*

19 3 1
                                    

Hatırlamak ölümdür, unutmak ihanet...

                             7. Bölüm
2023

"Sana şair mi diyelim" dedim. Hayran kalır gibi... "Hayır şair olmak için yanmak gerekir" dedi. "Peki yanmak için ne yapmak gerekir" dedim. Alayca gülümseyerek. Durdu gözlerime baktı, tebessüm ettim. "Eğer bir sevdaya düşersen yanmayı bırak kül olursun" dedi. Yüzümü ciddilik almıştı, kaşlarım kendini çatmıştı.

"Ömer iyi misin" kendime geldiğimde başımda dikiliyordu.
"İyi" boğazım düğüm olmuştu, öksürerek boğazımı temizledim "iyiyim " dedim. Masadaki suyu uzattı, ellerine baktım tırnaklarında kırmızı oje vardı. Elindeki suyu içtim "iyisin dimi bir şeyin yok. Az önce ne oldu sana öylece dalıp gittin, sanki bir transa geçtin" dedi. Kelimelerini hızlı ve doğruca söylüyordu. "endişe etme iyiyim, hadi çıkalım saat geç oldu" dedim. Dükkandan çıktım arabamın anahtarınla kapıları otomatik olarak açtım...

Eve geldiğimde anahtarları masanın üzerinde duran fanusun içine attım. Buz dolabından kendime sade bir soda alarak koltuğa oturdum. Bir dal sigara çıkarıp, çakmakla ateşledim. "Eğer bir sevdaya düşersen, yanmayı bırak kül olursun" cümlesi sürekli beynimin içerisinde tekrar ediyordu. On yedi yaşındaydı ne yaşamış olacaktı, bu cümleyi kurmuştu. Saçmalama Ömer Firuze'nin güzel bir hayatı vardı, çekildikleri fotoğrafta belliydi. Telefonum elimde hesap yaparken Firuze mesaj attı. Mesaj sayfasına girerek

"Uyumadım" yazdım. Saat ondu bu saate uyunmazdı, uyuyabilen uyurdu ama ben uyuyamıyordum.

"Seni merak ettim sen dükkanda baya kötü oldun. Ne oldu sana öyle" yazdı, soru işareti gönderdi.

"İyiyim Firuze sen beni merak etme" yazdım. Hikayemi anlatamazdım, konusu acılınca bile anlatamıyordum. Boğazım düğüm oluyordu. Ya bir çocuğa bu yapılır mıydı? Yapılmazdı.

"Yarın babam gelicek" yazdı. Firuze'nin babası evde yok muydu, evden işe gitmiyor muydu?

"Babam askerlerini bırakamaz orada lojmanda kalır" yazdı, güldüm. Acaba Firuze' nin babası nasıl bir vatan severdi?

"Anladım" yazdım. Telefonu elimden bıraktım.

Bir kaç dakika sonra "iyi geceler" mesajı yolladı, mesajını sadece beğenmiştim.  Ramazan bayramına son iki gün kalmıştı, içimde ne bir sevinç ne de bir kıpırtı vardı. Yerimden kalkarak tüpe çay suyu koydum, çayı demledikten sonra kahvaltılıkları çıkardım, kahvaltı edip bulaşıkları makineye yerleştirdim. Kendime bir bardak çay dökerek koltuğa yayıldım. İşte bu gün çok tuhaf olaylar olmuştu, sonra da Firuze benim yanıma gelmişti, eve gelip yemek yemiştim. Üzerimdeki gömleği çıkarıp bir köşeye koydum. Çayımı ve sigaramı ağır ağır içiyor bir yandanda mesaj kutuma bakıyordum. Bir sürü kadından, bir sürü kızdan mesaj ve istekler vardı. Gelen istekleri teker, teker sildim. Ne yeni birinle tanışmak ne de görüşmek istiyordum. Artık içim yavaş yavaş ölüyordu, şu son zamanlarda Helini, geçmişimi ve çocukluğumu çok düşünmeye başladım. Sabahları işleri düşün akşam gelip kafanı yastığa koyunca aklın anılarına gitsin vay be arkadaş.., Saat bilmem kaç son sigaramı son çayımı içerek niyet ediyorum. Kafamı yastığa koyuyorum ve gözlerimi kapatıyorum.

"Oğlum Ömer'im uyanda kalk yerine yat" diyor bir ses gözümü araladığımda annemi görüyorum. Bir kaç dakika içinde gözlerimi açarak doğruluyorum. Yastığın altına koyduğum telefonumun ekranını açarak saate bakıyorum, saat beş annem yanımdaki diğer koltuğa oturarak tespih çekiyor. Ayağa kalkarak annemin yanına oturup boynuna sarılıp öpüyorum. İnsan bir annesinin olması bu hayatta en güzel mucize.

"Annem ben yarın sabah işe gitmicem yarın arife sana yardım edeyim. Ev işlerini halledelim" dedim. Ben kendi işimi kendim hallediyordum. Çamaşırlamı yıkayıp asıyor, gömleklerimi ütülüyordum. Sabah olduğunda anneme söylediğim gibi yardım etmeye başlamıştım... Evin işi bittikten sonra duş alıp işe geçmiştim. İşlerden dolayı telefonu elime alamamıştım, Firuzeye de yazamamıştım. Saat ikiydi ama ben gidip Firuzeye "günaydın" yazmıştım. Yarın arifeydi bir sürü işim vardı. Dükkana geldiğim gibi çalışma arkadaşlarıma hazırladığım zarfları uzattım dükkanı bu günden itibaren kapatıyorduk. Akşam üstü dükkandan çıkıp market alışverişini babamla yaptık. Eve geldiğimizde kapıyı yiğenim Kadir açmıştı. Demek ki Figen ablam gelmişti.... Akşam yemeği yedikten sonra yatağıma uzanıp telefonuma baktım Firuze mesajıma karşılık vermişti "günaydın" yazmıştı. Ama ben kendisinin bana mesaj attığını bile anlamamıştım, telefonu elime bile almamıştım. Belki uyumuyordur diye "iyi geceler" yazdım. Yarım saat bekledim mesaj yoktu demekki uyumuştu, aradan fazla geçmeden telefonumu şarja takıp bende uyumuştum.

DİLFİRUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin