Keyifli okumalar:)
Şarkı: kadınımGelmişlersi sonunda damat evi kız evine,
Herkes içeride sohbet ediyordu. Benim de kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Mutfakta bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordum.
İçeride kalabalık vardı. Halalarım gelmişlerdi duydukları gibi ama ortalık da amcam yoktu, amcamı severdim ama babam pek sevmezdi birkaç senedir de görüşmemişlerdi belki çağırı demiştim ama yoktu, onun olmasını isterdim.
Kimsem yoktu bir arkadaşım dahi yoktu, Şevval abla içeriye güldüğünde şaşkınca ona bakmıştım, içeriye ardından Şevval ablanın kızı Emire girmişti.
Sıkıca ona sarılmıştım yıllardır görmemiştim benim tek sırdaşım oydu, ona anlatırdım o tek arkadaşımdı.
İçeriye halam girdiğin de Emire'den ayrılıp ona doğru bakmıştım.“Kız hadi kahveleri yap,” dedi.
Herşey hazırdı titreyen ellerim ile yapmış kahveleri titreyen ellerim ile doldurduğum da, Emire de bana yardım etmişti. Kahveleri dönmemek için hem dua ediyordum hemde dikkatlice gidiyordum.
“Maşallah güzel gelinim,” diye ses gelmişti bu ses Dildar hanıma aitti şuan heyecandan gülmeyi bile unutmuştum kahveleri verirken babama geldiğim de verip geçmek istiyordum.
Emire ise herkesi izliyordu. Kahveleri dağıtıp, diğerlerine de verdikten sonra en son onun kahvesi kalmıştı ona verip koşarak kaçıp karşılaşmamak istiyordum.
“Aslında çok da güzel değildir çok da övmenize gerek yok kızımızı,”
Ses halama aitti.
“Yok pekde güzeldir gelinimiz, hem biz memnunuz herkes önce dönüp aynaya baksın!” Dildar hanım'ın sesi oldukça katı çıkmıştı.
Baran'ın ise başı eğikti kızlara bakmıyordu. O sizden sonra da kaşları çatılmıştı. Başı hiç yerden kalktığını görmemiştim şaşırmıştım bu huyuna.
Önüne geldiğim de başını kaldırıp kahveyi alırken küçük bir tebessüm etti.“Maşallah, Allah kem gözlerden sakınsın.” dediğin de sonunu bastırarak söylemişti Dildar hanım.
“Çabuk alda gideyim,”diye fısıldadım, derin nefes alarak.
Tam gidecekken kolumu tuttu ceketinin cebinden çıkardığı kutuyu tepsiye koydugun da koşarak çıkmıştım koca salondan, kendimi mutfağa attığım da tepsiyi koyup kendimi tezgaha yaslamıştım.
Kutuyu elime aldığım da yüzük vardı.
Bu o yüzüktü.
Yıllar önce kaybolan yüzüğüm...
Yüzüğe bir kaç defa bakmıştım aynısıydı, kaybettim diye günlerce ağladığım yüzüktü. Tesadüftür diye elimde tutmuştum, beyaz elbiseye tekrar bakmıştım beyaz çok da güzel bir renkdi, Baran baktığımda ki an geldiğinde bir su içmiştim.
“Evet! Kahvelerimizi içeriğimize göre gelelim sebebi ziyaretimize Duran ağa. Kızın Asmin'i oğlum Ezman Baran'a istiyorum.
“Verdim gitti”
Tam o anda gözlerine daha dikkatli baktım. Yeşil gözlerim limanına varmış gibi kehribarlar ile birleşti. Kalbimi çözemiyordum ne oluyordu ona neydi onda ki bu heyecan az daha hızlı atsa duracaktı sanki.
Gözlerim soğuk çehresinde gezindi.bu dik duruşu, soğukluğu nedendi. Kehribarları alev gibi yandı bakışlarımı tekrar kaçırdım ondan.
Koca cüssesi'nin yanında nasıl dururdum bedenim duramazdı neresine kadar gelirdim bu sorular bile küçük bedenime ağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Davası(Asmin)
ChickLitYeniden yazılıyor 🥀 Ama bazen yeniden başlamak lazım; O hayatta yaşama sevinci olmayanlardandı. Tek dayanağı abisi olmuştu, annesi'nin sadece öldüğünü biliyordu. Mezarını bile görmemiş yaralı kızdı. ASMİN; Babası'nın onu sevmemesi ile onun hep bir...