ᜊ Pembeli || Hyunho

1+3

ʚɞ

Hyunjin's pov

Saat 8 sularında Jisung'un zıplayarak odaya girmesiyle uyanmıştım. Hayır yani anlamıyorum sabah sabah ne bu enerji?

"Hyunjin! Felix geliyormuş! Uçaktan inmiş arabayla geliyormuş şimdi!"

"Şşt Jisung! Çok sevindim tamam da Minho uyuyor şuan farkındaysan" gözleri kucağımdaki bedene kaydığında gülümsedi.

"Dün bir şey mi oldu?"

"Hm kabus görmüş sadece rahatlaması için de bu şekilde kaldım. Sen gidersen biraz daha uyumayı düşünüyorum canım" bunu dediğimde bana dil çıkarıp odadan dışarı çıktı. Bu hareketine karşı sadece gözlerimi devirdim ve kucağımdaki omegaya baktım.

Masumdu. Fazla masumdu hem de. Bugün Jisung Felix ile evlerine döndüğünde biraz morali düzelsin diye beraber pasta yapmaya karar vermiştim. Tabi bunun ondan haberi yoktu. Süpriz yapacaktım.

Minho kıpırdanmaya başladığında ses çıkarmadan onu izledim. Yerinde gerildiğinde yüzümde aptal bir sırıtış oluşmuştu bile. 'Tatlı' diye geçirdim içimden. 

Hiç uykusunu bozmadan değişik bir pozisyona geçti. Ayaklarını iki yana açıp bedenlerimizi birleştirdi ve kafasını boynuma gömdü. Tam anlamıyla yapışıktık şuan birbirimize. Sarılmanın kucak versiyonuydu bu.

Hoşuma gitmiş miydi peki? Fazlasıyla.

Biraz daha minik omegayı izledikten sonra daha erken olduğu için gözlerimi kapattım.

Minho's pov

"Hyunjin" parmağımda alfanın yanağını dürterken konuştum. Yaklaşık 5 dakikam alfayı uyandırmaya çalışmam ile geçmişti fakat sanki o uyanmamaya yemin etmiş gibiydi.

"Ay öldün mü? Uyansana ya... Hyunjin!"

"Noluyo ya... Uyandım işte oldu mu?"

Zaferle gülümseyip, "hm oldu" dedim.

"Jisung aşağıda birisi ile konuşuyor"

"Felix gelmiştir. İstersen sen de gel tanışmış olursun hem. Bugün evlerine gidecekler yani bundan sonra tekiz evde" aşağı inip inmemekte kararsızdım fakat inmem lazımdı.

"Peki. Üstümü değiştireyim gelirim ben de sen ın aşağı" onaylayıp beni yatağa bırakmıştı. Ardından sehpanın üzerindeki telefonunu alıp odadan dışarı çıktı.

Ben de üstümdekileri değiştirip lavaboya girdim. Üstüme beyaz, pati baslıkı bir tişört altıma ise bebek mavisi eşofman giydim. Dişlerimi fırçalayıp yüzümü yıkadıktan sonra ben de aşağı indim. Hemen salona geçemedim utancımdan. Kapının arkasından izliyordum onları. Sonra ise yabancı -felix- alfanın konuştuğunu duydum.

"Hyun omega mı var senin evde? Yabancı bir omega feromonu alıyorum da"

Bunu demesinin üzerine Hyunjin ile göz göze geldim. Hızla geri çekildim ve salondan uzaklaştım.

"Ah evet omega var evde. Sen bekle geliyorum şimdi"

Ayak sesleri duyduğumda daha da gerildim. Hayır gerilecek bir şeyde yoktu neden durup dururken gerilmiştim ki?

"Omega? Neden gelmiyorsun yanımıza" bunu söylerken yanıma yaklaştı.

"Hm gelcektim de gelemedim"

"Kapıdan izliyordun bizi? Eğer Felix'ten çekiniyorsan çekinmene gerek yok. Seni yargılamaz merak etme" kafamla onaylayıp gülimsedim. Oda bana karşı gülümseyip elini uzattı.

"Hadi pembeli gidelim salona"

.................

Felix'le tanışmıştım ve gerçektende hiç yargılamamıştı beni. Aksine tebrik etmişti. Cinsiyet tahmininde bile bulunmuştu.

Jisung ve Felix evlerine dönmüştü ve biz de şuan pasta yapmaya çalışıyorduk. Dediğim gibi çalışıyorduk. Muhtemelen tadı pasta dışı her şeye benzeyecekti.

"Hadi ama Hyun ben çilekli istemiştim çilek hariç her şeyi kattın içine. Salatalığın ne işi var orda. İğrenç!" yüzümü buruşturarak söylediğim şeye karşı sadece göz devirdi.

"Hayır bir kere gayette güzel oldu. Hadi fırına atalım artık"

Pastayı fırına attıktan sonra biraz dinlenmek için koltuğa oturduk.

"Çok yoruldum ya"

"Ben de yoruldum"

Bir süre öyle oturduktan sonra kapının çaldığını duydum. Hyunjin'e benim bakabileceğimi söyledikten sonra kapıya ilerledim.

Kapıyı açtıktan sonra ise karşımda olduğuna şaşırdığım hatta nasıl hayatta olduğuna bile inanamadığım biri duruyordu karşımda.

Ben öyle ona bakmaya devam ederken gözüm kararmaya başladı.

"Min? Kim gelmiş?" diyerek yanıma geldi alfa.

"Hyun... B-babam gelm-" cümlemi tamamlayamadan karanlık ele geçirdi bedenimi.

ʚɞ