ᜊ Pembeli || Hyunho

1+9

Bundan sonra bolumlere hedef kelime sayisini koycam

BU BOLUMDEKI HEDEF KELIME SAYISI 1000

Bundan sonra muhtemelen 3. Sahis olarak ilerlicem boylesi daha kolay😰😰😭
ama arada 1. Sahis yaparim (mecburum bazi olaylar icin)

Yapacak olay kalmadi ama belki bi olay daha cikartirim. MESELA MINHO NUN BABASI. Herif ortadan kayboldu yine. Nereye gitti ben de bilmiyorum unutmusum onu. HALLEDICEZ AMA. Aradan cikarticam onu da SONRA ISEE SOFT SOFT ILERLICEZZSS

Kontrol etmeden atiyorum bu arada yanlislarim varsa soyleyebilrisiniz😚

Iyi okumalarr

ʚɞ

Yazar Pov

Elindeki bilgisayarı geri yerine koyup yanındaki meleğini izlemeye başlamıştı. Dün gece olanları hatırlayıp hatırlayıp gülümsüyordu. Dışarıdan gören deli sanabilirdi fakat sadece yaşayan onu anlayabilirdi.

Eli yine Minho'nun yanağını bulurken yavaşça okşadı bulunduğu yeri. Bu duygulara yabancıydı. Kardeşi dışında ki tüm omegalara kapatmıştı kendini. Fakat Minho farklıydı onun için. O geceden itibaren bir çekim hissetmişti ona karşı.

Onun hakkında merak ettiği daha çok şey vardı. Zaten artık onundu, bu yüzden yavaş yavaş öğrenecekti.

Artık Minho'yu uyandırması gerektiğini hatırlayınca yavasça yanağına dokundu.

"Minho~" kulağına doğru fısıldadı ve küçüğünün uyanmasını izledi. Minho yavaşça gözlerini aralarken karsısında duran sevgilisini görünce gülümsedi.

"Günaydın bebeğim" diyip dudağına minik bir öpücük kondurdu. Minho bu hareketle kızarırken hızla yatağından kalkmaya çalıştı. Fakat Hyunjin buna izin vermeyerek elini karşısındakinin beline sardı.

Minho bu hareketine sadece gülmekle yetindi. Belini kavrayan damarlı ellerden kurtulamayacağını biliyordu, bu yüzden arkasına donup alfasına sarıldı. Hyunjin'in gevşeyen kollarını fırsat bilerek hızla kollarının arasından çıktı ve salona doğru koştu. Hyunjin ise ne oldugunu idrak ettikten sonra yataktan kalkıp salona doğru ilerledi.

Kendini yastıklarla kapatıp üstüne de örtüyü örten Minho'yu görünce gülümsedi. "Hm nerdeymis benim sevgilim?" Minho bu hitap şeklini duyunca ilk başta heyecanlansa da kendini kontrol etmeyi basarı. Aniden örtüsünün açılmasıyla tiz bir cığlık attı.

"Burdaymış!" Hyunjin Minho'yu kucağına alırken söyledi. Minho ise Hyunjin'in kucağına yerleşmişti bile. Zaten daha yeni uyanmıştı ve bulunduğu yerde tekrar uyumamak icin zor duruyordu.

"Hey uyumak yok uykucu. Bugün doktora gidecegiz. Ne yemek istersiniz bakalim?" Burnunu öperken sorduğu soru Minho'yu güldürmüştü. Onunla ilgilenmesini seviyordu. Bundan şikayetci değildi.

"Hm pankek istiyoruz. Ama ben istemiyorum o istiyor simdi yanlış anlaşılma olmasın" karnını gödtererek soyledigi sey Hyunjin'e kahkaha attırmıştı. O kadar tatlıydı ki, şuanda yanağını ısırmamak icin zor duruyordu.

Neden duruyordu ki? Onu tutan bir şey yoktu.
Minho birazdan olacaklardan habersiz Hyunjin'in elinin damarıyla oynarken, Hyunjin onun yanağına yaklaşmıştı. Minho opeceğini
düşündüğü için yanagını ona yaklastırmıştı bile. Fakat Hyunjin onu şaşırtarak yanağını ısımıştı.

"Ya Hyunjin! Neden ısırdın" çıkışmasıyla birlikte Hyunjin gülerken bir yandan da özürlerini sıralıyordu.

"Birtanem cok tatlıydın ama"