💔
Yıllarca gönlümde tüneller kazdım
Çıktığım her ışık başka uçurum
Ne yapsam ben senden kurtulamadım
Ben sana esirim ben sana mahkumAy güneşe mahkum yıldızlar aya
Su yağmura mahkum nehirler suya
Dal toprağa mahkum çiçekler dala
Ben sana esirim ben sana mahkumMimir hanım ve polisle uzunca bir koridorda yürüyorduk.Sonunda koridorun sonuna geldiğimizde karşımızda bir kapı kapının hemen yanında da metal bir tabela vardı. Tabelanın üstünde nezarethane yazıyordu.
Gerçekten bu yaşananları bana beş yıl önce anlatmış olsanız asla inanmazdım. Resmen ben hackerlık yapmıştım ve suç Semih'in üstüne kalmıştı. Gerçekten şu yaşadıklarımız bir film senaryosu olsa bence iyi satardı.
Polis kapıyı açarken Mimir hanıma döndüm."Hocam biz biraz başbaşa konuşsak iyi olacak.Yani bu ilişki durumlarını biz magazinden uzak yürütmek istemiştik ama maalesef olmadı. Şimdi çıkışta da bir sürü soru soracaklardır Semih ilişkimizin ortaya çıktığını benden öğrense daha iyi olur diye düşünüyorum."
"Tabi kızım sen gir konuş ben de şu evrak işlerini falan halledeyim o sırada sonra birlikte çıkarız" dedi Mimir hanım gülümseyerek.Ben de aynı şekilde karşılık verdim.
Oh iyi bari çok sorgulamamıştı yoksa onun yanında Semihe böyle bir yalan uydurduğumu nasıl söyleyebilirdim ki.
Asıl benim şuan aklıma gelen şeyle kalbim bir fena oluyordu.
Ben Semihi beş yıldır görmüyordum.Ya sevgilisi varsa,ya sevgilisi olmasa da hoşlandığı biri varsa ya ikisi de olmamasına rağmen senin başıma ördüğün çoraplar uğraşıyorum zaten dünden beri birde yalanda sevgili takliti mi yapıcaz? Derse.
Ama yani gerçekten böyle iş mi olurdu arkadaşlar yaa???
Çocuğu görmezken özlemden geberiyordum şimdi bir kapı kadar uzaktı ama benim komplocu güzel beynim iki saniye huzur vermiyordu.
Yeter be yeter valla yeter yaa bıktımmm.
Daha fazla düşünmeden polisin açtığı kapıdan içeri girdim.
"Semih evraklar hallolunca çıkacak nezaretten ama sen şimdilik konuşabilirsin."
"Teşekür ederim" dedim adama gülümseyerek ve yavaş adımlarla nezarete ilerlemeye başladım.
Burası demir parmaklıklar ikiye ayrılmıştı lakin şuan Semihten başka kimse yoktu.
Semih parmakların ardında,duvarın hmen önünde bulunan demir bir banka oturmuş.Başını da arkasındaki duvara yaslamıştı.Gözleri kapalı bir şekilde bir şeyler mırıldanıyordu. Yaklaştıkça sesi netleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Yeşili / SEMİH KILIÇSOY
Action"Belli ki sen de taraftarı çok seviyorsun" "Öyle tabi.Zatem sevgi karşılıklı bir şey değil midir?" "Bunu söylemek plotoniklere haksızlık olmaz mı?" Güldü hafifçe "Sen de şair gibi düşünüyorsun yani 'Sen elmayı seviyorsun diye elmanında seni sevmesi...