Bölüm 9

48 4 0
                                    

Ada ile beraber dışarıdan gelen bir gürültü duyduk ve bakmak için koridora çıktık...

Koridorda yuvarlak oluşturmuş oo'lamaya ile meşgul bir grup gördük.Belli ki ortada kavga vardı ve okuldakiler etrafa toplanmışlardı.Ada'ya bakıp "sıradan bir kavgadır gel biz kızların yanına gidelim" dedim oda başı ile onayladı ve bahçeye doğru kalabalığın arasından çıkmaya çalışıyorduk ki "Kızım sen kendini ne zannediyorsun gelip çelme takmalar üstüme kahve dökmeler felan" diye cırlayan Gülün sesini duydum. O kavga ediyordu demek ki.."Asıl sen kendini ne zannediyorsun ya hem arkadaşımın üstüne bilerek kahve dök hem de dalga geç.."diye Güle cevap verdi bana tanıdık gelen ses..Bu ses çok tanıdıktı ama bir türlü kimin sesi olduğunu anlayamamıştım.Benim yürümemi bekleyen Adaya baktım ve yürümeye başladım..Tam kapıdan çıkarken "Tamam gel hadi boşver Asya uzatma"diyen Durunun sesini duydum.Ada ile birbirimize baktık..Kavga eden Asyaydi.

Hemen Asyanın yanına gittik Ada ile..Asya Gülün üstünü mahfetmiş saçını başını dağıtmıştı.Hemen Asyaya dönüp sessiz bir sesle "Ne yaptın sen?Kızın haline bak" dedim.Oda bana baktı sırıttı ve "Az bile yapmışım.Hem Duru beni tutmasa gebertirdim o kızı.." diye cevap verdi sonlara doğru sinirli bir ses tonu ile..

Duru'ya dönüp "Ne oldu bu ikisi neden kavga ediyor" diye sordum sessizce..Oda Güle ve Asyaya bakarak "Hiç sorma siz gittikten sonra..."diye konuşuyordu ki Asya'nın Gülün üzerine yürüyüp saçını tutarak "Bak kızım sen kendini bir şey zannediyorsun ama senin bu havaların,triplerin bana sökmez.Şimdi seninle bir anlaşma yapalım tüm okul önünde Ada'dan üzerine bilerek çay döktüğün için özür dileyeceksin bende gideceğim"demesi Durunun sözünü kesti. Üçümüz de Gülün saçını çekmekte olan Asyaya şaşkınlıkla bakıyorduk. "Özür dilemezsem ne olacak?"diye cevap verdi Gül'de.Asya Güle baktı gülümsedi ve kulağına bir şeyler fısıldayıp elini Gülün saçından çekti..Gül üstünü düzeltip Adaya bakarak "Ada üstüne bilerek çay döktüğüm için üzgünüm" dedi Gül Ada'dan özür mü dilemişti? Tüm okul şaşkınlıkla Güle bakıyordu. Gül'de etrafına göz gezdirip "Sen görürsün Asya seninle daha işimiz bitmedi" diyerek koridordan koşarak uzaklaştı.

Bende hemen Asyanın yanına gidip " Güle ne dedin?NedenAdadan özür diledi?" diye sordum..Asya'da bana baktı ve "Meslek sırrı canım " diyerek göz kırpıp yürümeye koyulmuştu ki kolundan tutup onu durdurdum."Tehdit mi ettin Gülü" dedim ciddi bir ses tonuyla.."Hayır yani tehdit etmiş sayılmam ona sadece 'Eger tüm okul önünde dayak yemek istemiyorsan özür dilersin' dedim o kadar" dedi duraksadı ve "hadi gel kızlarla beraber bahçeye çıkalım" diye devam etti. Bende sadece başımı sallamakla yetindim.

Kızlarla beraber bahçede boş bir bank bulup oturduk. Hepimiz sesizce etrafı izlemek ile meşgulduk."Gül ile neden kavga ettiniz?" diye soran Adanın sesi ile sessizlik bölündü. Asya etrafına bakınıp "Bu konuyu burada kapatsak uzatmaya gerek yok" diye cevap verdi Asya. "Asya ne olduğunu bize anlatır mısın?" diye söze girdim bende. Asya'da oflayıp "Siz gittikten sonra bende size bakmak için yanınıza gelicektim. Gülün yanından geçerken Gül 'Meraba ezik şey arkadaşın nerede hala üstüne dökülen kahve lekesini mi silmeye çalışıyor kusura bakmayın bendeki de sakarlık oysa ki üstüne kahve dökmeyi hiç istemezdim' diyerek dalga geçti. Bende dalga geçmesine sinirlenip elimdeki kahveyi o benim  önümden yürürken çelme takıp üstüne döktüm" diye sonlara doğru hızlı bir şekilde anlattı. Aslında Asya haksız sayılmazdı.. "Nese bu konu burda kapansın" dedi Asya.. Bunun üzerine kimse konuşmadı. Bende canım sıkkın bir şekilde etrafa göz gezdirmeye başladım ve gözüm Baran'a takıldı. Arkadaşları ile sohbet ediyordu ve sohbet ederken ara sıra gülüyordu. Gülmek ona ne kadar çok yakışıyordu. Benim ona baktığımı farkeden Baran bana bakarak gülümsedi. Bana bakarak gülümsemişti. Bende karşılık olarak ona gülümsedim..

Bir iki dakika sonra ders zilinin çalması ile irkildim. Kızlarla beraber sınıflara gitmek için yola koyulduk.

Öğretmenler zili çalması ile Edebiyat öğretmeni sınıfa girip konu anlatmaya başladı. Biz de Ada ile bütün olanlardan sonra bu olanları değerlendirmemiz gerektiğini düşünüp başımızı sıraya koyduk. Bir gün için yeterince heyecan olmuştu ve cok yorucu bir gündü. Zaten son bir dersimiz kalmıştı.

Başım sıradan kaldırıp arkama yaslanarak oturmaya karar verdim. Sınıfa göz gezdirmeye başladım. Gözüm Kağan'a takılmıştı.Oda bana bakıyordu. Gülümsedim oda bana cevap olarak gülümsedi ve önüne döndü..Ben tekrardan sınıfa göz gezdirmeye devam ettim..

"Tık tık tık"

Sınıf kapısının tıklaması ile tüm sınıf kapıya baktı. Edebiyat öğretmeni de "gir" dedikten sonra sınıfa nöbetçi öğrenci girip "hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim müdür bey odasına Elif Güneş ve Ada Yılmaz'ı çağırıyor." dedi. Öğretmenimiz de cevap olarak "Tamam kızım Elif ve Ada hadi müdürün odasına kim bilir yine ne yaptınız?" dedi cevap olarak. Bizde Ada ile birbirimize baktık ve müdürün odasına gitmek üzere ayağa kalktık. Müdür bizi neden odasına çağırmıştı ki.

Müdürün odasının kapısına gelene kadar ne Ada ne ben konuşmadık..Kapıyı çalıp müdürün "Giriniz" demesi ile içeri girdik. Müdürün karşısına geçip müdürün konuşmasını bekledik. Müdür Ada ile beni yukarıdan aşağıya süzdükten sonra "Evet çocuklar sizi neden çağırdığımı merak ediyorsunuzdur değil mi?" diye sordu bize.Bizde başımızı sallayarak evet anlamında onayladık..Müdür de kapının çalması ile "Giriniz" dedi ve kapıdan Asya ile Duru girdi. Müdür "Geçin sizde arkadaşlarınız yanına " diyerek bizi gösterdi.Duru ile Asya'da yanımıza geçince müdür "Bir hafta uzaklaştırma aldınız kızlar" dedi bize bakarak..Uzaklaştırma mı aldık??

Elif  Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin