🪶|15

378 64 5
                                    

Instagram: nefesinkorlari

Okuyanlar kendini belli edebilir mii?

Tekrar söyleyeyim bu bölüm Part 2. Oy ve yorum yapmayı unutmayın,

iyi okumalarr!

-

Kalkmadan önce Spotify girip 'Hande Yener Kırmızı' şarkısını açtım. Eskiden olsa üzüleceğim duruma daha çok sinirlenmiştim. İçimde gene de bir burukluk olsa da önemsemedim. 

Ayağa kalkıp telefonumu aldım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gittim. Defne'ler açtı büyük ihtimalle kahvaltı fena gitmezdi. Bir yandan dolaptan çıkardığım domates ve salatalıkları keserken arkada çalan şarkı sözlerine eşlik ettim.

"Belki birazcık bozuldun! Ruhun belki can çekişiyor."  kendi kendime güldüğümde devam ettim. "Belki biraz daha kızardın ama," dolabı açtım. "Sana kırmızı çok yakışıyor!"

Her zaman böyle pozitif olmak lazımdı. Bir süre sonra masayı hazırladığımda kapı çaldı. Kapıyı açmaya gittiğimde kulpu indirdim. Kapıyı açtığımda Kaya ve Çağlar karşımda duruyordu. Kaşlarımı çattım. "Hayırdır?"

Çağlar önce davranarak içeriye girdi. "Sokağın başında karşılaştık." Anladım dercesine bir kaç mırıltı çıkardığımda Çağlarla kısa bir sarıldık. Kaya'ya baktığımda içeriye girdi. Tebessüm ederek, "Hoş geldin." dedim. 

Etrafına bakınıp, "Hoş bulduk." dedi. Güldüm. Evime ilk defa geliyordu ve gelmesi sanırım biraz ani olmuştu. 

Kapıyı kapatırken içeriye doğru ilerledi. "Ee evim nasıl?" diye sorduğumda bana döndü. "Güzel vallahi. Ayrıca ev baya ferah." gülümsedim.

Tam cevap verecekken arkada masanın başında dikilmiş ve masadakileri yiyen Çağlar vardı. "Lan! Yeme." diye bağırdığımda eli havada kaldı. Kaya'da Çağlar'a döndüğünde kendimi gülmemek için tuttum.

Çağlar'ın surat ifadesi o kadar komikti ki. Dolu ağzı ile, "Ne oldu be." dedi. Kaya benden önce davranıp, "La olum ne yiyorsun hemen." dedi.

"Evet! Daha Defne gelecek hem." dediğimde Çağlar doğruldu. "Ne var be yemişsem, acıktık yani bizde."

"E tamam ye de tabağı bitirecek kadar değil. Biliyoruz seni." Çağlar'ın kaşları havaya kalktı. Kaya'ya döndü. "Görüyor musun Kaya, bana ayı demek istiyor."

"Belli belli."

Güldüğümde araya zil sesi girdi. "Defne geldi sanırım."

Gidip kapıyı açtığımda sıcaktan bunalmış bir Defne vardı karşımda. "Allah'ım, ölüyorum!" diyerek içeriye girdi. Ben bu haline gülerken, Çağlar'ın sesi geldi.

"Aha geldi deli."

"Sus be açım zat-" devam edecekken masayı gördü. Şimdiden gülerken, "Allah! Bu masa ne." deyip bana döndü. "Senin için bebeğim."

Çağlar araya girdi. "He senin için, benim için yaptı ağlama."

O sıra Kaya'ya baktığımda göz göze geldik. Gülümsediğimde karşılık verdi. "Ee hadi bende acıktım, yiyelim." deyip masaya geçtiğimde Kaya ve Defne de oturmuştu. Çağlar oturmuştu zaten önceden.

Defne bana doğru eğilip, "Kartal'ı çağırmadın mı?" diye sordu. Kafamı iki yana salladım. Her ne kadar burada olmasını istesem de ona belli etmeden kırgınlığımı yaşamak istiyordum. 

kazılı kuyum | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin