yaylanın çimenine oh nenni koçari
Elini tuttuğum Beyza abla bana doğru bir adım atarken bende sola bir adım attım ve ayağımı boşluğa sallayarak geri indirdim.
keçi vurur çanin haydi haydi koçari
"Haydi haydi koçari."
geçsun yürek yangıni haydi haydi koçari
İki adım ileri atıp sağ ayağımı boşlukta bir kere sallayıp geri yerine koydum ve bu kez sola iki adım atarak sağ ayağımı salladım. Şuan hep beraber horon tepiyorduk. Bir karadenizli aile olarak şuan bundan hepimiz büyük bir zevk alıyorduk. Başı Göklap çekerken onun yanında Gül teyze vardı ve sonrası sırayla şöyleydi: Nejat abi, Hakan, Kadir, Fatih, bir kaç kişi ve sonrasında Beyza abla ve ben vardık. Sonrası yine tanımadığım kişilerle uzanıp gidiyordu ve bu sanırım 3 horonumuzdu. Beyza abla bile hamile olmasına rağmen bize katılmış ve büyük bir eğlencenin ortasına düşmüştük.
yaylalar sıra sıra oh nenni koçari
"Oh nenni koçari.." Hep bir ağızdan bağırırken yaylar bizim sesimizle yankılanıyordu.
vuruldum selvi boya haydi haydi koçari
"Haydi haydi koçari.."
Beyza ablayla senkronize bir şekilde giderken kafamı kaldırıp Gökalp'e baktım. Bizim üçüncüydü ama Gökalp'i saymamıştım daha doğrusu sayamamıştım çünkü sünnetçi sünneti ettiğinden bu yana oturduğunu görmemiştim. En başta sadece Nejat abi, Hakan denen abisi ve o ağır bir horon tepip bize şov yapmışlardı ve o şov asla gözümün önünden gitmeyecekti. Gelenekselden uzak olsada siyah pantolon beyaz gömlek giymişlerdi Nejat abi ve Hakan ama Gökalp siyah gömlek siyah pantolon giyip üstünede siyah zincirli bir yelek giymişti. Şuan bu bahçedeki 10 kızdan 8'inin ağzının suyu bakarak izlediği bir şov olmuştu ki şuanda da halen ağızlarının suyu akarak benim sevgilimi izliyorlardı. Şimdi Allah var izlenirdi. Sabahtandır horon tepmekten terleyen saçı dağınık bir şekilde anlına düşmüş. Her sıcakladığında gömlekten bir düğme açılmış ve şuan ben göğüslerini görebiliyorum maşallah.
koçari gel burdan geç oh nenni koçari
Başımı ondan çekip horona geri döndüm. "Haydi haydi koçari."
Gülümsedim ve sağ ayağımı kaldırıp salladım ve sola adımlamaya başladım. Ben ilerlerken şarkı bitmiş ve durmuştu. Hepimiz duran müzikle durduk ve etrafımıza bakmaya başladık. Bazıları kesilen müzikle yeni müziği beklemeye başlarken bazıları bunun yeterli geleceğini düşünmüş olacakki oturmaya gidiyorlardı. "Ay sanırım doğurucam." Ben hızla yanımdaki Beyza ablaya dönerken onun yüzündeki gülümsemeyi gördüm. "Of hep kanıyorum ya." Küçük bir kahkaha atarken elini omzuma koyup okşadı. "Masum bebeğim benim. Kız daha 4 aylık ne doğumu." Küçük bir gülümseme yollayıp omuz sıktım, benim suçum değildi. O sırada Nejat abi ve Gökalp yanımıza ulaştılar. Nejat abi direkt karısının beline sarılıp alnına bir öpücük kondurdu."Bebeğim yeterince oynamadın mı sen?" Beyza abla omuz silerken bana baktı ve göz kırptı. Benim gözüm zaten bu güzel çiftin üstündeydi. "Tutuyorum ben bebeğimizi aşkım merak etme."Ben gülmekle gülmemek arasında kalıp kıkırdarken Gökalp kocaman bir kahkaha attı. Direkt ona döndüm ve eliyle anlındaki teri silmeye çalıştığını gördüm. Aynı zamanda yengesine laf yetiştiriyordu. "Hadi ya, yiğenimin bundan haberi var mı peki." Beyza abla tekrar omuz silkerken nereden bulduğunu bilmediğim mendile bize uzattı. Göklap yanımda olduğu için ona uzanamıyordu. Elimi uzatıp aldım ve Göklap'e döndüm. " Aşkım Ege'nin yanına geçelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKALP
ChickLitGümüşhane kızları Biz yine göz göze gelmekten kaçınamadık. Gerçi ben döndüğümde zaten bana baktığı için göz göze gelmiştik. Ben anlam veremesemde o artı bir hareket daha yapıp sol gözünü karizmatik bir şekilde kırpıp sol yada sağ ayırt edemediğim b...