkla yürüyordum.

"Felix,arabaya gidin geliyoruz." Minho abim söylediğinde Felix abim başını salladı.

■■■

Eve geldiğimizde arabadan inerek koşmaya başladım.Gerçekten buraya gelmeyi özlemişim.

"Aish Arin yavaş yürü!" Minho abim bağırdığında adımlarımı yavaşlattım.İçeri girerek kendimi direk koltuğa attım.Diğerleri de geldiğinde karşılıklı oturduk.

"Oppa,bir şey soracağım.Sizin soyisimleriniz neden farklı?" (Bunu bende merak ediyorum sjsjs)

Chan abim biraz düşündükten sonra, "Bende bilmiyorum açıkcası.Bunlar kendileri değiştirmek istediler de o yüzden,yoksa normalde Bang olması lazım."

"İstesem bende değişebilirmiyim?" Sorduğumda Hyunjin abim, "E Hwang olsun o zaman,hem daha cool." Jisung abim yerinden fırlayarak, "Yoo Han daha güzel." Dedi.

Jeongin abim, "Arin'ciğim bence sen en iyisi Yang yap soyadını.Bunları dinleme."

Elimle susmalarını işaret ederek, "Ya,istemiyorum artık değiştirmeyeceğim! Bang daha iyi." Diyerek yukarı çıkacağım sırada, "Bu arada,yemek olarak pizza istiyorum."

Minho'nun anlatımıyla...

"Lan bu gün Arin'in doğum günü değil mi?" Sorduğum soruya hepsinin gözleri büyüdü.

"O kadar olayın içinde kardeşimizin doğum gününü bile unutmuşuz." Seungmin konuştuğunda Chan, "Odasına gittiğine göre şimdiden süsleyelim evi.Hyunjin ve Felix siz gidip süslemeleri seçin,Seung ve Jeong siz de güzel bir pasta seçin, Han ve Changbin bizde gidip hediye alalım."

"E Arin yalnız mı kalacak?" Felix'in sorduğu soruya karşılık, "Gönüllü olarak birinin burada kalması lazım." Dedim.Seungmin elini kaldırarak, "Ben kalabilirim."

"Helal be Seung!" Han bağırdığında elimle susmasını işaret ettim.

Chan, "Tamam o zaman biz gidelim, Seungmin sende belli etme hiç birşey." Diyerek evden çıktık.

"Nasıl bir pasta alayım hyung?" Jeongin'in sorusuna karşılık, "Pembe ve beyaz renklerinde olsun." Dedim.

Hyunjin, "En sevdiği renkde yapsak olmaz mı?" Dediğinde Han alaycı bir şekilde, "Siyah yapmak istersen git kendin için yap." Yine başladılar.

Hyunjin gözünü devirerek Felixle birlikte kendi arabasına bindi.Bizde ke di arabalarımıza binerek gitmeye başladık.

Arin'in anlatımıyla...

Duş aldıktan sonra aşağı indim ama evde sadece Seungmin oppa vardı.Yanına giderek, "Abi,diğerleri nerede?" Sorduğumda Seungmin abi, "Şirkette işleri çıktı o yüzden gittiler,bu arada senin için pizza yapıyorum."

Sevinerek ona sarıldım, "Teşekkür ederimm~"

"Tamam tamam dur." Dediğinde ayrıldım.Neyse yapacak bir şey yoktu  o yüzden playstation için oyun odasına gittim.

Neyse yapacak bir şey yoktu  o yüzden playstation için oyun odasına gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


●●●

Kaç saat oyun oynadığımın farkında değildim.Seungmin abim pizzayı odama getirmişti.Saate baktığımda 7 buçuk olduğunu gördüm.Gözlerim ağrıdığı için aşağı inme kararı aldım.Evden çok ses gelmiyordu herhalde abimler gelmemişlerdi.

Aşağı indiğimde ışıklar açık değildi.İyide abimler bu kadar saattir şirkette olamazdılar."Abi?" Diye sorduğumda ses gelmedi.Merdivenlerden inerek salonun ortasında durdum.Birden bire renkli ışıklar açıldı ve iki tane falan konfeti patlandı.Ağzım açık bir şekilde önümdeki abilerime bakıyordum.Hepsi gülerek bana bakıyordu ve salonun tam ortasında harika bir pasta vardı.Sahi ya bu gün BENİM DOĞUM GÜNÜM!

"Hala oradan bizi izlemeye devam mı edeceksin?" Han abimin gülerek kurduğu cümleye karşılık bende güldüm.Koşarak hepsine birden sarıldım,onlarda bana.Dolan gözlerimi durduramıyordum.Abimlere sarılı bir şekilde ağlamaya başladım.

"Hey hey niye ağlıyorsun?" Changbin abim sorduğunda, "Mutluluktan..." diyebildim sadece.Chan abim sırtımı sıvazlayarak "Ağlama artık." Başımı sallayarak gözyaşlarımı sildim.

"Hadi artık pastayı keselim." Han abim konuştuğunda Jeongin abim, "Hadi üfle o zaman."

Pastanın olduğu yere geçip oturarak mumları yaktık.

Mumları üfledikten sonra abimler alkışlamaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mumları üfledikten sonra abimler alkışlamaya başladı.Hepsi teker-teker bana sarıldı.Hayatımdaki en güzel anlardan sadece 1 tanesiydi...







8 Brother & 1 Sister (Skz ile hayal et)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin